“Dağlık Karabağ, Ermenistan’ın kafasına vura vura alınmalı” – Devlet Bahçeli

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, “Dağlık Karabağ masada değil sahada, terör devleti Ermenistan’ın kafasına vura vura alınmalıdır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısıyla ilgili olarak, “Dağlık Karabağ masada değil sahada, terör devleti Ermenistan’ın kafasına vura vura alınmalıdır. Ermenistan, işgal ettiği her yerden ön şartsız çekilmelidir. Bakü’yü hedef yapanlar, Erivan’ın da bir gece ansızın bedel ödeyeceğini ne akıllarından, ne de kabus dolu anılarından çıkarmamalılar” dedi.

Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısına da yanıt vererek, “Erken seçim tartışması emek ve nefes israfıdır. Anket aldatmalarını milletin iradesi yıkıp geçecektir. Kim aday olursa olsun, parlamenter sisteme dönmenin hesabını hangi siyasi defolular yaparsa yapsın, nafiledir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacaktır. MHP, sözünün eridir. 2023’te Cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları:

Dağlık Karabağ’da Ermenistan’ın mezalimi dehşet saçarak devam etmektedir. KKTC’deki Cumhurbaşkanı seçimi tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. Bölücü terör örgütü ve yandaşları yine ateşle oynamaktadır. Covid 19 salgınının neden olduğu belirsizlikler yeni boyutlar kazanmaktadır. Bu kapsamda dünya yeniden alarma geçmiş, kısıtlamalar başlamıştır.

3 Kasım 2020 ABD Başkanlık seçimine katılacak adaylar, son kozlarını masaya sürerken, bu nedenli siyasi gelgitler, bölge ve dünya siyasetine çok yönlü tesir etmektedir. Türkiye-Fransa, Türkiye-Yunanistan kırılgan ilişkileri irtifa kaybı yaşamaktadır. Suudi Arabistan ve BAE’nin işbirlikçi ve Türkiye karşıtı politikaları derinleşmekte, Türk mallarına yönelik ambargolar uygulanmaktadır.

“BUNLAR İBLİSİN ÇOCUKLARI, İHANETİN ÇAKALLARIDIR”

İhanet ateşi ile küle dönen vicdanlar yeşili tanımaz. Orman havadır, orman hayattır, orman yurttur. Ormanı topraktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Ormana kasteden toprağa, toprağa kasteden vatanda kastetmiştir. Hatay Belen’de çıkartılan yangın, rüzgarın da etkisiyle yerleşim yerlerine sıçramıştır. Ardından İskenderun ve Arsuz’a kadar yayılmıştır. Hatay ve Kahramanmaraş’ta insanlarımızı evsiz bırakan, ağaçları yakıp yıkan yangın son zamanların en trajik olayları arasındadır. Devamında Osmaniye ve Trabzon’da da yangınların görülmesi büyük bir üzüntüye yol açmıştır. Yangınlarla ilgili incelemeler devam etmektedir. Kimler sabotaj yapmışsa bulunup cezalandırılmaları ertelenemez bir hedeftir. ‘Ateşin çocukları’ isimli bir PKK aparatı oluşum, dikkati üzerine çekmiştir. Bu canilerin ilk eylemi 11 Temmuz 2019’da Fethiye’de ortaya çıkan orman yangını ile görülmüştü. Bildiğimiz bir şey varsa o da şudur; Bunlar iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları meçhul olan bu şerefsizlerin yakalanıp yaptıkları kadar yakılmaları, hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır. Hazin gelişmeler karşısında aydın müsveddelerinin tepkilerini duyanınız oldu mu? TTB Merkez Konseyi’nin hakikatten yana tavrını göreniniz oldu mu? Terörist Demirtaş’ın hakkındaki iddiaları göğsüne asacağı şeref madalyası gibi gören CHP Genel Başkanı’ndan ses çıktı mı? En küçük bir sitem işitildi mi? Kılıçdaroğlu şeref deyince aklına ne geliyor? Demirtaş’la ilgili nazlı nazlı kahvaltı rezerasyonu yapanlar, sorarım sizlere, nasılsınız, iyi misiniz? Geçen hafta Ağrı’da şehit düşen Emre Dokumacı’nın muhterem annesine, babasına, tabutune kapalıp ağlayan nişanlısına ne diyecekler, ne anlatacaklar? Teröriste terörist diyemeyen, bize göre teröristtir. Hatay’da evi barkı yanan, ağacı ve tarlası ateşe verilen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Türkiye Cumhuriyeit güçlü ve muktedirdir. Neresi yanmış, yakılmışsa ümidim eskisinden daha da yeşile kavuşmasıdır. Tüm ağaçlarımızı yaksalar da fidan dikecek toprağımız vardır, topraklarımız susuz kalsa da sulayacak kanımız vardır. Düşman çok olsa da yenecek kudretimiz vardır. Zalimler karşımıza çıksa da, alayını birden yıkacak imanımız vardır. Biz Türkiye’yiz. Saldırılara siper olan Cumhur İttifakı’yız.

