Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in halefi olmak gibi zorlu bir görevi üstlenen Tokayev’in, geçen bir yıllık dönemde üç ilke üzerinde yeni dönemi inşa etmekte olduğu görülüyor; istikrar, onarım ve gelişime dayalı bir yenileşme.
Avrasya’nın yükselen yıldızı Kazakistan’da 19 Mart 2019 tarihinde dünya yönetim tarihine geçecek bir karar alındı. Yaklaşık 30 yıl boyunca ülkeyi yöneten kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev kendi isteğiyle görevinden ayrıldı. Kararını açıklarken “Bağımsız Kazakistan’ın kurucusu olarak önümdeki görevim, yeni nesil liderlerin gelmesini sağlamaktır” sözleri geleceğe damgasını vuruyordu. Fakat Nazarbayev siyasetten tamamen çekilmedi. Yeni dönemde Kazakistan Güvenlik Konseyi, Kazakistan Halklar Asamblesi, Türk Konseyi Onursal başkanlıklarını ve iktidardaki Nur Otan Partisi’nin genel başkanlığını yürütmeyi sürdürüyor. Bu kurumların çehresini meydana getiren ülkenin güvenliği, milletin birliği ve siyasetin odağı olarak artık ülkede siyaset üstü bir liderlik konumunda bulunuyor. Nazarbayev böylelikle “Elbaşı”, yani “ulusun ebedi lideri” unvanıyla anılacak.
Söz konusu kararı alırken ülkeyi seçime kadar yönetecek geçici cumhurbaşkanının ismini de halka duyurmuştu Nazarbayev. Bu isim, o dönem Senato başkanı olan Kasım Cömert Tokayev’den başkası değildi. Daha ilk günlerde halkın Tokayev ismine olumlu bakışı Nazarbayev’in seçiminin uzun bir muhasebenin ürünü olduğunu ortaya koyar gibiydi. Tokayev dürüst imajı ve derin tecrübesiyle bu süreci yönetecek doğru isim olarak öne çıkıyordu. Vatandaşlar nezdinde yüksek bir güvene sahip olan Tokayev, geçici cumhurbaşkanlığı döneminde ilk icraat olarak gündemine düşük gelirli memurlara verilecek zammı aldı. Ardından dar gelirli vatandaşların kredi borçlarını devlet üstlendi.
Nihayet cumhurbaşkanlığı seçimleri öne çekilerek 9 Haziran 2019’da gerçekleştirildi. Bu seçim Aralık 1991’den bu yana halkın cumhurbaşkanını belirlediği yedinci seçimdi. 29 yıl sonra ilk kez kurucu lider Nazarbayev’in dışında başka bir isim cumhurbaşkanlığı görevini yürütürken yeni bir seçimde yarıştı. Ve Tokayev yüzde 71 oyla ülkenin ikinci cumhurbaşkanı oldu. Elbette bu bir tesadüf değildi.
Kazakistan’ın idari sisteminde ikinci en üst kademeye yükselmiş olan Tokayev, 1992 yılından bu yana ülkenin kurucu lideri Nazarbayev’le birlikte çalışıyordu. İngilizce, Fransızca ve Rusçanın yanı sıra Çinceye de hâkim olan Kasım Cömert Tokayev 1991 yılında dışişleri bakan yardımcılığı, 1994’te de dışişleri bakanlığı görevine getirildi. Bu tarihlerdeki en önemli katkılarından biri, ülkenin Nükleer Silahsızlanma kararının neticeye ulaştırılmasıydı. Ardından 1999 yılında başbakan yardımcılığı ve başbakanlık görevlerinde bulundu. 2002 yılına kadar bu görevi sürdüren Tokayev, daha sonra Birleşmiş Milletler (BM) genel sekreter yardımcısı ve BM Silahsızlanma Konferansı genel sekreter özel temsilciliği gibi uluslararası görevler yürüttü. Tokayev Kazakistan’ın Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçiş kararını destekleyenlerin başında geliyordu. Özellikle yabancılara toprak ve arazi satışı konusundaki olumsuz tavrını açıkça ortaya koyan Tokayev, cumhurbaşkanı olduktan sonra ülke içindeki ilk ziyaretini Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesinin bulunduğu Türkistan eyaletine yapmıştı.
Gerek göreve gelişi gerekse sırtlandığı önemli sorumluluk itibarıyla Cumhurbaşkanı Tokayev sadece Kazakistan içinde değil dünyada da ülkesinde yaşanan bu ilk deneyim bakımından odak noktası oldu. Bu sebeple attığı her adım ve aldığı her karar uluslararası alanda bir kat daha ilgiyle takip ediliyor. Bu durum Kazakistan için bir avantaj olmakla birlikte ülkenin elde ettiği kazanımlar bakımından bir risk anlamına da geliyor.
Böyle bir temel üzerinde, 12 Haziran 2019’da resmi olarak devlet başkanlığı görevine başlayan Kasım Cömert Tokayev üç temel istikrar alanını pekiştirmek için öncelikleri tayin etti. Siyasi istikrar, ekonomik istikrar ve toplumsal istikrar. Burada devlet aygıtının rahat çalışması için politika ilkelerini belirledi. Göreve başlama töreninde yaptığı konuşmada, dünden bugüne devlet aklının gücünün korunması için, Elbaşı Nursultan Nazarbayev’in stratejik programlarını uygulamaya devam edeceğini açıkladı. Artık ülkenin birleştirici sembolü haline gelen Nursultan Nazarbayev de her fırsatta Cumhurbaşkanı Tokayev’e destek verdiğinin altını çiziyor. Böylelikle Kazakistan’da bir yandan mevcut devlet vizyonu uygulanıyor, bir yandan da buna ivme kazandıracak yeni yaklaşımlar ortaya konuluyor.
Öte yandan Kazakistan’daki siyasi geçiş sürecinin küresel düzeyde değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir döneme denk geldiğini belirtmek gerekiyor. Bu eğilimlerle birlikte 2019 yılında zaman zaman gün yüzüne çıkan protestolar ülkenin istikrarı için bir dönüm noktası olabilirdi. Cumhurbaşkanı Tokayev, bu gösteriler karşısında baskı yöntemini reddederek, rasyonel diyalog yolunu benimsedi. Protestoları engellemek yerine interneti serbest bıraktı ve şehirlerde izinli mitinglerin düzenlenmesine müsaade edildi. Yine buna bağlı olarak halkı hızlı ve doğrudan bilgilendirmeyi önemseyen Tokayev sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımları da artırıyor. Bir ilkokul öğrencisinin meşhur Kazak halk şairi Abay Kunanbayev’in bir şiirini okuması için yaptığı çağrıya cevap vermesi Kazakistan sosyal medyasında epey konuşuldu. Tokayev, göreve geldiğinden bu yana toplumla diyaloga, çoğulculuğa ve farklı görüşleri dinlemeye yönelik bir yönetici profili sergiliyor. Bu yaklaşımın özellikle devlet-millet uyumunun tesis edilmesi konusunda fırsatlar sunduğu görülüyor.
Tokayev, uzun yıllar güçlü başkanlık modeliyle idare edilen ülkede yönetim sisteminin tümü için yeni standartlar belirleyen ve yönetici elitin siyasi kültürünü uyarlamaya dönük bir girişimi başlattı.
Cumhurbaşkanı Tokayev’in ilk yılında dikkat çeken uygulamalarından biri de devlet aygıtının etkinliğini artırmak ve yürütme organının kontrol edilebilirliğini sağlamak oldu. Bu amaçla yeni bir siyaset paradigması ilan edildi: “Duyan-dinleyen devlet”, “Farklı görüşler-tek bir ulus”, “Güçlü başkan-etkili parlamento-hesap verebilir bir hükümet” bunların başında geliyor.
