Dünyaca ünlü temizlik ürünleri şirketinin bölge yöneticisi: "Azerbaycan'ın kurumsal vatandaşıyız"

“Procter and Gamble” şirketinin Türkiye ve Kafkasya Başkanı Tankut Turnaoğlu Yeni çağ’a konuştu: “Gençliğin dünyaya Türkiye üzerinden baktığını da görüyoruz”

Yeni çağ : 1995’li yıllarda Azerbaycan’da şirketinizin ofisinin açılması düşünülmüştü. Ne zaman açtınız?

Turnaoğlu: Ofisi mi?

Yeni çağ: Evet.Bu, Procter and Gamble’ın oradakı kendi şirketi mi yoksa distribütör üzerinden mi çalışıyorsunuz?

Turnaoğlu: Kendi firması.Distribütör de var.Kendi firmamızın şirketleşmesi oldu.Şimdi ilk Azerbaycan’a girmemiz 1998.Yani seneye yirmi yıl olacak.Bu yirmi yılın uzun dönemi distribütör üzerinden gitti ama aynı distribütörle bugün de devam ediyoruz.Yalnız beş sene önce şirketleştik.

Yeni çağ: Neden, buna neden ihtiyaç hissettiniz? Kapasite mi büyüdü yoksa?

Turnaoğlu: Biraz daha süreç kontrolünün bizde olmasını istedik.Gümrüklemeyi de biz kendi üzerimize aldık.Oradaki ekibimizi de ona göre kurduk. Azerbaycan, Procter and Gamble için çok önemli bir ülke.Hatta Sayın Başkan’la bizim Avrupa Başkanımız en son Davos’ta biraraya geldiler.Karşılıklı bizim Azerbaycan’a olan güvenimiz onların da Procter and Gamble’a olan güveni tazelendi, teveccühlerini paylaştılar.Çünkü biz orada her ne kadar bir şirketsek de sonuçta ana misyonumuz tüketicilere yüksek kalite ve değerde markalı ürünler sunmak.Yani aslında Azerbaycanlı tüketiciler için dünyadaki inovasyonu eşzamanlı getirme gibi bir imkanımızdan ülkedeki vatandaşlar da faydalanıyor diye düşünüyoruz.Yani inovasyon konusunda ilk önce şu ülke sonra bu ülke diye düşünmüyoruz.Biz Avrupa’nın bir parçasıyız.Bu sayede Azerbaycan, Gürcüstan ve Türkiye, Avrupa Procter and Gamble’nın organıdır.Avrupa’da ne yenilik çıkarsa anında Türkiye ve Azerbaycan’a da gidiyor.Hatta bazı markalarımız orada var Türkiye’de yok.Mesela Safecard markamız var.

Yeni çağ: Sebebi ne: oranın daha mı önde olması tüketici talepleri açısından?

Turnaoğlu: Valla oraya erken girmişiz, Türkiye’ye girmekte geç kalmışız.

Yeni çağ: Gerçekten Azerbaycan’a daha mı erken girdiniz?

Turnaoğlu: Azerbaycan’a 1998’de girmişiz, o dönemde Türkiye’de yoktuk.O dönemde Azerbaycan’da çok fazla ihtiyaç vardı.O yüzden çok fazla markayla aynı anda girebildik.Tabi bir ülkeye belirli markalarla girerken ciddi yatırım yapıyorsunuz, o yatırımın da pazarının hazır olması gerekiyor.Karşılığını alabilmek için.

Yeni çağ: Avrupa Başkanınızın Azerbaycan Cumhurbaşkanıyla Davos”ta buluşmasına işaret ettiniz.Siyasi iradenin desteğinin mutlaka arkanızda olmasını mı istiyorsunuz?

Turnaoğlu: Yok,yok,hiç öyle bir şey düşünmedik.O amaçla değil.Biz hükümetler arası ilişkilerimizi hep güçlü tutuyoruz.Geçenlerde Başkanımız buraya geldi,burada Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşecekti,görüşemedi,Sayın Bakanımızla görüştü.Yani bizim önemli bir sorumluluğumuz da kurumsal olarak iyi bir vatandaş olmak.Yani biz artık Azerbaycan’ın kurumsal vatandaşıyız.O anlamda Azerbaycan’daki yönetim, hükümet kimse onunla ilişkilerimizi güçlü tutmak istiyoruz.

