Avrupa yeniden Ermeni yalanlarına sarılıyor – Bilim adamlarının ortak görüşü

Türk bilim adamları 14-17 Eylül tarihlerinde Almanya’nın Potsdam Üniversitesi’nde düzenlenmesi planlanan uyduruk “Ermeni soykırımı” toplantısını YeniÇağ‘a değerlendirdiler

Prof.Dr.Betül Aslan (Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim görevlisi):

“Gerçek soykırımı görmek isteyenler Erzurum’a gelsin”

“1915’te yaşanmış olayları “Ermeni soykırımı” olarak nitelendirme girişimlerinde bulunmanın abesle iştigal etme olduğu defalarca kanıtlanmasına rağmen Türk kökenli bilim insanlarının öncülük ettiği bir toplantının düzenlenme nedenini anlamak imkansız. Biz diyoruz ki, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermeni kökenli vatandaşlarının Türklere yaptıkları gerçek soykırımları görmek isteyenler Erzurum’a gelsinler. 1990’lı yılların başlarından itibaren yapılan kazılar, ortaya konan arşiv belgeleri kimin soykırım yaptığına onları kesin biçimde ikna edecektir”

Prof.Dr. Gafar Çakmaklı (Kayseri Erciyes Üniversitesi öğretim görevlisi):

“İftiracılardan akıl ve mantık beklemiyorum”

“Doğu Anadolu’dan Kafkasya’ya, İran’dan Orta Asya’ya ve Kırım’a kadar olan geniş yelpazede Türklere soykırım yapmış ve Soğuk savaştan sonraki ilk soykırım olan Hocalı trajedisini hayata geçirmiş Ermenilerin Türkleri kendilerine “soykırım” yapmakla suçlamalarının sonu gelmeyecektir. Ermeniler Türklere karşı “soykırım” iddialarını kendi yaptıkları soykırımları örtbas etme amacıyla daima gündemde tutuyorlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Perinçek-İsviçre davasında aldığı malum kararlardan Almanya’da bu konuda yeniden toplantı düzenlenmesinin hiçbir mantığı yoktur. AİHM işi hukuki açıdan sonuca bağlamıştır, tüm girişimlere yanıtın adresi de AİHM kararları olmalıdır”

Dr.Mehmet Perinçek (İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi):

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 17 Aralık 2013’te aldığı kararda 1915 olaylarının “soykırım” olarak nitelendirilemeyeceğine işaret edilmişti. AİHM kararlarından sonra İsviçre ve bazı Avrupa ülkeleri dersliklerde değişiklikleer yaptığı halde Almanya’da böyle bir toplantının düzenlenmesini ciddiye almamak lazım. Kendileri bu tür toplantıları ciddiye alıyorlarsa, o zaman ciddi bilim insanlarını neden davet etmiyorlar? Objektif olma iddiasındalarsa, neden karşıt görüşlü bilim insanları katılmak için başvurdukları halde onların katılım başvuruları geri çevriliyor? Bırakın kendi kendilerine konuşsunlar”