Uzun yıllar güçlü başkanlık modeliyle idare edilen Kazakistan, zaten 2007 yılından bu yana kuvvetler ayrılığını güçlendirme çalışmaları yapıyordu. Tokayev de süreci hızlandırarak yönetim sisteminin tümü için yeni standartlar belirleyen ve yönetici elitin siyasi kültürünü uyarlamaya dönük bir girişimi başlattı.
Bununla ilişkili olarak Tokayev’in önemli bir yönü de devlete duyulan güveni ve kamu yönetiminde etkinliği artırma çabasıdır. Bürokratik gecikmelerin mümkün olduğunca kaldırılması ve vatandaşların doğrudan yetkili organlara soru yöneltme, hızlı cevap alma olanağını getiren “Duyan devlet” ilkesi ilan edildi. Başkanlık web sitesinde devlet başkanı için sanal bir kabul odası açıldı ve halkın dilekçelerini inceleyen bir birim oluşturuldu. Tüm bürokratların sosyal ağ hesaplarının açılmasıyla devlet aygıtının açıklık ve erişilebilirlik ölçütleri artırıldı. Tokayev seçimden önce taahhüt ettiği gibi devletteki yenileşmeyi hızlandırmak için bürokrasi ve siyasette gençleşmeyi artırdı. Kazakistan’da 37 yaşa kadar olan gençler arasından ve yaklaşık 20 bin müracaatın içinden Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 300 gençlik bir kadro oluşturuldu. Yedi aşamalı bir sınav sürecinden geçen bu kişiler, belirli görevlere getirilmeye devam ediyor.
Tokayev’in cumhurbaşkanlığı sürecindeki kilit noktalardan biri ülkedeki saygın politikacılar, halk önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, ekonomistler ve aydınları içeren “Toplumsal Güven Konseyi’nin” oluşturulması oldu. Siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda faaliyet gösteren Ulusal Konsey, en acil ve en kritik konularda devreye giriyor. Geçen sürede cumhurbaşkanının katılımıyla yapılan birkaç toplantıya dayalı olarak, seçim yasası, siyasi partiler yasası ve diğer siyasi reformlar paketi hazırlanarak kabul edildi. Böylece, Tokayev baştan beri planladığı toplumla diyalog ve katılımcı demokrasiye yönelik adımları hayata geçiriyor. Yeni bir siyasi kültürün inşa edilmek istendiği anlaşılıyor. Bazılarına vurgu yapmak gerekirse; uluslararası sözleşmelere uygun olarak “Barışçıl Toplantılar Yasası” adıyla bir kanun hazırlandı. Buna göre barışçıl olmak kaydıyla gösterilerin 15 gün yerine beş gün önceden bildirilmesi yeterli olacak. Şehir merkezlerinde bu tür gösteriler yapmak isteyenlerin toplanabileceği yerler oluşturuluyor. Kadınlar ve 29 yaş altındaki gençler için partilerde yüzde 30’luk bir kota bulundurulması koşulu getirildi. Halen Kazakistan parlamentosunun yüzde 22’sini kadınlar temsil ediyor. Seçimlere katılabilecek partilerin toplaması gereken 40 bin imza şartı 20 bine düşürüldü. Ayrıca artık Kazakistan’da da bir ana muhalefet partisi ve ona ilişkin yasa hükümleri bulunacak. Bu çerçevede Kazakistan’ı 2021’de önemli bir parlamento seçiminin beklediğini hatırlatalım.
Cumhurbaşkanı Tokayev göreve geldiğinden beri her fırsatta şu ilkeyi seslendiriyor: “… istikrar tek başına bir şey ifade etmez; aynı zamanda ülkenin her vatandaşının kendini güvende hissetmesini sağlamak gerekir.” Buna uygun olarak 2019 yılındaki halka seslenişinde uyuşturucu kaçakçılığı, tecavüz, insan kaçakçılığı, kaçak avcılık vb. suçların cezalarının sertleştirilmesini talep etti. Cumhurbaşkanının talebi üzerine değişiklikler Parlamento’da kabul edildi. Bu suçların tümü öncelikle ağır ceza sınıfına alındı. Yasadışı uyuşturucu üretimi ve satışı, 15 yıla kadar, tecavüz için 8 yıldan 20 yıla kadar veya ömür boyu, insan ticareti için 7 ila 12 yıl arasında hapis cezaları kanuna eklendi.
