Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, yeni yıl ve Azerbaycanlıların Dayanışma Günü dolayısıyla ulusa seslendi.
Cumhurbaşkanı Aliyev’in konuşmasından öne çıkan başlıklar:
“Bundan bir yıl önce yeni yıl dolayısıyla Azerbaycan halkına seslendiğimde 2022 yılının ülkemiz için başarılı olacağına emin olduğumu söylemiştim ve böyle de oldu. Önümüzdeki tüm görevler yerine getirildi ve Azerbaycan daha da güçlendi.
İki yıl önce savaş alanında elde ettiğimiz tarihi Zaferimizi siyasi düzeyde daha da pekiştirdik. Bu yılın Ekim ayında Prag ve Soçi görüşmelerinde Ermenistan, ülkemizin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini resmen tanıdı. Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış anlaşmasının imzalanması için tüm şartlar yerine getirildi ve Azerbaycan tarafının önerdiği beş temel ilkeye dayalı barış anlaşmasının imzalanabileceğine inanıyorum.
Bu yıl askeri gücümüzü daha da artırdık ve bu alana her zaman büyük önem veriliyor. Azerbaycan, askeri gücünü ikinci Karabağ Savaşında gösterdi. Aynı zamanda savaştan sonraki iki yılda gerçekleştirilen reformlar, yeni silahlı birliklerin oluşturulması, ordumuzu modern silahlar ve teçhizatla donatmamız sonucu büyük askeri potansiyel kazandık.
Bu yıl birçok askeri operasyon düzenlendi ve bu operasyonlar, savaş kabiliyetimizin yüksek düzeyde olmasını bir kez daha teyit etti. Farruh operasyonu, ‘Kısas’ operasyonu aynı zamanda eylül ayında Azerbaycan ve Ermenistan sınırı istikametinde yaşanan çatışmalar bir sonraki parlak zaferimizle sonuçlandı. Sınır çatışmaları sonucu Azerbaycan, birçok önemli stratejik yüksekliklerdeki mevzilerini daha da güçlendirmeyi başardı.
26 Ağustos’ta Laçın şehrine aynı zamanda Laçın’a bağlı Zabuh ve Sus köylerine kontrölü yeniden ele geçirdik. Bu, büyük bir başarı. Laçın şehrinde büyük kapsamlı imar çalışmaları yapılıyor. 2023 yılında sakinlerin Laçın’a dönüşünü sağlayacağız. İlk eski mülteciler ata yurtlarına dönecekler.
Aynı zamanda bu yıl Ağalı köyünde hayat yeniden canlandı. İlk dönüş projesi gerçekleştirildi ve Zengilanlılar ata yurtlarına dönmüşler. Bu, tarihi bir olay. Çünkü savaştan sadece bir buçuk yıl sonra, ilk eski mültecileri memleketlerine geri döndürdük ve onlar için güzel koşullar yarattık. Bu, devletimizin güçlü olduğunu ve irademizin yerinde olduğunu bir kez daha gösteriyor.
‘Büyük Dönüş’ projesi başarıyla gerçekleştiriliyor. Birçok şehirde imar çalışmaları geniş bir şekilde devam ediyor. Öncelikle Şuşa’da, aynı zamanda Ağdam, Füzuli, Zengilan ve Laçın şehirlerinde kapsamlı imar çalışmaları yapılıyor, hastaneler, okullar, konutlar inşa ediliyor. Ayrıca 10’dan fazla köyün master planı onaylandı ve birçok köyün temelini bizzat ben attım. Genel olarak, işgalden kurtarılan tüm şehir ve kasabalarımızın master planları hazırlandığını ve onaylandığını belirtmek isterim. Tüm çalışmalar ana planlara göre yapılacak. Aynı zamanda tüm planlarımız ‘Büyük Dönüş Programı’nda yansıdı ve yüzbinlerce yerinden edilmiş mültecinin yakın gelecekte anavatanlarına geri döneceğinden eminim.
Tabii ki buna paralel olarak mayın temizleme çalışmaları da yapılıyor. Ne yazık ki Ermenistan bize doğru mayın haritalarını vermedi. Savaş sonrası dönemde mayın faciası sonucu yaklaşık 300 Azerbaycanlı hayatını kaybetti veya ağır yaralandı.
Bu yıl Zengilan Uluslararası Havalimanı’nın açılışını yaptık. Bu, işgalden kurtarılan topraklardaki ikinci havalimanıdır. Üçüncü havalimanı ise en fazla iki yıl sonra hizmete girecek.
Zengezur koridorunun açılmasıyla ilgili geniş kapsamlı çalışmalar yapılıyor, demiryolları ve karayolları yapılıyor. Ermenistan istese de istemese de Zengezur koridorunun açılması mutlaka olmalı. Biz ortyaya güçlü bir irade koyduk, her şey plana göre gidiyor. Talebimiz makul ve adildir. Azerbaycan’ın ana kısmı ile onun ayrılmaz parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile bağlantımız olmalı ve olacaktır.
Tabii ki, tüm bu başarıları elde etmek için güçlü bir ekonomiye sahip olmamız gerekiyor ve ekonomik bağımsızlık çoktan güvence altına alındı. Bugün Azerbaycan ekonomik ve siyasi olarak kimseye bağımlı olmayan dünyadaki ender ülkelerden biridir. Gayri safi yurtiçi hasılamız bu yıl 130 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştı. Buna paralel olarak dış borcumuz da önemli ölçüde azaldı. Tamamen uluslararası finans kuruluşlarına bağımlı değiliz.
Elbette uluslararası bağış kuruluşlarının da ilgilerini bize yönelteceklerini umuyoruz. Çünkü tarihte hiç bu kadar büyük yıkımlar olmamıştır. Yani Azerbaycan, büyük bir çevre felaketi ile karşı karşıya kaldı. Ne yazık ki, uluslararası bağışçı kuruluşlar bize bir manat veya bir dolar yardım etmediler. Bağışçı kuruluşlar dahil kimse bize yardım etmiyor, tüm imar çalışmalarını kendi hesabımıza yapıyoruz ve yapacağız.
Bu yıl enerji alanında birçok önemli olay yaşandı. Yıl ortasında Azerbaycan ile Avrupa Birliği arasında enerji alanında stratejik ortaklık anlaşması imzalandı. Artık bu anlaşma uygulanıyor. Azerbaycan dünya pazarlarına doğal gaz ihracatını artırıyor. 17 Aralık’ta yeni bir mega proje başlatıldı. Karadeniz’in dibine elektrik kablosu döşenmesi, Azerbaycan’ın bu alanda üzerine düşen rolü daha geniş ölçekte oynamasını sağlayacak. Çünkü bu elektriğin ana tedarikçisi Azerbaycan olacak ve bu, yeşil enerji olacaktır. Karabağ ve Doğu Zengezur’un yeşil enerji bölgesi olması gerektiğini defalarca söyledim. Bunu zaten başarıyoruz ve başaracağız. Aynı zamanda Azerbaycan’ın geniş yenilenebilir enerji kaynakları hem ülkemiz hem de dünya için büyük önem taşımaktadır. Yani bu, ülkemizi enerji alanında vazgeçilmez bir ortak haline getirecektir.”