“Ankara`nın yalnız bir kutuba meyletmesi onun bölgesel güç statüsünü elinden alabilir.” Bu fikirleri Yenicag.ru`ya röportajında Türkiye üzre ukraynalı siyasi uzman Grigory Mavrov dile getirmiş.
– Putin`le Erdoğan`ın son görüşünden sonra Rusya`nın uzman camiasında Türkiye siyasi elitinin bağımsızlığını yitirdiği ve Rusya`ya bağlı olduğu yönünde fikirler sesleniyor. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?
– Bu, çok cesur bir açıklama. Türkiye eliti sadece manevra yapıyorv ve şimdilik ne Kreml ve ne de Beyaz Saray`a bağlı. Türkiye kendinin belirlediyi strateji dahilinde hareket ediyor ve düşdüyü zor durumdan çıkmak için kendi rolünden yararlanıyor.
– Büyük enerji projelerini de göz önünde bulundurursak ekonomi açısından kimin önde olduğunu söyleyebiliriz?
– Geniş biçimde baktığımızda ekonomi açısından Türkiye Rusya`ya bağlı, ama bu Ankara`nın özgürlüyünü kısıtlamıyor. Bu bağlılık daha çok atom enerjisi alanında ve Türkiye hükumeti ülke içinde farklı tepkilere rağmen Mersin`de “Akkuyu” Atom Elektrik İstasyonunun inşa edilmesine karar verdi. Bu, elbbette Rusya`nın Türkiye`de gücünün artmasına yardımcı oluyor. Diğer yandan, mesela Çanakkale köprüsüne bakın. O köprü dünyanın en büyük asma köprüsü olmalı ve bu proje Güney Kore şirketleri tarafından gerçekleştirilecek. Böyle projeleler çok. Türkiye`de çok büyük projelerin gerçekleştirildiyini ve Rusya`nın bu projeleri gerçekleştirecek gücünün olmadığını unutmayalım.
– Türkiye-Rusya askeri işbirliğinin hangi üstünlükleri var? Rusya`lı uzmanlar S-4oo anlaşması imzalandıktan sonra Türkiye`nin Batı silahlarını almaktan vazgeçeceğini öngörüyorlar. Türkiye`nin yüzünü tamamen Rusya silahına çevirmesi gerçekçi mi?
– Ben böyle öngörülere çok skeptik yaklaşıyorum. NATO ülkelerinin askeri silah potansieli Rusya`yla karşılaştırdığımızda çok fazla. Aynı zamanda NATO ülkelerinin ürettiği silahlar teknoloji açısından da bir hayli üstün ve ondan vazgeçmek Türkiye ordusunda problemlere yol açabilir. Burada konu NATO ülkeleri ile Rusya`nın ürettiği silahlar arasındakı kalite farkında değil. Türkiye`nin bir standarttan diğerine geçidi büyük maaliye talep eden prosedür. Aynı zamanda Rusya`nın Savunma sanayisinin gücü Türkiye`nin mümkün siparişlerini tam ve zamanında yapmaya olanak sağlamıyor.
– Türkiye`nin NATO`dan çıkması gerçekçi mi? ABD bölgesel ortak rolünde Türkiye`nin yerini doldurabilecek ülke bulabilir mi?
– Yakın zamanda böyle bir şey gerçekleşmeyecek. Türkiye çok benzersiz bir ülke ve bölgede onun yerini doldurabilecek başka bir ülke de yok. Türkiye, Batı ülkeleri ile her zaman problemler yaşamıştır. Fakat Türkiye`nin NATO`dan ayrılmasına ciddi bir seçim gibi bakmıyorum. İlişkilerde bundan daha ağır dönemler de olmuştur.
Ben hatta hayal bile edemiyorum, ki hangi gerekçeyle Türkiye NATO`dan ayrılsın. Bu hem Türkiye hem de NATO`ya sorun yaratmakla kalmaz, hem de bölge güvenliyine de zarar verir. Her şey bir yana, Türkiye`nin kendini izole etmesi gerekmez. Ankara`nın yalnız bir kutuba meyletmesi onun bölgesel güç statüsünü elinden alabilir.
Konuştu: Kafkas Ömerov
Çeviri: Agil Bekir