2017 yılında kaleme alınan makaleyi tekrar siz okurlarımız için yayınlıyoruz.
FETÖ, Türkiye açısından arz ettiği tehdidin yanında aynı zamanda bölgesel ve küresel etkileriyle birlikte uluslararası barışı ve güvenliği tehdit edecek potansiyele sahip devletlerarası ilişkileri etkileyen bir terör örgütüdür.
FETÖ’nün uluslararası yapılanmasının aydınlatılması sadece Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından değil, uluslararası barış ve güvenlik için de önemli bir durumdur.
ABD, örgütün hâlihazırda dünya çapında faaliyetlerinin merkezi konumundadır. Bununla birlikte AB ülkeleri de FETÖ’nün çok kuvvetli biçimde örgütlendiği ülkeler olmuştur.
FETÖ, birçok ülkede yeni bir strateji izleyip yasadışı faaliyetlerini kripto okullar ve dernekler üzerinden yürütmektedir.
FETÖ’nün, uluslararası bir terör örgütü olması hasebiyle, etkili bir mücadele ancak uluslararası karakterde yürütülürse başarılı olabilir. Bu noktada dış ülkelerin konuyla ilgili farkındalık kazanmaları önemlidir.
Örgüt, legal görünümlü siyasi, hukuki ve sivil toplum faaliyetleriyle zarar veremedikleri hedeflerini suikast ve tehdit gibi yollarla yok etmektedir.
FETÖ, örgüte militan kazandırma faaliyetleri içerisinde, temel olarak 13-18 yaş arası çocukları hedef kitle olarak belirlemiştir.
Kendisini dinsel bir oluşum ya da sivil toplum hareketi gibi sunan FETÖ, bu yönleriyle, esasen kapalışekilde yapılanmış illegal bir örgüttür.
FETÖ’nün amacı, devleti ele geçirdikten sonra kendi ideolojisi doğrultusunda ekonomik, toplumsal ve siyasal gücü yönetmektir.
İllegal yollarla elde ettiği ekonomik gelir sayesinde eğitim ve medya yapılanmasını güçlendiren terör örgütü, zamanla daha fazla insan kaynağı devşirmiş ve devlete sızma faaliyetlerine girişmiştir.
FETÖ’ye ait yayın organlarının kapatılmasının ardından örgüt tarafından, özellikle sosyal medyanın bir haberleşme aracı ve bilgi kaynağı olarak kullanıldığı görülmektedir.
FETÖ için medya, profesyonel bir sektör olmaktan öte, illegal biçimde sızdırılan bilgi ve belgelerin söylem inşası kapsamında kullanılması amacıyla önemlidir.
FETÖ, eğitim üzerinden bir terör örgütü inşa etmiş ve örgüt yapılanması için eğitimi araç olarak kullanmıştır.
FETÖ yapılanmasının eğitime özel bir önem atfetmesinin temel sebebini; “insan kaynağına erişim, eğitim faaliyetleri ile yurt içinde ve yurt dışında meşruiyet kazanmak ve bu faaliyetlerden gelir elde etmek” oluşturmaktadır.
Örgüt, birçok ülkede, okullarını ya yerel kişilere ya da batılı şahıslara devrederek eylemlerini gizleme yoluna gitmektedir.
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, örgüt içerisindeki eski nesil-yeni nesil tartışmalarında tavrını üst sorumlulardan yana koymuştur.
F. Gülen’in, “nitelikli mensupların hicretine özen gösterilmesi, herkesin hicret ettirilmesinin büyük bir yük olduğu” talimatına istinaden kendilerinin gözden çıkardığını düşünen Türkiye’deki örgüt mensuplarında moral bozukluğu olmuş ve örgütten kopmalar hızlanmıştır.
Örgüt alt kadroları maaş dağılımındaki adaletsizlik sebebiyle huzursuz durumdadır. Tasarruf gerekçesiyle maaşlarda yapılan kesintilerde, kişilere göre ayrıcalık yapılmaktadır.
Bazı kadrolarda karı-koca yüklü maaş alarak çalışırken, alt kadrolarda maaş kesintisi ve işten çıkarma dahil olmak üzere birtakım uygulamalar gerçekleştirilmektedir.
Sürekli tasarruf edilmesi gerektiğinden ve maaş kesintilerinden bahsedilirken, ABD’ye ve diğer ülkelere eğitim projeleri adı altında geziler düzenlenmekte ve bu gezilere sürekli aynı üst düzey kadroların katılımı sağlanmaktadır.
Türkiye’deki kadrolara yardım gerekçesi ile toplanan paralar ise lobicilik faaliyetlerinde kullanılmaktadır.
Başka ülkelere gitme arzusunda olan alt kadrolar pasaport masraflarının yüksek olması sebebiyle başvuru konusunda sıkıntı yaşamakta, üst düzey yöneticilerin ise tüm pasaport işlemleri kısa sürede halledilerek en güzel ülkelere gönderilmektedirler.
İltica başvurularında da üst düzey kadrolara/yöneticilere kolaylık sağlanmakta, alt kadrolar ise aylarca bekletilmektedirler.
Yönetici konumundaki kadrolar, alt kadroların şikayetlerini/sıkıntılarını ilgili mercilere iletmemektedirler.
Oturum izni alınması, pasaport yenilenmesi gibi işlemler için kadrolar, illegal iş yapmaya/bağlantı kurmaya teşvik edilmektedirler.
Örgüt elebaşı F. Gülen’in, etkin pişmanlıktan yararlanan FETÖ mensuplarını “kafir ve yaşayan ölü” olarak ilan etmesi, Türkiye’deki FETÖ mensuplarınca tepkiyle karşılanmaktadır.
Ayrıca, Türkiye’deki FETÖ mensupları, 15 Temmuz 2016 Darbe Teşebbüsü sonrasında yurtdışına kaçan örgüt mensuplarının rahat yaşam tarzlarına karşı tepkilerini arttırarak sürdürmektedirler.
Evren Damyan