Fransa’da sarı yeleklilerin gösterileri iki yıldır devam ediyor

Fransa’da akaryakıt zamlarına ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başlayan, zamanla Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimine karşı isyana ve öfkeye dönüşen sarı yeleklilerin eylemleri iki yıldır devam ediyor.

Sarı yelekliler, iki yıl önce sosyal medya üzerinden organize olmasına rağmen çok hızlı şekilde dünya gündemine oturdu ve halkın yüzde 80’inden fazlasının desteğini aldı. Genellikle şehir merkezlerindeki yüksek kiralar nedeniyle kırsal bölgelere yerleşenlerden oluşan göstericiler, ekonomik koşulların iyileştirilmesini talep ediyordu.

Ancak Macron’un ve hükümetin sarı yeleklilerin taleplerine duyarsız kalması ve halkın sorunlarına kulak vermemesi nedeniyle eylemler ülkede toplumsal çalkantılara neden oldu.

Macron’un kabinesinde dönemin İçişleri Bakanı Christophe Castaner’in göstericileri “canavara” benzetmesi Paris yönetiminin sarı yeleklilere karşı tutumunu gösteriyor. Bununla beraber, Macron yönetimi bu gösterilerde yaşanan şiddeti gerekçe göstererek sarı yeleklilerin eylem hakkını sınırlandırmaya çalıştı.

Turistik cazibe merkezi Paris ve simgelerinden alışveriş caddesi Champs-Elysees, sarı yeleklilerin eylemleriyle şiddet olayların yaşandığı gösterilerin adresi haline geldi.

Paris sokakları ve dünyanın ünlü caddeleri arasındaki Champs-Elysees mağazaların yağmalandığı, alevlerin yükseldiği, biber gazının insanları etkilediği, polis şiddetinin yaşandığı, sık aralıklarla ses bombalarının patlatıldığı ve çöp bidonları ile araçların ateşe verildiği karelerle tarihe geçti.

11 kişinin yaşamını yitirdiği protesto gösterilerindeki ölü sayısının Mayıs 1968 olaylarından bile çok olması ise tablonun ciddiyetini gösteriyor. Gösteriler Fransa’nın en uzun süren eylemleri oldu.

Sarı yelekliler yarın sokaklarda

Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle bir süre eylemlere ara veren sarı yelekliler, yarın sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen Paris başta olmak üzere ülkenin çeşitli kentlerinde sokaklara inecek. Sarı yelekliler, Macron’un ekonomik ve sosyal politikalarına karşı Fransızları yeniden harekete geçirmek istiyor.

Fransız polisi şiddete meyilli, bilanço ağır

Sarı yeleklilerin eylemlerindeki polis şiddetinin bilançosu, ülkedeki güvenlik güçlerinin şiddete meyilli olduğunu ve orantısız güç kullandığını ortaya koyuyor.

Polisler gösterilerde eylemcilere karşı biber gazının yanı sıra gaz el bombası ve plastik mermi kullanmakta sakınca görmüyor.

Yasalara göre, güvenlik güçlerinin plastik mermi ve gaz el bombasıyla kişilerin kafasını hedef alması yasaklanıyor. Buna rağmen, polis sıklıkla gazetecileri ve göstericileri hedef alıyor.

Mediapart internet sitesinin gazeteci David Dufresne ile yaptığı 19 Kasım tarihli çalışmaya göre, polisin kullandığı savunma araçları nedeniyle 127’si gazeteci olmak üzere 770 kişi yaralandı, 5 kişinin eli koptu, 30 kişi gözünü kaybetti.

Toplam 11 kişinin öldüğü gösterilerde 4 kişi polisin kullandığı savunma araçları nedeniyle yaşamını yitirdi. Eylemlerde ayrıca basın özgürlüğü polis tarafından 194 kez ihlal edildi.

Fransız hükümeti ise gösterilerde çekilen görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasıyla da ortaya çıkan polis şiddetini “gizlemek” için yeni adım attı. Hükümetin gündemine aldığı ve bugünlerde Ulusal Meclis’te görüşülen güvenlik yasa tasarısı, güvenlik güçlerinin görüntülerinin yayımlanmasını yasaklıyor.

İnsan hakları savunucusu Avrupa sessiz kaldı

İlk etapta sarı yeleklilerin protestolarına sessiz kalan Birleşmiş Milletler, polis şiddeti nedeniyle yaralı bilançosunun artmasının ardından hükümete diyalog ve orantısız güç kullanımına ilişkin iddialarla ilgili soruşturma açması çağrısında bulundu.

Öte yandan birçok ülkede düzenlenen protestolara hızlı tepki gösteren ve itidal çağrısında bulunan Avrupa Birliği (AB), üyesi Fransa’nın polis şiddetini görmezden geldi.

Demokrasi, ifade ve toplanma özgürlüğü ile insan hakları savunucusu rolünü üstlenen Avrupa, Fransa’daki polis şiddetine sessiz kalmaya devam ediyor.

Gösterilerin ekonomik zararı

Eylemler nedeniyle de ülke ekonomisi büyük yara aldı. Gösterilerin düzenlendiği bölgelerdeki esnafın ciro kaybı, yüzde 20-30 olarak belirlendi.

Alışveriş merkezleri 2 milyar euro, mağaza, ofis veya araçları zarar görenlere ödeme yapan sigorta şirketleri 217 milyon euro ve gıda sektörü ise yaklaşık 13 milyar avro zarar etti.

Macron’un sarı yeleklilerin taleplerine yanıt olarak aldığı önlemlerin bedeli de 17 milyar avro olarak hesaplandı. Ayrıca gösteriler nedeniyle fazla mesai yapan polis ve jandarmaya ödenen ücretlerin toplamı 46 milyon avro olarak belirlendi. Gösterilerde zarar gören yol radarları da 71 milyon euro maliyete neden oldu.

Esnafın eylemlerde uğradığı zarar nedeniyle de 75 bin kişi işsiz kaldı.

Gösteriler, sadece ekonomiyi değil turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Paris’i olumsuz etkiledi. Aralık 2018’de Paris’e yapılan uluslararası uçuşlarda yüzde 5 ile 10 arasında düşüş yaşandı.