Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen ‘’Büyük İstanbul Mitingi’’ne katılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Biz İstanbul’u candan, yürekten seviyoruz. Buradan Cumhurbaşkanlığına yürüdük ama bu yürüyüşü sizinle birlikte yaptık. Tekrar sizinle bu yollarda yürüyoruz. Bu ne muhteşem bir İstanbul. Bugün İstanbul 14 Mayıs’ta birilerini emekliye sevk edecek. Resmi rakam 1 milyon 700 bin alanda katılım var. İstanbul yapar mı? İstanbul sandıkları patlatır mı? Bu şehrin her bir insanını ayrı ayrı selamlıyorum. Biz de doğumdan bu yana İstanbul’u aşkla sevdik. İstanbul, burası ortasından deniz geçen şehirdik. Burası tarih boyunca insanlığın göz bebeği olarak kalan şehirdir. Burası camileriyle medeniyetimizin şahikası şehir. Burası kökenine, inancına hiçbir farklılığına bakmadan kucaklayıp, bağrına basan şehir.İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde bizlerle birlikte olduğunuz için her birinize şükranlarımı sunuyorum.
Kardeşlerim Atatürk Havalimanı bizim için eskiden seyahat ettiğimiz bir yer değildir. Bu CHP’nin ülkede dikili taşı, ağacı yok. Milletim 14 Mayıs’ta gereken cevabı sandıkta verecek. Biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Bu terör örgütleriyle gezen Kılıçdaroğlu’na ülkemizi böldürtmeyeceğiz. Bu kardeşinizi FETÖ’cüler ailesiyle birlikte öldürmeye geldi. Gece buraya indik. Bay Bay Kemal Bakırköy Beleyesi’ne gidip kahve içti. Yalan bol bunda, ‘haberim olsa beklerdim’ dedi. Hayatı yalan. Ama bizim ona ihtiyacımız yoktu on binler buradaydı. Milli iradenin şahlanışı 15 Temmuz’da rahatsız olanlar buradan her geçtiklerinde yine rahatsız oluyorlar. Neden mitingini burada yapmadı da Maltepe’de yaptı? Bu kabuslarını hiç bitirmeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle birlikte biz kuracağız.
Avrupa’nın gazeteleri, dergileri şimdi burayı izliyor. Acaba Atatürk Havalimanı’nda ne oluyor diye bakıyorlar. Bu ülke üzerinde karanlık hesap yapanların yüzü düşsün. İşte cevabı buradan veriyoruz. 14 Mayıs’ta kazanımlara sahip çıkıyor muyuz? Evlatlarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz?
Dün Kayseri’de 135 bin kişi, Mersin’de 80 bin kişi vardı. Heyecan muhteşemdi. Caddelerdeki, meydanlardaki bu tablo bize milletimizle bağın ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Erzurum’daydık, dadaşlar bizim otobüsün önünü kestiler, yürütmediler. Alanda 130 bin kişi vardı. Dadaş bu dadaş, o yürü demezse yürüyemezsin. Bugün İstanbul hepsinden bir başka güzel. İstanbul bugün kendine yakışanı yaptı. İstanbul’u bu kardeşiniz belediye başkanı olunca kurtardı mı? Susuzluktan, çöp dağlarından kurtardı mı? Bay Bay Kemal sizin geçmişiniz bozuk. Biz Ümraniye’deki çöp dağlarını spor tesisleriyle donattık. İstanbul’un doğal gazı 50 bin eve girmişti, biz 1 milyon 250 bin eve çıkardık. Bizim farkımız bu işte. Ülkemize kazandırdığımız her esere takoz koyuyorlar. Türkiye’nin her kazanımından rahatsızlık duydular. ‘Bu hükümet en doğru şeyi de yapsa karşı çıkacağız’ diyorlar. Biz hep sözümüzü milletimize veriyoruz.
İstanbul’u sel bastığı zaman gittiği yer belli. Ya yurt dışı yada Bodrum. Bay Bay Kemal’de buna talimat vermiş ‘sen Van’a git’ diye. Oraya gidince de PKK’lıların işaretini yapıyor. Ya Ekrem sen Trabzonlusun, İstanbul’da olman gerekirken orada ne işin var? İstanbul, Ankara, İzmir çok çekti artık yeter. Bunların hepsine ders verip emekliye sevk ediyor muyuz? Vesayeti yendik, bu sefer de PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin saldırılarıyla karşılaştık. Bu alçaklar ‘zulüm 1453’te başladı’ diye sokaklara yazılar yazdılar. Bunlar camiye bira şişeleriyle girip bizim mabedimizi kirlettiler mi? Ama bunların bedelini ağır ödediler ve ağır ödeyecekler. Bay Bay Kemal istediğin kadar fıçı dolusu iç hiçbir şey seni iflah etmez. 15 Temmuz gecesi millet tanklara direnirken aradan süzülüp gidenler belli değil mi?
21 yılda ülkemizde milli geliri 3 kat artırdık. 21 yılda 10,5 milyon yeni konut yaparak aileleri yuvaya kavuşturduk. 21 yılda 14,5 milyon araç satışı yaparak insanlarımızı arabalarına kavuşturduk. Milletimizin tamamının hayat kalitesini artırdık. Son dönemde ardı ardına patlayan küresel krizlerin yansımalarını biz de biliyoruz. Deprem felaketinin ardından da bazı sıkıntıları biliyoruz. Hayat pahalılığını yok saymıyoruz. Bu meseleri yakından takip ediyoruz. Zamanla bunların hal yoluna girdiğini göreceğiz. Ülkemizin her sıkıntısını nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz. 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz.
