Astana görüşmeleri sona erdi - Suriye toplantısında sivil kayıpları önlemek için uzlaşı

Toplantının ikinci gününde taraflar, nihai bildiri üzerinde uzlaşmak için ikili ve üçlü toplantılar düzenledi.

Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, Türkiye, Rusya, İran, rejim ve muhalefet heyetinin bir araya geldiği ana oturumda kapanış bildirisini okudu.

Bildiride, tarafların Suriye’nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine bağlılıkları vurgulanarak, ülkede DEAŞ, Nusra Cephesi ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin terör listesindeki bağlantılı kişilerle mücadeleye devam edileceğinin altı çizildi.

Bu bağlamda Golan Tepeleri’nin işgalini reddeden taraflar, BM Güvenlik Konseyinin 497 sayılı kararı başta olmak üzere, ilgili tüm uluslararası kararlara saygı duyulması gerektiğini vurguladı.

BM gözetimindeki siyasi geçiş sürecine bağlılık vurgusu yapıldı
Bildiride, Suriye’nin kuzeydoğusundaki duruma da değinilerek, bölgedeki güvenlik ve istikrarın ancak Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyularak sağlanabileceğine işaret edildi.

Komşu ülkelerin ulusal güvenliğini hedef alan ayrılıkçı gündemlere karşı ortak duruş sergileneceği ifade edilen sonuç bildirisinde, Suriye ihtilafına askeri çözüm bulunamayacağına dikkat çekildi. Ayrıca BM gözetimindeki siyasi geçiş sürecine bağlılık vurgusu yapıldı.

Suriye’deki halka ön şart olmadan, insani yardım ulaştırılması gerektiği belirtilen bildiride, uluslararası camiaya, özellikle de BM’ye Suriye’ye yardımları artırma çağrısında bulunuldu.

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki durum
“(Garantör ülkeler) İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki durumu detaylıca ele aldı ve başta 17 Eylül 2018’deki mutabakat olmak üzere İdlib ile ilgili tüm anlaşmaların uygulanması yoluyla, sahada sükunetin sağlanması gerektiğinin altını çizdi.” ifadesine yer verilen bildiride, bu bölgedeki Heyet Tahrir Şam varlığı, DEAŞ/Nusra Cephesi ve bunlarla bağlantılı terörist kişi ve gruplarla ortak mücadeleye devam edileceği mesajı verildi.

Ortak bildiride, sivil kayıplardan duyulan üzüntüye vurgu yapılarak, “Mevcut anlaşmalar ve uluslararası hukuk çerçevesinde sivil nüfusun korunması, garantörlerin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içi ve dışında konuşlu askeri personelinin güvenliğinin sağlanması için somut önlemler alınmasına karar verildi.” ifadeleri kullanıldı.

Anayasa Komitesi
Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak bildirisinde, garantör ülke temsilcilerinin BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen ile detaylı görüşmeler yaptığı belirtilerek, “Garantör ülke temsilcileri, Anayasa Komitesinin oluşumu ve prosedür kurallarında sona gelinmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, komitenin mümkün olan en kısa sürede toplanmasını kolaylaştırmak için hazır olduklarını bildirdi.” değerlendirmesi yapıldı.

Alıkonulanların serbest bırakılması

Bildiride, tarafların 31 Temmuz’da alıkonulanlardan bir grubun serbest bırakılmasından duydukları memnuniyet vurgulanırken, Astana formatı kapsamında işletilen ilgili çalışma grubunun faaliyetine devam edeceği ifadesi yer aldı.

Lübnan ve Irak’ın yeni gözlemci ülkeler olarak toplantılarda hazır bulunmasının görüşmelere yapacağı olumlu katkıya da değinilen bildiride, gelecek garantörler toplantısının ekimde Nur Sultan’da düzenleneceği ilan edildi.

Dışişleri’nden açıklama

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da toplantıda ihtilafa siyasi çözüm bulunmasına yönelik çabaların gözden geçirildiği belirtildi.

Açıklamaya göre, taraflar, İdlib’in gerginliği azaltma bölgesi statüsünün muhafazasını ve bölgenin istikrarlaştırılmasını teminen 17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutabakatı’na bağlılıklarını yineledi.

Çatışmalar nedeniyle artan sivil kayıplardan duyulan endişeyi ifade eden taraflar, sivillerle garantör ülkelerin askeri personelinin güvenliğinin sağlanması için somut adımlar atılması hususunda mutabık kaldı.

Türkiye, rejimin terörizmle mücadele bahanesiyle münhasıran sivilleri ve sivil altyapıyı hedef almasından duyulan derin kaygıyı ve bu saldırılara derhal son verilmesine dair beklentisini vurguladı.

Bakanlık açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

“Toplantıda, Anayasa Komitesinin oluşturulmasına yönelik ortak çabalar neticesinde sağlanan kayda değer ilerlemeden duyulan memnuniyet dile getirilmiştir. Taraflar, komitenin kuruluşunun en kısa sürede ilan edilerek, Cenevre’de çalışmalarına başlaması hedefine bağlılıklarını teyit etmişlerdir. Ülkemizce, Suriye muhalefeti ve Birleşmiş Milletler ile yakın eşgüdüm içinde, bu yöndeki çabaların desteklenmeye devam edeceği kaydedilmiştir.

Taraflar, Suriye’nin siyasi birliğiyle toprak bütünlüğüne kasteden ve komşu ülkelerin milli güvenlikleri için tehdit oluşturan ayrılıkçı gündemleri reddetmişlerdir. Gayrimeşru sözde öz yönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere terörle mücadele bahanesiyle sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair girişimlerin kabul edilmezliğini vurgulamışlardır.”

Açıklamaya göre, Nur Sultan’daki toplantı vesilesiyle Zorla Alıkonan/Kaçırılan Kişilerin Serbest Bırakılması, Cenazelerin Takası ve Kayıp Şahısların Akıbetinin Tespitine İlişkin Çalışma Grubu da bir araya geldi.

Toplantıda, Suriye’de muhalif gruplar ve rejim tarafından gözaltında tutulanların karşılıklı ve eşzamanlı serbest bırakılmalarına ilişkin, Çalışma Grubu bünyesinde hazırlanacak müteakip projelerde Çalışma Grubu usul kurallarına riayet edilmesine yönelik Türkiye’nin beklentisi vurgulandı.

Taraflar, komşu ülkeler Irak ve Lübnan’ın, Suriye konulu yüksek düzeyli toplantılara “gözlemci” statüsünde ilk defa katılmalarından duydukları memnuniyeti de beyan etti.

www.yenicag.info

610