İstikrar ve güvenliğin tesisi için halkın gelir kaynaklarının artırılması ve adil bölüşümü temel hedefler arasında yer aldı. Yıl boyunca kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılanın ve toplumun sosyo-ekonomik refah düzeyinin iyileştirilmesine yönelik bir dizi önlem hayata geçirildi. Beş yüz binden büyük bir zümreye tekabül eden çok çocuklu annelerin, yetimlerin ve engelli çocuğu olanların kredi borçlarının affı sağlandı. Bu yıl itibarıyla, eğitimciler, sivil koruma çalışanları ve kolluk kuvvetlerini içeren kamu sektörü memurlarının maaşları ve öğrenci burslarına zam yapıldı. Cumhurbaşkanı Tokayev beşerî sermayeyi güçlendirmek amacıyla 2025 Eğitim ve Bilimin Geliştirilmesi Devlet Programı kapsamında eğitime tahsis edilen bütçeyi 6 kat, bilime ayrılan bütçeyi ise 7 kat artırma kararı aldı.
Tokayev’in bir yıllık icraat döneminde yönetimini test eden, beklenmeyen olaylar da yaşandı ülkede. Haziran 2019’da 75 binden fazla nüfusa sahip Arıs kentinde eski askeri depoların patlamasıyla kentsel altyapı neredeyse yok oldu. Tokayev onarım sürecini bizzat denetledi ve Arıs kenti 3 ay içinde yeniden inşa edildi.
Mayıs 2020’de Türkistan bölgesinin 14 yerleşiminde 31 binden fazla kişinin tahliye edildiği büyük bir sel felaketi yaşandı. Durum kontrol altına alınarak, halka destek sağlandı ve yerel altyapının imarı süreci başlatıldı. Dünyada petrol fiyatlarındaki gerileme de dikkate alınırsa, sürecin yönetimindeki riskler daha iyi anlaşılabilir.
Ve tabii ki en mühim test küresel salgın oldu. Komşu ülkelerde de patlak veren Kovid-19 Kazakistan’ı da bir anda kuşattı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Tokayev, iki ay süren olağanüstü hal ve tam karantina uygulamasını başlattı. Cumhuriyet dönemi boyunca ülkede ilk kez bu çapta bir yasak süreci yaşanıyordu. Elde edilen neticeler Kazakistan’ın bu süreci beklenenden daha kısa sürede ve hasarsız atlatacağını gösteriyor. 11 Haziran tarihi itibariyle Kazakistan’da vaka sayısı 13 bin 319, ölüm sayısı ise 61 düzeyinde idi. Bu olayların bir yönüyle de Kazakistan’a ve Tokayev’in liderlik mekanizmasına bağışıklık kazandırdığı söylenebilir.
Kabul etmek gerekir ki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve küresel hammadde talebindeki düşüş, 2020 yılında dünyanın tüm ülkelerinde ekonomik aktivitede keskin bir yavaşlamaya yol açtı. Bu koşullar Kazakistan ekonomisini, istihdam kapasitesini ve dolayısıyla halkın refahını etkiledi, etkilemeye devam ediyor. Tokayev cumhurbaşkanlığının ilk günlerinden itibaren ekonomik büyümeyi teşvik etmek, maliye ve para politikalarını iyileştirmek, girişimciliği ve yerli üreticileri desteklemek için hükümete bir dizi önlem geliştirmesi talimatını verdi. En çok da ülke ekonomisinin enerji ihracatına bağımlılığının azaltılması üzerine odaklanıldı.
