Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Gaziantep’in baş verdiğini ama baş eğmediğini belirten Erdoğan, “Hiçbir cephede bozguna uğramayan Antep. Şehrini savunurken verdiği 6 bin 317 evladını bir gül bahçesine ekercesine toprağa veren Antep. Şehitkamillerin, Şahinbeylerin, Karayılanların ve daha nice yiğidin bayraklaştığı Antep.” diyerek konuşmasına başladı.
Suriye’den gelen yüz binlerce muhacire Gaziantep’in yıllardır ensarlık yaptığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeğin, üretimin, helal kazancın ve kardeşliğin başkenti olduğunu söyledi.
Gaziantep’in tüm ilçelerini tek tek sayarak selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir yılda dördüncü defa Gaziantep’e geldiğini belirtti.
Evliya Çelebi’nin Gazianteplileri, “Tatlı yedikleri için tatlı dillidirler” diye tanımladığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Her biri diğerinden lezzetli yemeklerinden oluşan mutfağıyla ülkemizi dünyada başarıyla temsil eden şehrimiz için ne desek azdır. Geçtiğimiz yıl şehrimizi ziyaret eden 800 bin yerli ve yabancı turist, Antep’in güzelliklerinin daha çok bilinmeye başlandığını gösteriyor. Biliyorsunuz hemen yanı başımızdaki Şanlıurfa’da insanlık tarihinin en eski ibadethanelerinin izleri bulundu. Biz de 2019’u ‘Göbeklitepe Yılı’ ilan ettik. Göbeklitepe, Şanlıurfa ile beraber Gaziantep’in de turizmine, ekonomisine katkıda bulunacak bir projedir. İhracatta 7 milyar dolar sınırını zorlayan Gaziantep, inşallah turizmde de çok büyük başarılara imza atacaktır. İnşallah Gaziantep’in 31 Mart, yepyeni bir hizmet döneminin kapısını aralayacaktır.”
Erdoğan, mitinge katılanlara yönelttiği, “Gaziantep, 31 Mart’ta tevazu, samimiyet ve gayretle ‘Memleket işi gönül işi’ diyor muyuz? Gaziantep, 31 Mart’ta gönül belediyeciliğine ‘evet’ diyor muyuz? Gaziantep, 31 Mart’ta bir kez daha ‘hizmet siyaseti’ diyor muyuz?” sorularına, “Evet” yanıtını aldı.
‘Yeni Zelanda’da 3 Türk yaralandı’
Yeni Zelanda’da cuma namazı kalınlara yönelik iki camiye düzenlenen terör saldırısına ilişkin Erdoğan, “İslam düşmanı katiller ellerine silahlarını alıp cuma namazı için toplanan Müslüman kardeşlerime saldırıyorlar. Bu saldırının görüntüleri de canlı olarak yayımlandı. 49 kardeşimiz orada şehit oldu. Bunların dışında 3 Türk var, onlar da yaralı. Ben bir tanesine ulaştım, kendisiyle görüştüm. Cumhurbaşkanıyla da görüştüm.” diye konuştu.
Saldırıyı gerçekleştiren teröristin yayımladığı bildiriye işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu katil bildiri yayımlamış, tüm Müslümanlarla birlikte ülkemizi, milletimizi, şahsımı da hedef alıyor. Neymiş, boğazın batısına geçmeyecekmişiz. Yani Avrupa yakasına. Yoksa ne olurmuş? İstanbul’a gelip hepimizi öldürür, bizleri topraklarımızdan sürer, Ayasofya’yı minarelerden kurtarırlarmış. Bu ifadeler kafalarda ve kalplerde yaşatılan heveslerin ifadesidir. Biz, işte bunun için şehadetleri dinin temeli olan ezanlarımıza, onların okunduğu camilerimize, minarelerimize, istiklalimizin sembolü olan bayrağımıza böylesine sıkı sıkıya sarılıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Be hey gafil, önce şunu bil… Ben niye girdim içeri, biliyorsunuz değil mi? Ziya Gökalp’in meşhur şiiri vardı. Bu kitaplara girmişti. Orada ne vardı? Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker, bir şey bizi sindiremez, gökler, yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa… Biz oyuz ki imanıyla övündüğümüz ecdadımız, titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş. Zaferlerin kapısı, Anadolu’nun tapusu, Malazgirt’ten ta Çanakkale’ye, imanın geçilmez kalesine kadar bizi zaferden zafere koşturan işte o iman birliğidir. Sen hangi milletle konuşuyorsun, neyi konuşuyorsun. Senin her yerin bomba olsa ne yazar. Sen, orada ibadette olan o masum Müslümanları buldun, elinle silahlarla gittin, onları taradın. Terbiyesiz, ahlaksız, adi, alçak, sen kolayı seçtin. Birileri de hala bizim ezan ve bayrak hassasiyetimizi kendince küçümsemeye veya çarpıtmaya çalışıyor. İşte ben bu okuduklarımdan dolayı hapse girdim. Nerede, Türkiye’de… Ama siz ne yaptınız? ‘Muhtar bile olamaz’ dediklerinde aldınız bu evladınızı hem başbakan hem de cumhurbaşkanı yaptınız.”
