Sözde Göyçe Zengezur Cumhuriyeti kurucularına açık mektup .
Bir haylı zamandır kamuoyunda konuşulan ve çok sayıda insan tarafından şahsıma yöneltilen” Hocam, şu Göyçe Zengezur Cumhuriyeti ne meseledir ” sorusunu konuyu ciddiye almadığım için boş verin deyip geçiştiriyordum.
Fakat, ne hukuki ne siyasi ne de ahlaki bakımdan etik bulmadığım üzerinde durma gereği dahi hissetmediğim ,üç beş ismi daha önce hiç duyulmamış insanın önemsiz meşguliyeti olarak değerlendirdiğim konu tabiri caiz ise gittikçe kontrolden çıktı ve haddini aştı.
Türkiye ‘nin önemli devlet makamlarındaki bürokratları sözde devletin Cumhurbaşkanı ve sair sıfatlarla ziyaretler ve sair gibi haber ve resimler sosyal medyada karşıma çıkınca şu konuda Azerbaycan ‘ın devlet bütünlüğünü parçalamak amacıyla ,farklı mülahazalarla şu insanları dışarıdan örgütleyenlere , Azerbaycan ‘ı içeriden ve dışarıdan karıştırma müsabakasında röl çalma arayışında olan şu insanlara mümkün olduğu kadar usturuplu bir şekilde açık mektup yazmak kararına geldim.
“Tarih bilginizin yetersizliği nedeniyle habersiz ola bilirsiniz , (hoca olarak hakikata parmak basmak meslek alışkanlığı) anlayacağınız biçimde anlatmaya çalışıyım;
Göyçe de Zengezur da Can Azerbaycan ‘ın ayrılmaz ve tarihi topraklarıdır .
Azerbaycan,devleti ve milleti ile dünyadaki tüm soydaşlarımızla tek yumruk olma stratejisini uyguladığı ve başarılı sonuçlar aldığı bir dönemde Azerbaycan ‘a ait olup jeopolitik anlamda çok büyük önem arz eden kadim topraklarımızı parsellemeye yönelik sözde Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti kurma fikri kimin projesidir , merak etmekteyim?
Azerbaycan adını ve forsunu kullanarak iddialı söylemlerle Ankara ‘nın bir kenar mahallesinde açıklanan söz konusu sözde Cumhuriyet (!) kimlere ve neye hizmet ediyor çok merak ediyorum?
Azerbaycan ‘ın Devlet kimliğini şehir ve bölge adları altında parselleyerek sözüm ona site devletlerden müteşekkil cırttan ( cüce)etnik mozaik oluşturma çabasında olanların kurduğu sözde Talış Cumhuriyetinden mi ilham alınmaktadır, merak ediyorum?
Maksat nedir?
Sözde şu cumhuriyeti kuran sizler , Göyçe(liler) ve Zengezur(lular) adından konuşma ve icraat gerçekleştirme hakkını kimden aldınız?
O yörelerin çilekeş insanlarının görüşüne baş vuruldu mu?
Anket çalışması yapıldı mı?
O tarihi yerlerimizin hasretini , Ermeni zulmüne karşı Azerbaycan hakikatlarını dünyaya tanıtmakla ,gidermeye gayret eden ve şu çileli yolda fedakarca çalışan bölge insanları ile temas kuruldu mu ?
Azerbaycan, şehitlerimizin ve kahraman milletimizin , muzaffer Ali baş Komandanın sayesinde kazandığı Karabağ Zaferininin ikinci aşaması olan diplomatik ve siyasi arenada savaşını zor koşullara rağmen azimle yürütmekte iken sırf kişisel ikbal namına bazı kapıları açmak için ihtiyaç duyulan ( Cumhurbaşkanı, Başbakan ve sair gibi) şatafatlı ünvanlar için devletimizi ve milletimizi zor durumda bırakan , düşman ekmeğine yağ süren bilerek yahut bilmeyerek atılan böylesi adımların en hafif tanımlama ile ihanet olduğunu biliyor musunuz?
