Erdoğan: “Dışişleri Bakanımız Dendias’a haddini bildirdi”

Yunanistan Dışişleri Bakanı ile yaşanan gerginliğe değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dışişleri Bakanımız Dendias’a haddini bildirdi, daha yumuşak da olamazdı” dedi. KKTC’deki Kur’an kursu kararına da sert tepki gösteren Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Kerem Aydınlar Camii’nde cuma namazının ardından açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile Dışişleri Bakanımızın yaptıkları görüşmede malesef iş çok farklı bir zemine kaydı. Dışişleri Bakanımız Dendias’ın bu davranışları karşısında ona haddini bildirdi. Daha yumuşak da olamazdı. Zaten millet olarak ülke olarak bize yakışmazdı. Gereken değerlendirmeyi yapmak suretiyle işi bitirmiş oldular. Biz tabi bunu doğru bulmuyoruz. Bir uyum süreci olsun Türkiye ile Yunanistan arasında kendisine de söyledim aramıza başkalarını sokmayalım dedim.

Yunanistan’daki müftülerimize imamlarımıza kendi memuruymuş kendi din görevlisiymiş gibi bunları atama yoluna gidiyor. Bunlar bir defa uluslararası hukuka da aykırı. Aramızdaki ilişkilerin zedelenmesine de neden oluyor. Fakat hiç bir netice alamadık bundan sonra alırız dedik fakat bunlarda öyle bir hava yok.

KKTC’DE ALINAN KUR’AN KURSU KARARI

Dışişleri Bakanım orada. Anayasa Mahkemesi Başkanı, bu yanlışından süratle dönmelidir. Dönmediği takdirde atacağımız adımlar da bundan sonraki süreçte farklı olacaktır, bunu da bilmeleri gerekir.

Laiklik anlayışı onların anladığı gibi değildir ve Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir.

Kuzey Kıbrıs, Türkiye’deki uygulamalar neyse bunları safhasına geçirmek durumundadır. Din düşmanı sendikaların attığı adımları kabul etmemiz mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi Başkanı bu yanlışından süratle dönmelidir. Dönmediği taktirde atacağımız adımlar farklı olacaktır.

PATATES VE SOĞAN DAĞITIMI TARTIŞMASI

Sayın Kılıçdaroğlu’nu herhalde artık tanımışsınızdır. Bir önceki açıklamada farklı bir sonraki açıklamada daha farklı. Bay Kemal biz artık seni tanıdık biliyoruz. Benim çiftçimin elinde bu noktada soğan, patates kaldıysa ki bunu da yaptığım il başkanları toplantısında teşkilatım vatandaşın elinde 1 milyon 250 bin ton patates kaldı dediler. 300 bin ton soğan kaldı dediler. Trakya’dan da il başkanım çeltik noktasında sıkıntımız var dediler. Hemen toplantı bitmeden TMO ile telefon görüşmesi yaptım. Kendilerine hiç işi uzatmayalım en uygun fiyat neyse bu fiyatla silolarımız da müsaitse bunları alacaksınız ve çeltik çiftçimizin elinde kalmasın. Bu şekilde çeltik konusunu çözdük. Patates ve soğan konusunda da ayrıca alacağız ve Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla valilerimiz kanalıyla tüm Türkiye’ye Ramazan öncesinde hibe olarak vatandaşlarımıza ayrıca dağıtacağız. Çeltik hibe olarak dağıtılmadı. Patates ve soğanı hibe olarak dağıtalım dedik. Bay Kemal rahatsız oldu. Fakat biz işimizi, görevimizi biliyoruz. Bunların yalanlarına da hiç ilgi duymadan yolumuza devam ediyoruz.

KANAL İSTANBUL PROJESİ

Muhalefetin işi gücü bu ülkede herhangi bir işi yaptırmamak. Biz şu anda kanal üzerinden geçecek köprülerin adımını atalım istiyoruz. Şimdi ilk etapta planlanan 6 tane köprü, bunun 7 olma durumu da var. İnşallah ilk kanal üzerinden geçecek köprülerden bir tanesinin adımını inşallah haziranda atacağız. Ulaştırma Bakanlığımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız süratle adımı atıp sahiplendirme ile birlikte bu adımı atıp temeli atacağız. İlk köprünün yapımına başlayacağız. Bu köprülerle birlikte bir defa kanalın her iki yanında sürecin başlaması önem arz ediyor. Bir diğer taraftan da ciddi hafriyat söz konusu olacak. Bu hafriyatların yapımı da sahiplenme bittikten sonra başlayacak. Küresel ve yerli sermayeden bu işe girecekler var. Korsorsiyom olarak da işi yürütecekler olabilir. Dış kredi veya tamamiyle içeriden bu işi yapmak suretiyle adım atmak da söz konusu.