“Be ahlaksız, siz Filistin’in tamamını işgal ettiniz”
Yeni Zelanda’da saldırıyı gerçekleştiren teröristin yayımladığı bildiride İstanbul için “Konstantinapol” dediğini ve Ayasofya’yı yeniden kiliseye çevirmek istediğinden bahsettiğini aktaran Erdoğan, “Bu millet var ya, bu can bu tende oldukça böyle bir şeye asla müsaade etmez, etmeyeceğiz. İsrail’in başındaki soyguncu var ya, yargılanan var ya, her türlü yolsuzluktan yargılanan bir başbakanları var ya, onun oğlu da ‘İstanbul, Bizans’ın başkenti bir Hristiyan şehridir, Türk işgaliyle karşı karşıyadır’ diye tweet atıyor. Be ahlaksız, siz Filistin’in tamamını işgal ettiniz. Siz, 1938-48’de neredeydiniz, şimdi ise neredesiniz? O Filistinli kardeşlerimiz neredeydi, şimdi ise nerede? İşgal ettiniz, elinizdeki o güçle onları bulundukları yerlerden hep kovdunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bir terör devleti aranıyorsa, o da İsrail’dir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 yaşındaki çocuktan kadınlara, yaşlılara varıncaya kadar 10 bine yakın Filistinli’nin İsrail cezaevlerinde mahkum olduğuna işaret ederek, “Onun için diyorum ki Netanyahu zalimdir. Eğer dünyada zulmeden bir ülke aranıyorsa o da İsrail’dir. Bir terör devleti aranıyorsa o da İsrail’dir. Bunları söylüyoruz diye rahatsız olanlar varsa, kusura bakmasınlar onlar varsın rahatsız olsunlar. Biz gerçekleri söyleyeceğiz.” dedi.
Yeni Zelanda’da şehit edilenlere Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, dünya Müslümanlarına başsağlığı dileklerini iletti.
“Üzülmeyin, mahsun olmayın. İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz.” ayetine atıfta bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:
“İnanıyoruz ve üstünüz. Müslümanlar olarak asla baş eğmeyeceğiz ama asla bu alçakların seviyesine de düşmeyeceğiz. Kökeni, inancı, meşrebi ne olursa olsun günahsız her masum insanın ölümüne karşı aynı ilkeli duruşu sergileyeceğiz. Yeni Zelanda’da, Filistin’de, Myanmar’da katledilen masum Müslümanlara hangi hassasiyeti gösteriyorsak, diğer insanlara da aynı şekilde yaklaşacağız. Gücünü zulümden ve sömürüden değil, imandan, vicdandan, ahlaktan, adaletten alan bir ayetimizle dünyayı değiştireceğiz. Çünkü İslam, insanlık budur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi biz olmaktan çıkartmaya çalışanlara sözümüzü de sandıkta söyleyeceğiz. Antep, 31 Mart’ta İslam ve Türkiye düşmanlarına mesajımızı vermeye hazır mıyız? Antep, 31 Mart’ta istiklalimize, istikbalimize, istikrarımıza göz dikenlere derslerini veriyor muyuz? Antep, 31 Mart’ta milli iradeye sahip çıkıyor muyuz? Antep, 31 Mart’ta tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi gönül işi diyor muyuz? Gaziantep Büyükşehir ve ilçelerdeki belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum. Gaziantep’i de onlara emanet ediyorum. Cumhur İttifakı olarak girdiğimiz bu seçimlerden büyük bir zaferle çıkacağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