Bu adımınız, sadece Ana Vatan Azerbaycan ‘a ihanet değil aynı zamanda Kafkas İslam Ordusu şühedasının ve Can Azerbaycan ordusunun Vatan topraklarımız için birlikte döktükleri kanla kardeşliğimizin çimentosunu oluşturan sürece ve Bir Millet İki Devlet felsefesini Şuşa Beyannamesi ile müttefikliğe dönüştürdüğümüz Yürek Türkiye’mizde böylesi faaliyetlerin gerçekleştirilmesi , halisane duyguları sui istismar etmektir ve iki kat ihanettir !
Azerbaycan, dünya Türklük davasının öncülüğünü yapmış olan ve yapmaya devam eden Ana Vatandır .
Azerbaycan, Türkiye ile tüm alanlarda iş birliğini başarıyla gerçekleştiren ve Karabağ savaşlarında verdiği 23 bin şehidi ,on dört bin yaralısı binlerce itkin düşen evladı nedeniyle manevi maddi psikolojik olarak ağır hasarlara maruz kaldığı her alanda onca aldığı hasarlarına rağmen dim dik ayakta durmayı başaran muzaffer olmuş Gazi Vatandır!
Azerbaycan, hepimizin tüm Türk Dünyasının göz bebeği, Sovyetlerin çöküşü sonrasında bağımsızlığını kazanmış tüm Türk Devletleri ve akraba topluluklar için milli ruhumuzu Karabağ Zaferi ile coşturan ve bizlerde özgüven yaradan, Türkiye ile yürütmekte olduğu kardeşlik hukuku açısından örnek teşkil eden emsaldir .
Azerbaycan, Nahçıvan antlaşması ile Türk Devletleri Teşkilatına giden yolun hayır duasını veren cennet Vatandır ve onun ismini kişisel çıkarlar , ikbal vaatleri ile dışarıdan yazılan projelerde kimse ne piyon ne de baş rol oyuncusu sıfatıyla kullanamaz, hala böylesi bir faaliye tayağına taş değmesine gönlümüzün el vermediği Türkiye ‘de kullanılmasına müsaade etmeyiz!
Şunu iyi belleğin hafızanıza :Araz’ın berisiyle ötesiyle , Zengezur ‘u Basargeçeri’i
Astara’sı Leriki’i ile Karabağ ‘ı
Dilican’ı Borçalısı ve kuzeyi güneyi ile Azerbaycan birdir, bütündür .
Adı ortak Vatandır !
Tarihi toprakları ile bütünleşme mücadelesi devam eden ve bu yolda şehitler vermeye devam eden Can Azerbaycan ‘ı , topraklarının yüzde yirmisi otuz yılda harabeye dönüştürülen ormanları dahi düşman tarafından kesilip yakılan
Gazi Vatanım’ı bir de sapı özümüzden olan baltalarla yaralamaya kimsenin ne hakkı ne de hukuki yoktur .
Zengezur koridorunun hayati önemi ortada iken, sayın Türkiye Cumhurbaşkanımızın iştiraki ile yakın günlerde Şarki Zengezurda bulunan uluslarası Zengezur havalimanı açılışı yapılmış iken hanki çibanbaşı Zengezur ismini Azerbaycan dışında bir devlet gibi gündeme getiriyor diye sormuyorum dahi ,zira kimlerin söz konusu dehlizden rahatsız olduğu ve dehlizi engellemek için derme çatma kurmaca devletçik oluşumlarından medet umduğu ortada .
İmâmelilere güvenerek amma lakin fakat gibi bahanelerle piyasaya sürülen böyle projelerde yer almak röl üstlenmek
Zengezur koridorunu engelleme sürecinde Ermenistan ve İran’la işbirliği içinde olmak demektir !
Türkiye kamuoyuna sözde Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti ile ilgili söyleyeceğim son cümle : şu oluşum kurmacadır projedir ve hükümsüzdür !
Aksini iddia edenleri hukuki zeminde buluşmaya davet ediyorum.
Bir, iri diri olma yolunda ilerleyenlere selam olsun.
Turan iller , var olsun.
Prof.Dr.Aygün Attar
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul üyesi
Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı