Başbakan, 'Eyalet Sistemi' tartışmasına noktayı koydu: İspat etsinler görevi bırakacağım

Türkiye Başbakanı Yıldırım Ankara’da yaptığı açıklamada, “Bu anayasa değişikliğinde ‘eyalet sistemi’ varsa ispat etsinler, görevi anında bırakacağım” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Ankara’da STK’larla buluşmasında konuştu. Yıldırım, “Eğer bu anayasanın herhangi bir yerinde eyalet varsa, eyalet sistemine yol açacak bir madde varsa ben bugün bu görevi, hem parti genel başkanlığını, hem Başbakanlık görevini anında bırakacağım.” açıklamasında bulundu.
İşte Yıldırım’ın konuşmasından öne çıkanlar:

BİZ ‘HAYIR’ DİYENLERİ DENİZE DÖKMEYİ VAADETMİYORUZ

Pazar günü kararımız ortaya çıkacak. Vatandaş sandığa gidecek ve bir karar verilecek. Verilen karar ülkemiz, milletimiz için en iyi karar olacak. Bunda hiçbir endişemiz yok. Biz bazıları gibi hayır oyu verenleri denize dökmeyi vaadetmiyoruz. Hayır verenleri hain ilan etmiyoruz. Sadece şunu söylüyoruz; Türkiye bundan sonra 1982 yılı darbe anayasası ile yoluna devam mı edecek, yoksa ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak toplumla yeni bir devlet arasında bir sözleşme mi yapılacak.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN YAPISI ÜNİTERDİR

Getirdiğimiz değişiklik rejim değişikliği değil; hükümet sistemi değişikliğidir. Türkiye’nin rejim meselesi 1923’de bitmiştir. Cumhuriyet kurulmuştur, Ankara başkenttir, bayrağı ayyıldızlı al bayraktır. Türkiye milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Bugünlerde artık başka bir şey bulamayanlar Türkiye eyalet sistemine geçecek diyorlar. Şimdi onu yaymaya başladılar. Eyalet sistemi dediğiniz şey bir merkezi hükümet olur, federal hükümet bir de hükümetçikler olur. Eyalet sistemi budur. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında bir de Konya’da yerel hükümet. Böyle bir şey var mı? Türkiye’nin Cumhuriyetle beraber üniter devlet yapısı Anayasa’nın ilk üç maddesinde tanımlanmıştır, yerini almıştır. Bunun üzerine tartışma yapmak bu ülkeye çok büyük haksızlıktır.

DEĞİŞİKLİKTE BÖYLE BİR ŞEY VARSA HEMEN İSTİFA EDERİM

Biz neyin mücadelesini veriyoruz. PKK’yla, FETÖ’ye tek devlet, tek millet, üniter yapı mücadelesini veriyoruz. Anayasa’nın 9. maddesine “yargı bağımsız ve tarafsızdır” ibaresini koyduk. Bunun dışında hiç değişiklik yok. Eğer bu anayasanın herhangi bir yerinde eyalet varsa, eyalet sistemine yol açacak bir madde varsa ben bugün bu görevi, hem parti genel başkanlığını, hem Başbakanlık görevini anında bırakacağım. Biz hayatımızı bu iş için verdik. Mücadelemiz bunun için. Böyle bir iftirada bulunmak şehitlerimizin ruhunu incitmektir. Gazilerimize en büyük hakarettir.

ÜNİTER YAPIDAKİ HASSASİYETİMİZ MHP’DEN AŞAĞI DEĞİLDİR

Evet ispat edin ben bütün görevlerimi bırakacağım. Siz aynı şeyi yapacak mısınız? Soruyorum. Tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet vazgeçemediğimiz dört prensibimizdir. Milliyetçi-ülkücü kardeşlerimizin üniter devlet konusunda hasssayeti neyse en az bizimkisi de o kadardır, aşağı değildir. Biz bu değişikliği MHP ile sayın Bahçeli ile beraber yaptık. Bu konu bizim en öncelikli hususumuzdur. Açık ve net söylüyorum; yapılan bu anayasa değişikliğinin içinde yer almayan hususlarla eyalet gelecek, eyalete kapı açılacak gibi laflarla itibarsızlaştırmaya çalışanların, toplumdan desteği bulamayanların başvurduğu bir iftira dışında bir şey değildir. Milletimiz bunu bilmedir. Bu konuda esas olan anayasanın içinde yazılanlardır, esas olan bu ülkenin Başbakanı olarak bizim söylediğimizdir, Cumhurbaşkanımızın söylediğidir. Bunun dışında söylenenlerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.

MİLLETİN PATRON OLDUĞU YERDE TEK ADAM OLUR MU?

Hayır tarafında yer alanların söyledikleri tek şey var: Tek adam, diktatörlük vs. Siyasi partilerin seçime girdiği, patronun millet olduğu yerde tek adam olur mu? Türkiye’nin 94 yıllık bir demokrasi tecrübesi, kültürü var. Bir Cumhuriyeti var. 1923’te Cumhuriyet’i kuranlar kan verdi, can verdi, şehit verdi. Türkiye Osmanlı’dan sonra istiklal mücadelesini kazandı. Bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum. Onlara şükran borcumuz var. bizi herhangi bir ülkenin esareti altına sokmadılar. Topyekün bir mücadele ile bağımsızlığımızı kazandırdılar.