‘Çıkın delikanlıca kiminle ittifak halindesiniz söyleyin’
Ülke ve millet için şehir şehir, fert fert ne yapabiliriz, hangi hizmetleri getirebiliriz diye çalışıp mücadele ederken birilerinin de suyu bulandırmanın gayreti içinde olduğunu belirten Erdoğan, “Tabii kimse asıl niyetini söylemiyor. Milletin karşısına hep cilalı, boyalı, makyajlı çıkıyorlar. Sonra gerçekler yağmur gibi yağmaya başladığında işte o cilalar dökülüyor, altından hakiki yüzleri çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Seçimlerde bir Cumhur İttifakı var, bir de CHP’nin etrafında kurulan, görünüşte yanında adı ‘İYİ’ kendi bir hayli karışık bir partiyle, isminden başka geçmişiyle bağlantısı kalmayan Saadet’in olduğu bir ittifak var ama ittifakın asıl ortağını sürekli gizlemeye çalıştılar çünkü bu parti sabıkalı, bu partinin ipi terör örgütünün elinde. Bu partiyi Ankara’daki genel merkezi değil, Kandil yönetiyor.” şeklinde konuştu.
Gaziantep’te işlerin daha da karışık olduğunu, CHP’nin aslında sırtını Kandil’e dayayan ve oradan gücünü alanı desteklediğini ama görünürde başka bir adayın yanında gibi gözüktüğünü dile getiren Erdoğan, Gaziantep yöresinin “Et diye kaptım, balcan börkü çıktı.” sözünü anımsattı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu partinin adayı’ diyorsunuz, sonra bakıyorsunuz, aslında başka bir partinin adayı. ‘Şu parti şunu destekliyor.’ diyorsunuz, sonra bakıyorsunuz, kimin kimi desteklediği belli bile değil. Türk siyasetini bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok. Çıkın, delikanlıca kim kiminle ittifak halinde, kim kimin belediye başkan adayını destekliyor, kim kimin belediye meclis üyelerini kendi listesinden gösteriyor söyleyin. CHP’nin listesinde HDP meclis adayları, FETÖ’nün belediye başkan adayları cirit atıyor. Ötekilere bakıyorsunuz hakeza aynı şekilde. Neyse ki herkes rolünü iyi oynayamıyor, kurulan tezgahları ele veriyor da milletimiz de neyin ne olduğunu daha iyi görebiliyor.”
Bu esnada, HDP’li parti yöneticileri ve milletvekillerinin terör örgütü PKK’yı öven ve eylemlerine destek veren ifadelerinin yer aldığı görüntüleri vatandaşlara izleten Erdoğan, “Ne diyor bu adam, ‘Kürdistan’da oylar HDP’ye’ diyor. Bu adam Kürt değil, bu adam ne idüğü belirsiz. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye’de Güneydoğu Anadolu Bölgesi var.” şeklinde konuştu.
“Bu toprakları böldürtmeyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 7 siyasi bölgesi olduğuna dikkati çekerek, “Bu zat Kürdistan’dan bahsediyor. Çok seviyorsan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, defol oraya git. Ülkemizi, bu toprakları bölemezsiniz. Bu toprakları böldürtmeyiz. Bunlar bayrak, ezan düşmanı. İşte Taksim’de yaptılar. Milletimiz ne dedi, biliyorsunuz… ‘Bunlar bayrak düşmanı’ diyordu. Bunlar bizim bayraklarımızı yakanlar değil mi?” ifadelerini kullandı.
