Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya’da yaptığı açıklamada, “Hafter siyasi çözüme inanmıyor, her an saldırı yapabilir. Hafter ve destekçileri masadan kaçan taraf oldu” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Maltalı mevkidaşı Evarist Bartolo’yla birlikte Libya’ya gitti. Bakan Çavuşoğlu, Libya’da görüşmelerinin ardından açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Libya’da
Bakan Çavuşoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:
– Libya’yı en iyi anlayabilecek ülke Türkiye’dir. Dolayısıyla hem Libya’ya destek olmak gerekiyor hem de Avrupa ülkeleriyle Libya arasında bu konuda bir iş birliğinin tesis edilmesi gerekiyor. Malta’yla beraber bunları görüştük. İçişleri Bakanlığımız sağ olsun, Sahil Güvenlik Komutanlığımızla birlikte iki tane botu Libya’ya veriyoruz. Buradaki botların tamirini de yapacağız.
– Avrupa Birliğinin güçlü destek vermesi lazım. Bunun çok boyutu var. AB’nin sözünde durmadığını, mutabakat olsa da bunu uygulamadığını da elbette unutmamamız gerekiyor. Her iki tarafın yararına adımlar atılması gerekiyor.
– Diğer taraftan, her ne kadar resmi olarak ilan edilen bir ateşkes olmasa da sahada bir sükunet var. Şimdi halk hizmet bekliyor. Temel ihtiyaçlarının acil karşılanması lazım. Elektrik, su, temizlik, toplu taşıma gibi birçok hizmetin verilmesi lazım. Bu konularda biz Libya’ya destek veriyoruz. Ekonomik kalkınması konusunda neler yapabileceğiz, bu anlamda da ilişkilerimizi nasıl geliştireceğiz? Geçmişte firmalarımızın burada yatırımları var, yarım kalan yatırımlar var, alacakları var. Bunlar da zaten bir komisyon halinde görüşülüyor. Gelecek hafta bir heyet Türkiye’ye gidecek. Bunları da çözüm çerçevesinde ele aldık.
– Siyasi süreçte Libyalıların da temasları var, bizim de temaslarımız var. Son zamanlarda yine Ruslarla da bir görüşmemiz daha oldu ve görüşmeleri devam ettirme konusunda da mutabakatımız ortada. Bu konularda neler yaptık, neler yapıyoruz? Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile bunları koordine etmemiz gerekiyor. Bunları da ele aldık ve biraz sonra 3 dışişleri bakanı bir araya geleceğiz. Tüm bu konuları gözden geçireceğiz. Ziyaretler önümüzde süreçlerde karşılıklı devam edecek.
– Şu anda sahada sükunet var diye her şey bitmiş değil, Libya’da sorun çözülmüş değil. Tam tersine karmaşık bir durum var. Bunun üstesinden gelmek için bu iş birliğinin de devam etmesi gerekiyor.
– Sirte ve Cufra konusu her platformda gündeme geliyor. Tabii, Ulusal Mutabakat Hükümeti kalıcı bir ateşkes için buraların kendilerine verilmesini istiyor. Esasen 2015 anlaşması imzalanırken iki tarafın nerede olduğunu belirten bir hat vardı, o hatlara dönülmesini istiyor. Hafter halen siyasi çözüme inanmıyor. Dolayısıyla her an saldırabilir. Bu saldırıların bir menzili var. Cufra ve Sirte dediğimiz iki bölge, bu menzilin içine giriyor. Bir taraftan Hafter ve destekçileri hazırlık yaparken, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin bu endişesini de herkesin anlaması gerekiyor. O nedenle buraların Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne verilmesi gündemde.
– Bazı ülkelerin buraların silahtan arındırılması teklifi ortada. Tüm bu müzakereler devam ediyor. Bu konularda da görüş alışverişinde bulunduk. Şu anda masa deneniyor. Bu masanın her zaman biz baş aktörü olduk. Gerek İstanbul’da gerek Moskova’da gerek Trablus’ta gerek diğer platformlarda. Masadan kaçan kim oldu? Hafter oldu. Peki, Hafter masadan kaçarken Hafter’e bu kadar güçlü destek veren ülkeler Hafter’i ikna edebildi mi ya da ikna etmek istedi mi? Bizce ikna etmek istemedi. Dolayısıyla Hafter ve destekçileri masadan kaçan taraf oldu. O nedenle biz bu çabaları sürdürüyoruz. Masayı sonuna kadar deniyoruz. Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin taleplerinin de haklı olduğunu düşünüyoruz.
– (İrini Operasyonu) Bu konuda Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin haklı endişeleri karşılanmadı. İrini Operasyonu taraflı bir operasyondur. İrini Operasyonu ile ilgili Hafter’in ve destekçilerinin hiç eleştirisi geldi mi? Hayır. Çünkü Hafter ve destekçilerini destekleyen bir operasyon. Avrupa Birliği buna alet oluyor. Bu konuda bazı Avrupa Birliği ülkelerinin çok ciddi endişeleri var. Bazıları AB fonlarından alabilmek için sesini fazla çıkarmadı. Malta cesur davrandı, İrini Operasyonu’ndan çıktı. Malta’yı hiç kimse zorlamadı.
– Almanya, Berlin Konferansı’nın ev sahibi. Dolayısıyla Almanya’nın tarafsız ve objektif olması gerekiyor. Taraflı bir operasyona dahil olduğu zaman bu tarafsızlığı kaybeder. Dolayısıyla Berlin Konferansı’nın da meşruiyeti ortadan kalkar. Fransa’nın baskısıyla Almanya gemi gönderdi. Onların da çok gönüllü olduğunu düşünmüyoruz. Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni cezalandırmaya yönelik bir harekattır. Almanya’nın bu davranışı da doğru olmamıştır. Hem taraflı bir operasyona dahil olması hem de sorunu daha karmaşık hale getirmesi bakımından yanlış bir adım olmuştur.
– (Lübnan’da patlama) 8 vatandaşımız yaralandı. 7’si ayakta tedavi edildi. Bunlardan biri, videodan da gördüm, bir mekanda patlamayı duyunca dışarı çıkmaya çalışırken patlamanın şiddeti ile gelen cisimler kafasına çarpıyor. Bu cisimlerden dolayı beyin sarsıntısı geçiriyor. Birinci ameliyatını oldu. Belki ikinci ameliyat olabilir. Türkiye’ye de getirmek istedik. Doktorlar durumunun iyiye gittiğini söyledi. 60-70’li yıllarda Mardin’den giden bir ailenin gencecik evladı Muhammet kardeşimiz. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere takip ediyoruz. Büyükelçiliğimiz yanında.
– Lübnan’a heyet gönderdik. İşin içinde Sağlık Bakanlığımız var. AFAD koordinasyonunda çalışmalarımız. Kızılayımız var, arama kurtarma ekiplerimiz var, sahra hastanemiz var. Tıbbi malzemeler dahil tüm ekibi gönderdik. Lübnan Başbakanı ile AFAD başkanımız da görüşecekti. Tabii, yıkılan liman önemli bir gelir kaynağıydı. Kardeş Lübnan son dönemde ciddi sıkıntılar yaşadı. Siyasi istikrarsızlığın yanında ekonomik sıkıntılar, mali konular… Zaten geçmişte de terörden çekmiş bir ülke. Biz geçmişte olduğu gibi yine kardeş Lübnan’ın yanında olacağız.