Beklenilen Fırsat: Türkiye Uğruna İngiliz – Amerikan Mücadelesi Yeniden Başladı

Büyük Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson 15 Temmuz darbesine tepki olarak Türkiye’ye baskı uygulanmasını hata adlandırdı.

“Türkiye devletinin ve hükümetinin yüzlerce insanın hayatını kaybettiği kanlı darbe girişimiyle yüz yüze kaldığını algılamak çok önemlidir. Avrupa Birliğinin birçok ülkesi Türkiye’yle dayanışmak yerine Ankara’yı darbecilere karşı tutumuna göre suçladılar. Bu kesinlikle yanlış düşüncedir” – Britanya diplomasisi başkanı eminlikle belirtmiş.

Britanya Parlamentosu Avam Kamarasında konuşma yapan Johnson “Türkiye’yi bir köşeye sıkıştırmak – bizim en son yapacağımız iş olmalı” – demiştir.

15 Temmuzdan 16 Temmuza geçen gece Fettullah Gülen terör teşkilatı üyesi bir grup TSK subayı ülkede askeri darbe yaparak yönetime geçmek istedi. Darbe girişimi ülke yönetiminin, güvenlik kuvvetlerinin ve sıradan vatandaşların çabası sonucu önlendi. 241 kişi hayatını kaybetti.

Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü sonrası Avrupa ülkeleri çok önemli strateji ülkeyi – Türkiye’yi bir türlü paylaşamadıklarını belirtmemiz gerekir. 2.Düya Savaşı sonrası tüm Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de askeri inisiyatifi ABD eline geçirdi. O zamandan başlayarak kraliçe ülkesi Türkiye denetimini eline almak için mücadele yapmaktadır. Her defasında Britanya Türkiye hükümetini yapılandırdığı zaman ABD ordusu (dönemin TSK’si) darbe yapmış ve İngiliz yanlıları cezalandırmıştır. Türkiye iş çevresi hep İngiltere başta olmak üzere Avrupa’nın, TSK ise tamamen ABD denetimindeydi. Kıbrıs bunun en net örneğidir. O dönemde İngilizler tüm Kıbrıs offshorelerini denetimini yapmaktalardı ve Amerikalılarla ada üzerinde bunu paylaşmak istemiyorlardı. Zaten bu arada da Kıbrıs’ta etnik çatışma alevleniverdi. Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs kıyılarına çıktı ve Kuzey Kıbrıs Britanya denetimine girmiş oldu. Kıbrıs konusunda ABD NATO üyesi olan müttefikini destekleyerek Büyük Britanya’nın önünü kesmiştir.

Türkiye’deki olaylar sonrası ve Washington’la ilişkilerin keskinleşmesi, bu bağlamda da TSK yönetimindeki Amerikan istihbaratının bozguna uğraması İngilizleri harekete geçirdi. Türkiye’de Amerika karşıtı isteriyle kapılan Londra Ankara’yı destekleyivermeye başladı. İşte bu uygun dönemi fırsata dönüştürmeye çalışan Kraliçe Hükümeti Erdoğan’ı kendi tarafına çekmeye ve Amerikalıların Türkiye girişimini kapatmaya çalışıyor.
Fakat şimdi ne o sultan var, ne de Türkiye aynı Türkiye değil. Türkiye artık kimsenin dişine göre değildir.

Zakharova: “Obama’nın Dünyayı Mahvetmesi İçin Dokuz Günü Kaldı”

Barak Obama başkanlığında giden ABD yönetiminin dış politika alanında yapacaklarının hiçbir anlamı kalmadı ve “barışı bozabilir”.

Yeniçağ.Ru Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zakharova’nın kendi Facebook sayfasında konuyla ilgili böyle yazdığı haberini veriyor.

“Her gün Rusya’ya karşı Washington’un yeni ekonomik yaptırımlar haberlerini okuyorum. Suriyeli katillere taşınabilen uçaksavar füze sistemi göndermesi çok anlamsız olsa da, dış politika alanının tüm yönlerinde oldukça zarar vericidir. Tanrı dünyayı yedi güne yarattı. Fakat Obama yönetimin iki gün daha fazla zamanı var ki dünyayı mahvetsin” – diye Zakharova yazmış.

11 Ocak tarihinde John McCain başkanlığında bir grup Demokrat Parti üyesi senatörün ABD Kongresine Rusya’da yeraltı servetlerin, boru hatlarının ve sivil nüve projelerine kapsamlı yatırımların uygulanması, bu bağlamda Rusya Federasyonunun ekonomi borçları ve Rusya’da ekonomi işlemlerin yapılmamasına ait yeni yaptırım uygulanması yasa tasarısı sunduğunu belirtmemiz gerekir.

yenicag.info