Alandaki vatandaşlara video izleten Erdoğan, “Görüyorsunuz, CHP-HDP yan yana. Bay Kemal Hakkari’de, bir tane Türk bayrağı yok. Gezi olaylarında duvarlara ‘Zulüm 1453’te başladı’ yazdılar. Yani İstanbul’un fethiyle zulüm başlamış… CHP’nin İstanbul İl Başkanı, bu da orada. Ezan okunurken elinde düdük öttürmeye mecbur musunuz? Dünya Kadınlar Günü için oraya gelmişler, sen Dünya Kadınlar Günü için oraya gelirken acaba Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu bilmiyor musun?” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı ve gösteri yürüyüşü için Valiliğe müracaat edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Aradım valimizi, ‘Müracaatları var mı?’ dedim, ‘Yok’ dediler. Bu ülke yol geçen hanı mı? Bu ülkeyi eski Türkiye mi zannediyorsun? Yazını yazacaksın, haberi vereceksin ve sana Valilik nereyi uygun görürse toplantını da yürüyüşünü de orada yapacaksın. Ben öyle yapıyorum da sana ne oluyor da sen istediğin gibi hareket ediyorsun. Yok böyle bir şey. Onun için de gereği yapıldı ve o akşam onlar oradan dağıtıldı.
Yurt dışında bakıyorsunuz, benim bayrağımı yakıyor. Kim bu, güya bunlar Türk. Ne Türk’ü? Bunlar ahlaksız, vatan haini. Dikkat edin, Gezi’de Taksim Meydanı’nda Cumhuriyet Halk Partisinin bayrağıyla onların paçavraları yan yana. Bundan Bay Kemal hiç rahatsız oldu mu? Olmadı. Öyle bir derdi yok ki Bay Kemal’in. Onun derdi başka. İşte bu gerçekler ortadayken CHP Genel Başkanı istediği kadar kendini paralasın… Çok da açık vermiyor ama zaman zaman yakalıyoruz. Kendi başına atıp tuttuğu kürsülerde değilse bile sorulara muhatap olduğu televizyon programlarında asıl niyetini ifşa ediyor.”
“Teröristleri baş tacı eden bu kafaya iyi bir ders vereceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “YPG Türkiye’ye saldırmaz.” dediğini hatırlatarak, “Madem öyle, biz tepelerine binene kadar Afrin’den Gaziantep’e, Hatay’a düşen bombalar, roketler, sıkılan kurşunlar kimden geliyordu? Bunları YPG atmıyor muydu? Hala Tel Rifat’tan, Münbiç’ten, Fırat’ın doğusundaki yerlerden fırsat buldukça ülkemize kurşun sıkan YPG değil mi? Çukur eylemleriyle şehirlerimizin altını üstüne getirenler bunlar değil mi? Ankara’da, İstanbul’da bombaları patlatanlar bunlar değil miydi? Gaziantep’te Karşıyaka Polis Merkezi’nin önünde bombalı araç saldırısında 12 vatandaşımızı şehit edenler bunlar değil miydi?” diye sordu.
YPG ile PKK’nın farkının olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hadi Amerikalılar işlerine geldiği için ısrarla bunları ayrıştırmaya çalışıyor, Kılıçdaroğlu’na ne oluyor da aynı teraneleri tekrarlıyor? Hadi onlar çıkarları olduğu için bunu yapıyor, Kılıçdaroğlu ne için YPG’nin avukatlığına soyunuyor? Biz diyoruz ki 31 Mart beka seçimidir ve ona gereken dersi sandıkta bir Osmanlı tokadıyla verelim çünkü ülkemiz bu kafanın eline düşerse vay halimize. Terör örgütleri başımıza çıkar, teröristler sadece belediyelere değil, her yere sızar. İnşallah 31 Mart’ta hem belediye başkanlarımızı seçecek hem de teröristleri baş tacı eden bu kafaya iyi bir ders vereceğiz.”
Sadece Türkiye’deki değil, tüm dünyadaki teröristlere de güçlü bir mesaj iletilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı, 600 bin dolar bir müvekkilini güya dolandırıyor. Adam, dava açıyor. Sahte senet düzenlenmiş. Yargıda kazanıyor. Şimdi bunu Ankara’daki adayları inkar ediyor. Şu anda bütün belgeler ortaya döküldü. Artık gizleyecek hiçbir yerleri kalmadı.” şeklinde konuştu.
CHP’nin “çöp, çukur, çamur” demek olduğunu ifade eden Erdoğan, “CHP demek, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar demektir. Bunları ayaklarımızın altına almak için 31 Mart bizim için en büyük fırsattır.” dedi.