İçimizdeki İrlandalı… Ezik yazara cevap!

“Futbol tarihinin en fakir, en ezik, en komik “koreografisi” bu olsa gerek. Olsun yavaş yavaş onlar da öğrenecekler futbol medeniyetini”

Bu aşağılayıcı sözler Sabah’ın köşe yazarı Mevlüt Tezel’in kaleme aldığı “yazı”dan… “Yazı”daki kini ve nefreti görmemek elde değil. Tabii ki de bu, Türkiye’nin, 80 milyonluk Türkiye halkının değil, sadece bir kendini bilmezin düşüncesi. Çünki Karabağ – Atletiko maçından sonra Türkiye medyasında bizlere yönelik sevgi ve kardeşliği bizzat gördük. Türkiye’nin en hatrı sayılır gazetelerinde, “Kardeş Karabağ tarih yazdı” başlıklı haberler okuduk. Nedense sadece Mevlüt Tezel, yedi Karabağ taraftarının beyaz boş sayfalara “KARABAĞ” yazmasını ve onları şeffaf poşetlere geçirerek pankart açmasını pek beğenmemiş. Üstelik beğenmemekle de yetinmeyip, bir de bize “ezik” diyor… Hatta bizim de bir gün futbol medeniyetini öğreneceğimizi umuyor.

Bak kardeş, belki bizim Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi takımlarımız yok! Ama bizim maçlara döner bıçağıyla, silahla giden taraftarlarımız da yok. Bizim sizin statlarda görmeye alıştığınız küçük çocukları ezen, onları rakip takımın formasını giydiği için aşağılayan, baskı yapan taraftarımız da yok. Bizim Arda Turan gibi Barcelona’larda oynayan futbolcumuz da yok. Ama bizim sahada kötü performans sergilediği için ona ana avrat küfürü yağdıran taraftarımız da yok. Kendi çapımızda, kendi dünyamızda Karabağ isimli takımımızla 0:6 yenilgisine rağmen gurur duyduğumuz bir efsanemiz var!

Bak, kardeşim… “Sen onlar da futbol medeniyetini öğrenecekler” diyorsun ya, yanlış düşünmüşsün. Bu kareografiler senin alay ettiğin taraftarların el işi…

Bunun için de “içimizdeki İrlandalı” gibi düşünmene gerek yok! Biz bir millet, iki devletiz. Dinimiz de, dilimiz de aynı. Aaa hatta medeniyetimiz de…

EMİN SEFEROV