Böyle bakıldığında tüm olumsuzluklara rağmen Kazakistan’da iş dünyasını ve istihdamı desteklemeye yönelik mali kaynaklar ve döviz rezervlerinin yeterli miktarda olduğu dikkati çekiyor. Hükümet mevcut rezervleri sıkı kontrol altında tutuyor. Bugün Kazakistan’ın döviz cinsinden uluslararası rezervleri 30 milyar dolardan fazla. Ayrıca Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Fonundaki varlıkları 58 milyar doları aşıyor.
Dışarıdan yansıyan zorluklara karşı 2020’nin ilk altı ayında alınan tedbirler geleceğe ilişkin tahminlerin de daha büyük bir umutla yapılmasını sağlıyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) 2020 yılında Kazakistan’ın GSYİH’sinde yüzde 3 oranında bir düşüş beklerken, uzmanlar Kazakistan’da kabul edilen ekonomik önlemler paketinin bir sonucu olarak, 2021’de ekonomik büyümeye yüzde 5,5 oranıyla yeniden başlayacağını öngörüyorlar.
Kasım Cömert Tokayev’in cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından önemli jeopolitik merkezlerin ülkedeki gelişmelere ilgi gösterdiği gözleniyor. Bu anlamda dış politika modelini adım adım uygulamaya koyan Cumhurbaşkanı Tokayev, özellikle Nazarbayev dönemindeki önceliklerin ve denge siyasetinin devam etmesini istiyor. Bu yıl 2030 yılına kadar Kazakistan’ın dış politikasının ana hatlarını belirleyen yeni bir dış politika vizyon belgesi kabul edildi. Bu belgede Kazakistan’ın yabancı ortaklarla yapıcı işbirliğini ve bölgesel entegrasyonu teşvik eden geleneksel dış politika yönergelerine ek olarak belgedeki küresel güvenliği güçlendirmeye yönelik girişimler de vurgulandı. Yeni vizyon belgesi özellikle dış politikanın ekonomik bileşeninin güçlendirilmesine vurgu yapıyor. Öyle ki ülkenin ekonomik potansiyelini gerçekleştirmeye yönelik tedbirler dahilinde elverişli dış koşullar oluşturmak ve dünya pazarlarının öngörülemezliği, ticaret savaşları ve korumacılık ihtimallerinde yeni pazarlara kârlı geçiş koridorları bulmak da var.
Tokayev bir yıllık dönemde ülkenin stratejik ortakları olan Rusya, Çin, ABD, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Orta Asya, Türkiye ve İslam dünyası ülkeleri liderleriyle bir araya geldi. Epey yoğun geçen bu dönemde Cumhurbaşkanı Tokayev, Türk Konseyi Olağanüstü Video Zirvesi’ne katıldı. Altı üye ülkenin devlet başkanlarının katıldığı zirvede söylediği bir Kazak atasözü Tokayev’in Türk Konseyi üyesi ülkelerin işbirliğine önem verdiğine işaret ediyordu. “Altaw ala bolsa awızdağı ketedi, törtew tügel bolsa töbedeki keledi.” Yani “Altı kardeş kavgalı olursa ağızdaki nimet gider, dört kardeş bir olursa uzaktaki ganimet gider.” Tokayev küresel salgın sonrası Türk Konseyi üyesi ülkelerin fırsat ve tehditlere hazırlanmak için birlikte hareket etmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında geçen bir yıllık dönemde Tokayev’in üç ilke üzerinde yeni dönemi inşa etmekte olduğu görülüyor. İstikrar, onarım ve gelişime dayalı bir yenileşme. Her geçen gün halk desteğini artırıyor. Belirtmek gerekir ki, Nursultan Nazarbayev gibi uluslararası başarılara imza atmış bir liderden sonra göreve gelmek kolay değildi. Ve ülkenin ikinci cumhurbaşkanı seçilen Kasım Cömert Tokayev, bu hak ve sorumluluğu etkili bir şekilde bugüne taşımayı başarmış görünüyor.
TRT Avaz