Ticaret Bakanı Mehmet Muş, salgına rağmen 2020 yılında Azerbaycan ile Türkiye arasında ticaret hacminin yüzde 5 arttığını söyledi. Hedefin ise ikili ticareti 15 milyar dolara çıkarmak olduğunu vurguladı.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, çevrim içi gerçekleştirilen “Türkiye-Azerbaycan Yatırım Forumu”na katıldı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nca (DEİK) organize edilen ve çevrim içi gerçekleştirilen “Türkiye-Azerbaycan Yatırım Forumu”ndaki konuşmasında, ikili ticarette hedefin, iki ülke Cumhurbaşkanlarının belirlediği 15 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak olduğunu, karar alıcılar olarak bu hedefe ulaşmak için çok çalıştıklarını söyledi.
“İkili ticaret hacmi koronavirüse rağmen arttı”
Azerbaycan ile ikili ticaret hacminin yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınına rağmen 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 4,6 milyar dolara ulaştığına işaret eden Muş, “Bu yılın ilk 4 ayında da ikili ticaretimizin artış göstermesi memnuniyet vericidir. Bu ivmenin 2021 yılının tamamına yayılmasını bekliyoruz. Bu yolda attığımız önemli adımlardan birisi de kendi ticaret kurallarımızı belirlediğimiz Tercihli Ticaret Anlaşması’nın 1 Mart 2021 tarihinde yürürlüğe girmesidir. Anlaşma kapsamının genişletilmesi için çalışmalarımız devam etmektedir” dedi.
“Reform çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz”
COVID-19 sürecinin, üretim ve tedarik zincirlerinde ciddi aksaklıklara yol açtığını bildiren Muş, “Bu kapsamda, liberal ve güvenli bir yatırım ortamı ile siyasi ve ekonomik istikrar içerisinde, gelişmiş lojistik altyapı imkanları sunan, nitelikli insan kaynağına sahip, büyük ve satın alma gücünün yüksek olduğu pazarlara coğrafi bakımdan yakın olan ülkelerin yeni yatırım merkezleri haline geleceğini öngörüyoruz. Bu nedenle, Türkiye olarak tüm alanlarda reform çalışmalarımızı yoğunlaştırarak, ülkemizin bu süreçten daha da olumlu bir biçimde yararlanmasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Bakan Muş, küresel değer zincirlerinde yaşanacak bu dönüşümden en iyi şekilde yararlanacak bölgelerden bir tanesinin de Azerbaycan’ın da aralarında bulunduğu Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri olduğuna dikkati çekerek, “Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri de gerçekleştirecekleri reformlarla küresel değer zincirleri ile daha hızlı ve sıkı bir biçimde bütünleşebilecekler, içinde bulunduğumuz bu dönüşüm sürecini fırsata dönüştürebileceklerdir” diye konuştu.
“Azerbaycan’daki Türk yatırımları 12 milyar dolara ulaştı”
Azerbaycan’daki Türk yatırımlarının 12 milyar dolara, Azerbaycan’ın Türkiye’deki doğrudan yatırımlarının ise 19,5 milyar dolara ulaştığına işaret eden Muş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu rakamlar, iş dünyasının ülkelerimize olan güvenini de göstermektedir. Hiç şüphesiz, Azerbaycan ve Türkiye’de yatırım yapan iş insanlarımızı ve girişimcilerimizi, iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin ekonomik alanda da uzun soluklu olmasına katkı sunan aktörler olarak görüyoruz. Türk firmaları, Azerbaycan’da şimdiye kadar gerçekleştirdikleri yatırımlarıyla Azerbaycan’ın yerli sanayisinin gelişimine ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlamayı sürdürmektedir. Başta finans, madencilik, gıda ve içecek ürünleri sektörleri olmak üzere, firmalarımız Azerbaycan’daki yatırımlarıyla 5 bin kişiyi aşan bir yerel istihdam yaratmaktadır. Özellikle sektörel bazda oluşturulan sanayi parkları sayesinde gerek altyapı alanında sağlanan kolaylıklar, gerekse vergisel avantajlarla Azerbaycan, yatırımcılar için bölgedeki önemli cazibe merkezlerinden birisi haline gelmiştir. Ayrıca, bilgi ve iletişim teknolojileri, tarım ve gıda sektörü ile kimya alanlarında yabancı yatırımcılar için önemli fırsatlar barındıran Azerbaycan, imzalamış olduğu serbest ticaret anlaşmaları sayesinde yatırımcılara Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri ile gümrük vergisiz ticaret fırsatı da temin etmektedir. Öte yandan, Azerbaycan’ın sahip olduğu petrol ve doğal gaz kaynaklarının da firmalarımızın yatırım faaliyetlerini enerji arzı güvenliği anlamında kolaylaştıracağını düşünüyorum.”
Muş, Kafkasya’daki en güçlü para birimine, en yüksek milli gelire ve yetişmiş bir iş gücüne sahip Azerbaycan’ın istikrarlı ekonomisinin, Türk girişimcilerin yatırım kararlarını olumlu yönde etkileyecek bir faktör olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin de Azerbaycan’daki yatırımlarını her geçen yıl artırarak, bu alandaki tecrübesi ve kapasitesiyle ülkenin sanayisine katkıda bulunacağını söyledi.
“Türk müteahhitlik sektörü için Azerbaycan’ın her zaman önemli bir yeri var”
İki ülkenin müteahhitlik alanındaki iş birliğine de değinen Muş, dünyanın birçok ülkesinde uzun yıllardır projeler üstlenen Türk müteahhitlik sektörü için Azerbaycan’ın her zaman önemli bir yeri olduğunu dile getirdi.
Muş, bugüne kadar 15 milyar doların üzerinde ve 450’ye yakın proje üstlenilen Azerbaycan’da firmaların aynı zamanda yatırımcı olarak da yerleşikliklerini sürdürdüğünü belirterek, “Bu kapsamda firmalarımız ve sektörümüz, Azerbaycan’ın kurtarılan bölgelerindeki ve Karabağ’ın yeniden imarında halihazırda sürdürdükleri iş birliği ve çalışmaları daha da artırmak ve bu süreçte etkin bir şekilde yer almak istemektedir. Azerbaycan Hükümeti’nin Türk firmalarına karşı bugüne kadar gösterdikleri teveccühün, özellikle Karabağ’ın yeniden imarı kapsamında devam edeceğine olan inancımız tamdır” dedi.
“Hedefimiz karşılıklı ticaret hacmini artırmak”
Azerbaycan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Mikayıl Cabbarov da birlikte atacakları adımların iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesinde önemli rol oynayacağını söyledi.
Türkiye ve Azerbaycan’ın her zaman birbirlerinin yanında olduklarını anlatan Cabbarov, bütün bunların, devlet başkanlarının dostluk ve kardeşlikleri neticesinde gerçekleştiğine işaret etti.
Salgın döneminde de Azerbaycan-Türkiye arasındaki ticaret hacminin arttığını belirten Cabbarov, şunları kaydetti:
“Hedefimiz karşılıklı ticaret hacmini artırarak, devlet başkanlarımızın bize verdiği hedefleri, yerine getirmektir. Ne kadar çok Azeri iş adamı ve şirketi Türkiye’de yatırım yaparsa, ne kadar çok Türk şirketi ve iş adamı Azerbaycan’da yatırım yaparsa iktisadi ilişkilerimiz olumlu etkilenecektir. Kardeş Türkiye yatırımlarda birincidir.”