“ERMENİSTAN HAK VE HUKUK TANIMIYOR”

Büyümek sadece kanser hücresinin özelliğidir. Ermenistan kanserlidir. Kemoterapisi Türkiye ve Türk düşmanlığıyla yapılmaktadır. Saldırgan ülke Ermenistan’dır, masumları öldüren ülke Ermenistan’dır, işgalci ülke Ermenistan’dır. Hak ve hukuk tanımayan ülke de Ermenistan’dır. Neyin ateşkesi, neyin görüşmesi. Konu vatan konusudur, konu bağımsızlık konusudur. Terörist devlet Ermenistan, Karabağ’dan çekilmeden silahları indirmek, masalarda çözüm aramak, cinayetlerin meşrulaşması demektir. Dağlık Karabağ Türk’tür. Azerbaycan Türklüğün öz yurdudur.

“DAĞLIK KARABAĞ, ERMENİSTAN’IN KAFASINA VURA VURA ALINMALIDIR”

27 Eylül’de tek yanlı ateşi açan Ermenistan’dır. Azerbaycan kendi topraklarını kahramanca mücadele etmiş, işgal altındaki yerlerin yüzde 25’ini kurtarmıştır. Zoru gören Ermenistan sivilleri vurarak insanlık suçu işlemiştir. İnsan hakları savunucuları, uluslararası kuruluşlar dillerini yutmuşlardır. Cephede başarı sağlanmadan, topraklar özgürleşmeden, ateşkes olsun demek hiçbir şart altında geçerli olamayacaktır. Zor, oyunu bozacak, güç kullanılarak vatan toprakları alınacaktır. Moskova’da kurulan masada çözümsüzlük hali somutlaşmıştır. Katille pazarlık, kurşun olarak, bomba olarak fatura edilmiştir. Dağlık Karabağ masada değil sahada, terör devleti Ermenistan’ın kafasına vura vura alınmalıdır. Ermenistan, işgal ettiği her yerden ön şartsız çekilmelidir. Bakü’yü hedef yapanlar, Erivan’ın da bir gece ansızın bedel ödeyeceğini ne akıllarından, ne de kabus dolu anılarından çıkarmamalılar.

CHP VE DAVUTOĞLU’NA DOĞU TÜRKİSTAN TEPKİSİ

CHP, Uygur Türkleri konusunda parmak sallayamaz, ders veremez. Onlar, Moskova yolu gözlerken, biz esir Türklerin davası ile nefes alıyorduk. CHP kim, Doğu Türkistan’ı savunmak kimdir? Hele bir de serok Ahmet var ki, gürültü çıkarmakta üstüne yoktur. Hızını alamamış olacak ki, Doğu Türkistan’ı kaça sattığımızı da soruları arasına iliştirmiştir. Be hey serok, satmak senin işindir, pazarlamak seninle anılan bir meslektir. Sen Doğu Türkistan’ın haritada yerini bilmiyorken, milliyetçi, ülkücü hareketin kalbi bu sevda ile çarpıyordu. Sen git, Kobanici yoldaşlarınla kucaklaş.

KILIÇDAROĞLU’NA ‘SEÇİM’ YANITI

Kılıçdaroğlu ne oldu da seçim diye tutturdu. Seçim isteği sipariş ve hezeyandır. Sana kimler ne söyledi, neyi vaat ettiler? Kılıçdaroğlu’na diyorum ki, seçimi falan boşver, sükut et de biraz kazan. Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var. Davetsiz gelen döşeksiz oturur. Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez. Bu işlere kafa yorma, seçim meçim derdine düşme, işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol. Seçim zamanında yapılacaktır.

Erken seçim tartışması emek ve nefes israfıdır. Anket aldatmalarını milletin iradesi yıkıp geçecektir. Kim aday olursa olsun, parlamenter sisteme dönmenin hesabını hangi siyasi defolular yaparsa yapsın, nafiledir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacaktır. MHP, sözünün eridir. 2023’te Cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

KKTC’DEKİ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

KKTC seçiminde hiçbir aday ilk turda yeterli desteği alamamıştır. Gözler ikinci tura çevrilmiştir. Kıbrıs, milli bir davadır. Bugüne kadar uzlaşmaya kapalı duranın kim olduğu meydandadır. Adil bir barışın önüne Rumlar set çekmiştir. Enosis ihaneti, Kıbrıs’a zincir vurmanın peşine düşmüştür. Kapalı Maraş’ın kısmi açılması yerindedir, temennimiz kalan kısımların seçimden sonra Kıbrıs Türklüğü ile buluşturulmasıdır. Federasyon modeli görüşmeleri sonuç vermedi. Eşit iki devlet seçeneği yegane çözüm olarak önümüzdedir. Vatan toprağı vererek çözüm arayan değil, vatana sahip çıkan, Rum oyunlarına aldanmayan milli bir cumhurbaşkanı vazgeçilmez bir mecburiyettir. Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır.