İskandinav ülkelerini ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Macron, önce Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da, daha sonrasındaysa Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de ABD’nin “eski dünya” üzerindeki etkisinin son bulması gerektiğini söyledi.O, Washington’un Avrupa’ya yönelik baskısını minimuma indirmek için Rusya ve Türkiye stratejik ortaklığının önemine değindi:
“Avrupa Birliği’nin Türkiye ve Rusya’yla stratejik ilişkiler kurması bizim çıkarlarımıza uygun. Bu, uzun vadede istikrar sağlayacak ve bizi daha da güçlendirecektir.Avrupa Birliği’nin güvenliğini sağlamak için işbirliğini sadece ABD’yle kısıtlamamız doğru olmaz.”
Bununla da yetinmeyen Fransa Cumhurbaşkanı, Avrupa Birliği’nin sadece ekonomik değil, ayrıca askeri bir ittifaka da dönüşmesi gerektiğini söyledi.
Macron’un bu konuşması, Avrupa Birliği’nin en güçlü üyelerinden biri olan Fransa’nın NATO’nun önemine şüphe duyması olarak nitelendirildi.
Peki Macron’un yeterince açık bir dille ifade ettiği bu fikirlerin gerçekleşme oranı ne kadar yüksek?
Azerbaycanlı siyaset bilimcisi Elhan Şahinoğlu, Emmanuel Macron’un Helsinki’de Avrupa liderlerine yaptığı konuşmayı Yeni Çağ Azerbaycan için yorumladı:
“Son haftalarda Avrupalı siyasetçiler sık sık ABD’ye yönelik sert açıklamalarda bulunuyorlar. Bu bakımdan Emmanuel Macron’un söz konusu açıklamaları da ABD’nin birçok ülkede itirazlara neden olan politikasına bir yanıt niteliğinde. Ama duruma bir az daha gerçekçi bakmamız gerek. Şu anda Avrupa Birliği ABD’nin etki alanından çıkacak kadar güçlü mü? Kesinlikle hayır. Bilindiği üzere, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’nın yeniden gelişmesi ve güvenliğinin sağlanmasında ABD’nin büyük hizmetleri oldu. Bu durum Avrupa’nın ABD’ye bağımlı olmasına neden oldu. Tüm bunlar Avrupa Birliği’nin şu an için ABD’den ve NATO’dan koparak Rusya ve Türkiye’ye yakınlaşmasını imkansız hale getiriyor.
Ayrıca Macron Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasının aleyhine. Peki ya Türkiye’yle stratejik ilişkilerin önemine bu kadar değer veriyorsa neden onun Avrupa Birliği’ne katılmasına engel oluyor? İşte Macron’un asıl yanıtlaması gereken soru bu.
Aynı zamanda ABD etkisinin bu kadar güçlü olduğu bir dönemde NATO üyesi olan Avrupa ülkelerinin Rusya’yla yakınlaşması söz konusu değil. Zaten Amerika’nın etkisinden kurtulmak da hiç kolay değil.
Evet, Başkan Donald Trump sert eleştirileri hakedecek birçok adım attı. Ama Avrupa liderlerine yaptığı sitemde gayet haklıydı. Çünkü ABD, NATO’nun masraflarını karşılayarak Avrupa’nın güvenliğini sağlıyor. Avrupa’ysa Rusya’dan doğalgaz alarak Rusya’yı güçlendiriyor.
Trump, müttefikleri ve rakipleriyle sorunlar oluşturacak yönde bir politika izliyor. Ama tüm bunlara rağmen, onun sonsuza kadar başkan olmayacağını unutmamalıyız… Bu politika da sona erecek, her şey eski mecrasına geri dönecektir.”
Aras Zeynalov