68 yıl geciken vefa borcu ödeniyor, şehitlerimiz için abide yapılıyor…
68 yıl önce infilâk eden Nuri Killigil Fabrikası’nın bulunduğu yer günümüzde park ve yeşil alan halindedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından pek yakında bu bölgeye; “Nuri Killigil Parkı” adı verilecek. Ayrıca 2 Mart 1949 tarihinde Nuri Killigil dahil 28 kişinin şehit olduğu bu alanda ve Nuri Killigil Fabrikası şehitlerinin adlarının yazılı olduğu bir şehitler abidesi yapılacak. Nuri Killigil’in uğrunda savaştığı Türkiye ve Azerbaycan bayrağı, anıtın yanı başında ve geniş bir alanda olacak. Bu anıt aynı zamanda Azerbaycan – Türkiye kardeşliğinin bir abidesi olarak gelecek kuşaklara aktarılacak.
Değerli bir sanayici büyüğümün yardımıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Kadir Topbaş’dan şifahen olur aldık. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sayın Hayri Baraçlı randevu verdi. Kendisini makamında ziyaret ettim. Nuri Killigil adlı kitabımı hediye ederek konuyu kendisine arz ettim. Hayri Bey tarihe ve kitaplara karşı merakı olan değerli bir yönetici. Kitabımı beş ay öncesinden almış ve okumuş; sayfa aralarına da kağıt notlar koymuş olduğunu görünce çok sevindim. Sütlüce sahilindeki bölgeye; “Nuri Killigil Parkı” adı verilmesi ve anıtın yapılması talebini olumlu karşıladı. Daha sonra söz konusu bölgeye belediye yetkilileriyle birlikte gidildi ve yerinde tespit yapıldı. Azerbaycan Kültür Derneği Genel Sekreteri Sayın Tuncer Kırhan Bey, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı’na hitaben yazdığı mektupla; söz konusu bölgeye; “Nuri Killigil Parkı” adı verilmesi ve burada anıt yapılması hususunda talebini bildirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi bu talebi ilgili daireye gönderecek; süreç başlayacak ve bizlerde süreci takip edeceğiz. Yakın bir tarihte Nuri Killigil Fabrikası Şehitliği’nin açılışı gerçekleşecek.
Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Killigil, şanlı zaferler kazanmış bir savaş kahramanı. Kumanda ettiği Kafkas İslam Ordusu’yla, Azerbaycan Türklerini katleden Rus Bolşevik ve Ermeni Taşnak çetelerini yendi. İngiliz birliklerini savaş meydanlarında dize getirdi. 15 Eylül 1918’de Azerbaycan Türklerini esaretten kurtardı. Ay yıldızlı sancağımızı Bakü’ye dikti. Azerbaycan ordusunu örgütledi. Kurtuluş Savaşı’nda büyük emekleri geçti ve TBMM tarafından İstiklâl Madalyası’yla onurlandırıldı.
Nuri Paşa sivil yaşamındaki savaşını Milli Savunma Sanayi alanında verdi. Türk Savunma Sanayi’nde ilk özel sektör fabrikalarından birini kurdu. Çok sayıda silah ve cephane geliştirdi. Yaptığı tasarımlarının patentlerini aldı. Türk Ordusu için silah ve cephane üretti. Nuri Paşa Türkiye’nin ilk endüstriyel silah tasarımcısı ve cephane fabrikatörü. Filistin’de Müslüman halkın özgürlük mücadelesini destekledi. Arap-İsrail Savaşı’nda Arap orduları için silah ve cephane üretti. İsrail karşıtı bu faaliyetinin bedelini hayatıyla ödedi. 2 Mart 1949’da Haliç Sütlüce’deki fabrikasına yapılan bir sabotajla feci bir biçimde can verdi. Yapılan sabotaj Nuri Paşa’nın şahsında; milletimizin istikbaline ve Türk Savunma sanayimize vurulan büyük bir darbeydi. İnfilak sadece onun vücudunu ortadan kaldırmadı. O tarihe kadar varlığını sürdüren Türk Savunma Sanayii’nde özel sektörü yok etti. Nuri Paşa’ya bir cenaze namazını ve bir mezar taşını bile çok gördüler. Cenaze namazı 67 yıl sonra ancak kılınabildi. Nuri Paşa yıllar sonra da olsa nihayet bir mezar taşına kavuştu.
Azerbaycan Türkleri bağımsızlığını 15 Eylül 1918’de Bakü’yü işgalden kurtaran Kafkas İslam Ordusu ve o muzaffer ordunun kumandanı Nuri Paşa’ya borçludur. Nuri Paşa her Azerbaycan Türkünün gönlünde taht kurmuş milli kahramandır. Nuri Paşa’nın şehit edildiği Sütlüce sahilindeki parka dikilecek iki bayrak ve bir granit levha; Azerbaycan – Türkiye kardeşliğini daha da güçlendirecek, gelecek nesillere bu kardeşlik duygusunun aktarılmasına çok büyük hizmet edecektir. Bu anıt üzerinde Türkiye ve Azerbaycan bayrakları birlikte dalgalanacak. Bizden önceki nesillerin ihmâl ettiği bu tarihi görev; Türkiye’mize yaraşır bir biçimde yerine getirilecek. Bu tarihi görevde emeği geçenleri gelecek kuşaklar minnet ve şükranla hatırlayacaktır.
Araştırmacı Yazar
Atilla Oral
Tr.Yeniçağ.Az