Yeni çağ: Ciro açısından baktığımızda Kafkasya’da Azerbaycan ilk sırada mı?

Turnaoğlu: Kafkas ülkeleri arasında en önde diyebilirim ama ciro paylaşamıyoruz.

Yeni çağ: Paylaşma açısından sormadım.

Turnaoğlu: Biliyorum: Biz gelecek dönemde, özellikle TANAP projesiyle gaz ihracatına başlandıktan sonra Azerbaycan’ın daha hızlı bir gelişme içersinde olacağını düşünüyoruz.Yani son dönemde ekonomik olarak bazı zorluklar oldu.Bu zorlukların da iyi yönetildiğini düşünüyorum.

Yeni çağ: Zorluklardan devalüasyonu kastediyorsunuz herhalde.Sizin çalışmalarınızı da etkiliyor mu?

Turnaoğlu: Etkiliyor ama tabı biz geri adım atmadık.Sonuçta biz hala Azerbaycan’dayız, orada yatırımlarımızla varız,yeniliklerimizle varız.Ben de üç-dört ayda bir Azerbaycan’a gidiyorum.Procter and Gamble 2015 yılında Bakü’de yapılan Avrupa Oyunlarının ana sponsorlarından biriydi.Bu işin sosyal inovasyon boyutunda…

Yeni çağ: Onu soracaktım ben de..

Turnaoğlu: Bulunduğumuz ülkelerde kurumsal vatandaş oluyoruz.Vatandaş olarak o ülkedeki insanların hayatını geliştirecek faaliyetler içinde olmak istiyoruz.

Yeni çağ: Hangi faaliyetlere destek veriyorsunuz?

Turnaoğlu: Biz dünyada olimpiyatlara destek veren ana sekiz sponsordan biriyiz.

Yeni çağ: Bakü’de Olimpiyat Komitesi’yle mi çalışıyorsunuz?

Turnaoğlu: Evet.

Yeni çağ: Sır değilse, İslam oyunları’na da desteğiniz olacak mı?

Turnaoğlu: Azerbaycan Milli Olimpiyat takımına daima desteğimiz olacak.Bizim için çocukların sporla büyümesi çok önemli.Çünkü o zaman takım çalışmasına daha yatkın oluyorlar, birey olarak özgüvenleri gelişiyor, sorumluluk duyguları gelişiyor, zararlı alışkanlıklarından korunuyorlar.O nedenle biz sporu bir alan seçtik,Azerbaycan’da da Türkiye’de de bu alanı seçtik.Ürünlerimizin daha fazla tüketiciye ulaşma imkanlarını kullanarak onların çocuklarını spora heveslendirmesine katkı yapmaya çalışıyoruz.Biz dünyanın değişik yönlerinde çok fazla portföye sahibiz.Yani Avrupa’dan gelen bir ürünün kokusunu Azerbaycan’da beğenilmiyorsa, biz onu değiştiriyoruz.Başka ülkelerdeki mevcut ürünleri gidip test ederiz, onunla değiştirebiliriz.

Yeni çağ: Üç-dört ayda bir Azerbaycan’a gittiğinizi söylediniz.Bunu “Mürşitlerin kendi tekkelerine uğraması” olarak niteleyebilir miyiz?

Turnaoğlu (gülüyor) : Öyle mi? Çok güzel.Tekkede ne yapıyor değil mi? Azerbaycan’daki gençlikle gurur duyuyorum,bizim Azeri çalışanlarımız da var.Yeniliğe, inovasyonlara açıklar.Azerbaycan genç bir ülke, büyük hayalleri olan bir ülke ve gençleri de kendilerini ona angaje etmiş gibi görüyorum ben.Eğitimlerine önem veriyorlar, Türk okullarında çok Azeri var.Ve orda da başarılı oluyorlar.Türkiye üzerinden dünyaya bakmalarını da açıkçası görüyoruz.

Aytek YUSİFSOY
Tr.Yeniçağ.Az

www.yenicag.info

973