MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin TBMM’deki grup toplantısında, “Pelikan kuşları gibi davrananlar bizi isteseler de özümseyemezler” dedi.
Bahçeli, ‘siyaseti makam hastalıklarının tedavisi için araç olarak görenlerin’ MHP’ye tuzak kurduğunu savunarak “Fitne fesat dümenini çevirmekten keyif alıyorlardı. Pelikan kuşları gibi davrananlar bizi isteseler de özümseyemezler. MHP’yi hedef alan saldırıların kumanda merkezinde şimdi yangın çıkmıştır” diye konuştu.
Bahçeli’nin diğer açıklamaları şöyle:
“16 Nisan’dan sonra yeni parti için mekik dokuyan, zemin yoklayanlar hayal aleminden hala çıkamayan mahluklardır… MHP’ye engel olmak, zayıflatmak için rekabete girenler, hak ettiklerini bulacaklardır ve bulmaya da başlamışlardır. Hiçbir zaman akıllardan çıkarılmasın ki bizim için siyaset; kısa vadeli kişisel çıkarların dirsek dirseğe yarıştığı bir koşu parkuru değildir… Durmadan kostüm değiştirenlerin, nabza göre şerbet verenlerin tiyatro sahnesi değildir… İlkeliyiz, iradeliyiz, ilk günkü gibi heyecanlı ve azim doluyuz. Siyasetyin inişli çıkışlı yollarında asla kırılmadan ilerleyen üç hilal milletin güvencesi olarak uzun yıllar yaşayacaktır. Bizde istismar, aldatma, yalan, riya, ikiyüzlülük olmayacak yalnızca ve yalnızca sabır, akıl, şuur, denge, ihtiyat, heyecen ve dava adamlığı yer alacaktır.”
‘İDAM İÇİN GECİKMEYELİM’
İdam cezasının getirilmesini öngören düzenlemenin TBMM’ye getirilmesi ve kabulü hususunda MHP bütün gücüyle vardır ve bu bahsin kapanmasını beklemektedir. İdam cezası toplumsal taleptir; AKP ve Cumhurbaşkanı bu talebe destektir, o halde gecikmeyelim.
‘KUTUPLAŞMAK YERİNE KUCAKLAŞMAK ESAS OLMALIDIR’
Ülkemiz 16 Nisan sonrası yeni bir süreç ve istikamete girmiştir. Bu sürecin siyaset ve devlet hayatına yüklediği önemli sorumluluklar vardır. Bunu kavrayamayanlar için söylenecek söz zaten yoktur. Kutuplaşma yerine kucaklaşma, kavga yerine konuşmak, içine kapanmak yerine dışa açılmak, asıl ve esas olmalıdır… Çözülmesi gereken sorunlar vardır. Düzeltilmesi gereken dengesizlikler vardır. Siyasetimizi mutlaka ahlak ilkeleriyle derinleştirmek zorundayız ancak son yaşananlara baktığımızda, bunun gerçekleşme ihtimalinin ne kadar tartışmalı olduğunu görüyoruz.
Tr.Yeniçağ.Az