Biz sürekli yeni imtihanlarla sınanan bir ülkeyiz. Yaşadığımız afetlerde bunlardan biridir. Türkiye 6 Şubat’ta tarihinin en ağır yıkımına yol açan bir depremle karşı karşıya kaldı, çok insanımızı kaybetti. Allah rahmet eylesin, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. 100 bin konteynerin kurulumu bitti. Temeli atılan konut sayısı 59 bini buldu. Bay Kemal sen İzmir milletvekiliydin. İzmir’deki afetlerde belediye başkanı ne yaptı? İzmir’de konutları yine biz yaptık biz. Bunlara İzmir’de de gereken cevabı 14 Mayıs’ta vermeye hazır mısınız? 650 bin yeni konutla şehirlerimi ayağa kaldırmak için harıl harıl çalışıyoruz. Son aylarda önceliğimizi hep deprem yaralarımızın sarılmasına verdik. Seçimden sonra tüm illeri tek tek yeniden gecezeceğiz. Cumhur İttifakı olarak buraları ziyaret ettik ve edeceğiz. Seçimden sonra 79 ilimizi bir kez daha ziyaret ederek teşekkür edeceğiz. İnsanımızla kucaklaşmak bizi yormaz aksine daha çok güç verir. İstanbul bu felakette her zaman olduğu gibi depremzede kardeşlerimize kucak aştı. Bu afetin bize maliyeti bize 100 milyar doların üzerinde. Ülkemiz deprem yükünü omuzladı. Biz gereken kaynağı küresel tefecilerden borç dilenerek değil ülkemizin kaynağından alıyoruz. Bay Bay Kemal Londra’dan 300 milyar dolar alacakmış. Bunlar sana para vermez, onlar kime vereceğini iyi bilir.
Dünyada herkes faizi yükseltirken biz düşüyoruz. İstiyoruz ki yatırımcı gelsin yatırımını yapsın. Bankalarımız bunlara gereken krediyi versin. Ne kadar yatırım artarsa istihdam da o kadar artacaktır. Karadeniz gazıyla 100’lerce milyar dolarlık kaynağı milletimizin hizmetine sunduk mu? Gabap petrolüyle 10 milyarlaca dolarlık kaynağı milletimizin hizmetine sunduk mu? Sadece son birkaç ayda açıkladığımız savunma sanayii projelerimizin ihracat potansiyeli 65 milyar doları buluyor. Her yeni işletme istihdam, üretim, ihracat olarak bizim kazanç hanemize yazılıyor.
Göreve geldik Türkiye’yi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz dedik. Her alanda altyapı eksiklerimizi gidermeye devam ettik. Önümüzdeki dönemde enerji ve savunma alanındaki kaynağı ülkemizin vatandaşları için kullanacağız. Eskiden 66 lira olan emekli aylığını 7500 liraya yükselttik. Memurların maaşına temmuzda refah artışı yapacağız. Salı günü işçilerimizle ilgili zam oranını açıklayacağız. TOKİ ile birlikte konut fiyatlarındaki şişkinlik düşecek. Kiraları makul bir düzeye çekeceğiz.
Masanın üstüne altında kimler var hepsi birbirine karışmış. ‘Erdoğan gitmeli’ diye küresel kampanya başlatanlar bunları aynı kaba doldurup kaynatanlardır. CHP LGBT’ci mi? HDP LGBT’ci mi? İyi Parti LGBT’ci mi? Masanın diğerleri bunlara ‘hayır’ diyor mu? AK Parti ve MHP asla LGBT’ci olmadı ve olmayacak. Cumhur İttifakı LGBT’ci olmayacak. Bunlar talimatı Kandil’den alıyor. Kapalı kapılar ardında görüşüp konuşuyorlar. Maalesef herkes kendisine verilen rolü oynuyorlar.
Bu ülkede hiçbir gencimiz gelecek kaygısı çekmeyecek. Her bir gencimizin üretimde olabilmesi için gerekeni yapıyoruz. Ulaşımdan, enerjiye verdiğimiz her müjde gençlerimizin geleceğine yakılmış ışıktır. Gençlerimize pek çok konuda maddi kaygı vereceğiz. Ülkemizde her hanede bir çalışan olmasına gayret edeceğiz. Hiçbir ailenin gelir seviyesinin belli rakamın altına düşmemesini sağlayacağız. Kendi işini kurmak isteyen gencimize istediği alanda hibe desteği vereceğiz. Evlenmek isteyen gençlerimize 150 bin lira faizsiz, 2 yıl ödemesiz kredi vereceğiz. Üniversiteye giden her gencimize bilgisayar ve telefon alma hakkı tanıyacağız. Spor yapan gençlerimizin kendilerini geliştirmesi için attıkları her adımda yanlarında olacağız. Esnek çalışma sistemini yaygınlaştırarak kendilerine zaman ayırabilecekleri ortam oluşturacağız. Gelin gelecek kaygısı olmayan Türkiye Yüzyılı’nı birlikte kuralım. 14 Mayıs’ta gençlerimizin tercihlerini doğrudan yana kullanmaları şart.