YENİ SİSTEMDE CUMHURBAŞKANI YARGILANABİLECEK

Cumhurbaşkanı şu an mevcut anayasaya göre sadece vatana ihanetten suçlanabilir. Vatana ihanet diye bir suç aslında yok. Diyelim ki var. Sadece bir suçtan Meclis üye sayısının dörtte üçünün kabulüyle gidebiliyor yargılamaya. Yeni sistemde görev süresince işlediği varsayılan bütün suçlardan yargılanabiliyor, hakkında soruşturma istenebiliyor. Bu mu Meclis’in zayıf noktası? İnsanlara doğruyu söylemek zorundasınız. Sizin bilmediğinizi vatandaş daha iyi biliyor. Çünkü iletişim değişti. Hangi bilgiyi arıyorsanız, giriyorsunuz internete arama motorlarından herşeyi öğrenebiliyorsunuz.

SANDIKTA GARANTİLİ HÜKÜMET SİSTEMİ KURUYORUZ

Asıl şu anda Meclis iktidar partisinin baskısı altındadır. Bu yeni sistemle kaldırılıyor. Bu sistemde Meclis daha da güçleniyor. İcra Cumhurbaşkanının kurduğu kabineyle yoluna devam ediyor. Mevcut Meclis’te güvenoyu var bu sistemde yok. Çünkü iktidar doğrudan seçiliyor. Bu sistemde işi sağlama alıyorsunuz. Sandıkta garantili hükümet sistemi kuruyoruz. Kimi seçtiysen o. Bütün yaygara Türkiye maalesef çok partili hayata başlayıp, 60 ihtilaliyle çok kötü bir sınav yaptı. Yüzde 57-60 oyla seçilen iktidarı hiçbir sebep yokken darbeyle alaşağı ettiler. Başbakan astılar, Bakanları astılar. Ondan sonra bu vesayet alışkanlığı devam etti. 71’de Cumhurbaşkanını siyasi irade seçemedi.

AK PARTİ OLARAK BİZE VERİLEN EMANETİ YERE DÜŞÜRMEYİZ

Cumhuriyet tarihinde sonuç alınamayan iki darbe girişimi var. 2007’deki muhtıra ve 15 Temmuz hain kalkışması. Biz AK Parti olarak bize verilen emaneti yere düşürmeyiz. Türkiye’de maalesef ne 61 anayasası ne de 82 anayasası milletle yapılan bir anayasa değil.Darbe yönetimleri döneminde yapılan anayasalardır. Şimdi işte o anayasanın bize artık ayak bağı olduğunu görüyoruz. 15 yıldır görüyoruz. 15 yılda bir Türkiye’yi üçe katladık. Ama neye rağmen! Bütün engellemelere rağmen. Tabiri caizse engelli koşu yaptık. Şeytan taşlamaktan vakit buldukça yol, okul, hastane yaptık. Ticaretimizi, ekonomimizi büyüttük. 8 milyon vatandaşımıza iş bulduk.

SSK’YI 3 TRİLYON ZARARA SOKTUN! ÖNCE BUNUN HESABINI VER

Kılıçdaroğlu hesap yapmayı da bilmior. Anayasayı da böyle okuduysa vay haline. SSK’nın başında olduğu günleri iyi biliyoruz. Sen memleketi o kadar düşünüyorsan 92-98 arasında SSK’yı 3 trilyon zarara soktun. Bunun hesabını ver. Biz yaşadık. Bugün şehir hastaneleriyle 5 yıldızlı otellerden daha iyi hizmet veren, sağlıkta örnek bir Türkiye var.

O ALÇAKLAR CUMHURBAŞKANINA, BAŞBAKANA ATEŞ AÇARKEN KILIÇDAROĞLU’NA DA YOL AÇTILAR!

Bu anayasa halkoylamasında bir şeye karar vereceğiz. Türkiye’de artık egemenlik kayıtsız şartsız milletin mi olacak; yoksa egemenliğin birileri tarafından gizli ortakları mı olacak? Biz diyoruz ki egemenliğe milletten başka kimse karar veremez. Ne FETÖ’cüler ne bölücüler ne vesayet odaklı darbe heveslilerin dönemi bitiyor. Bunun nesi kötü? 15 Temmuz’da gördük. Ankara’nın 149 şehidi var. O beğenmediğiniz gençler meydanlarda bayrak elde, bu ülkenin demokrasisi ve geleceği çin hayatlarını ortaya koyduklarını hep beraber verdik. Kılıçdaroğlu buna kontrollü bir darbeydi diyor, bir tiyatroydu diyor. Kontrollü bir darbeyse kontrol edeni de biliyor herhalde. O alçaklar o gece Cumhurbaşkanına, Başbakana ateş açarken Kılıçdaroğlu’na da yol açtılar.

Kaynak: haberler.com

Tr.Yeniçağ.Az

www.yenicag.info

622