“Rusya ve İran`ın desteklediği Esad rejimi herhangi anlaşmaya uyma niyetinde değil”.
Rus siyaset bilimci, Orta Doğu konuları üzerine uzman Harun Sidirov, Yeni Çağ Azerbaycan`a verdiği demeçte, Rusya, Türkiye ve İran Cumhurbaşkanlarının Tahran görüşmesinden sonra Suriye`deki sürecin olası gelişimini değerlendirdi.
Sidirov`a göre, Türkiye`nin Suriye`deki durum, özellikle de İdlib konusundaki tutumunun dikkate alınması için Ankara`nın sonuna kadar kararlı davranması gerekiyor:
“Evet, Tahran görüşmesinde İdlib`le ilgili bir mutabakat elde olunamadı. En azından Putin ve Erdoğan`ın açıklamalarından bu kanıya varmamız mümkün. Aynı zamanda Türkiyeli üst düzey yöneticilerin Tahran görüşmesi sonrası seslendirdikleri sert ifadeler de bu düşüncelerimizi doğruluyor. Ama kapalı kapılar ardında neler konuşulduğu ve hangi sonuçlara varıldığını bilemeyiz.
Ben, Rusya, Türkiye ve İran tarafından Doğu Guta ile Deraa ve Kalamundaki askerlerden temizlenmiş bölgelerin iptalinden sonra bu üç ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Astana sürecinin formalite olduğunu düşünüyorum. Astana görüşmelerinde temel amaç, bu bölgelerde ateşkesin ve siyasi transitin sağlanmasıydı. Bu, hem de BM tarafından gerçekleştirilen Cenevre sürecinde de belirtilmişti.
Ama şimdiki gözlemlerimize göre, Rusya ve İran`ın desteklediği Beşar Esad rejimi herhangi anlaşmaya uymak niyetinde değil ve siyasi transit konusunu tartışmak bile istemiyor. Rusya ve İran`ın amacı belli: onlar Suriye`nin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasına çalışıyorlar ve bu yönde sonuncu adım İdlib`in kontrol altına alınması olacak. Türkiye`nin Astana sürecinin ihlal edilmesi argümanıyla buna karşı çıkması mantıklı.
Peki o zaman garantörlerinden birinin Türkiye olduğu askerlerden temizlenmiş bölgelerin iptali zamanı Ankara neden tavrını ortaya koymadı? O zaman Türkiye neden Moskovanın Esad rejiminin çıkarları için düzenlediği Sochi görüşmelerine katılıyordu? İyi ki Ankara geç bile olsa gerçekleri görüyor.
Böyle bir durumda olayların olası gelişimine bakarak şunu söylemeliyiz ki, her şey Türkiye`nin ne kadar kararlı davranmasına ve Rusya`nın tepkilerine bağlı olacak. Bence Türkiye bu konuda sözde değil icraatta sert bit tavır sergilerse hatta ilişkilerin bozulmasını bile riske ederse Moskova, İdlib yüzünden Ankara`yla ilişkileri bozmayacak.
Türkiye`nin İdlib`e yeni askeri güç göndermesi ve Özgür Suriye Ordusu`nu hazır bir konuma getirmesi bu olumlu düşüncelerimizi güçlendiriyor. Türkiye, İdlib`i terk etmemekte sonuna kadar kararlı davranırsa Esad rejimi kendi planlarını iptal etmek zorunda kalacak”.