Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 27 Eylülden sonra ikinci Ulusa Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Ve konuşması ile bir çok noktalarda tedirginlikleri ortadan kaldırmakla beraber Karabağ`ın geleceği ile bağlı önemli ipuçları da verdi.
Öncelikle, Aliyev halkın “AGİT ve ya büyük devletlerin dayatması ile savaş duracak” tedirginliğini net bir şekilde ortadan kaldırdı.
30 sene beklediğimizi, bundan sonra beklemeğe sabrımızın kalmadığını söyleyen Aliyev “Bizim savaşı durdurmağımız karşı tarafın güclenmesine, bize saldırmasına fırsat vermek olur” diyerek, kısa zamanda ateşkes ola bileceği ihtimalını ortadan kaldırdı.
Cumhurbaşkanı Aliyev “benim tek şartım topraklarımızı hemen terketmeleridir” diyerek, savaşın bitmesi için Paşinyan önünde kesin şartlar sıraladı:
* Ermenistan ordusu Azerbaycan`ı tamamen terketmeli;
* Ermenistan Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünü tanımalı;
* Paşinyan Azerbaycan halkından özür dilemeli;
* Ermenistan öz kuvvetlerini Azerbaycan erazisinden çıkarılma grafikini taktim etmeli.
Aliyev ermeni Başbakan`ın kaç günden beri telefondan asılı kalmasına da değinerek, “Ben kimseyi aramadım. Görüşmelerim oldu, ama arayan hep onlardı” diyerek, müzakereler konusunda yıllardır konuşulanları da anlatdı. Cumhurbaşkanı savaşın olmaması için tüm müzakarelerde konuşulan formatlarda Azerbaycan`ın barışcıl tavır sergilemeğine rağmen Ermenistan`ın bu muzakereleri sabote ettiğini, AGİT`in Minsk Grubunun da Ermenistan`ın işine gelen politika izlediğini belirtti: “AGİT bir defa da olsa, Ermenistan`ın suçlarına dokunmadı. İndi de yapmasınlar. Bizi itham edenler gidib aynaya baksınlar”.
Savaşın Cebrayılla bitmeyeceğini açık şekilde belirten Aliyev diğer göçmenlere de müjdeyi verdi: “Karabağ bizimdir, o topraklara dönüyoruz ve dönecez!”
Aliyev`in konuşmasında Şuşa ayrı bir bölümdü. Paşinyan`ın Şuşa`da yaptıkları, sözde rejimin bu şehri başkent ilan etmesine tekrar-tekrar atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Aliyev “Şuşayı size verebileceğimizimi düşündünüz? Sizin murdarladığınız Şuşayı işgalden kurtaracağız” gibi net bir mesaj verdi. Paşinyan`ın sözde rejimin “başkan”ının andiçme merasiminde yallı oynamasını da hatırladan Cumhurbaşkanı “Paşinyan gidib Şuşada dans ediyor ve düşünüyor ki, biz bununla barışacağız. Hayır. Barışmayacağız! Ne onunla, ne de sözde rejimin parlamentosunun Şuşaya köçürülmesiyle barışmayacağız. Bu bize hakarettir. Şimdi de aynısını yapsınlar, bakalım. Şimdi yalnız cenaze merasimi yapabilirler”.
İlham Aliyev işgal altında olan bölgelerde tarihi yerlerin, camilerin ahıra çevrilmesine de ayrı bir parantez açarak, “Biz tüm şehirlerimizi berpa edeceğiz, oralardakı camilerimizi de” söyledi.
Ermenistan başbakanının uluslararası tüm kuralları çiğnediğini, Suriyadan, Livandan ermeni göcmenleri Karabağ`da yerleştirdiğini söyleyen Aliyev bunun zaten muzakerelere balta vurduğunu, özellikle Paşinyan`ın bir sene önce “Karabağ Ermenistandır” diyerek, muzakere formatını bitirdiğini söyledi.
Konuşmasının sonunda Aliyev bir kez “biz uzun yıllar sülh yolu ile topraklarımızı azad etmek istedik. Ama şimdi güc yolu topraklarımızı azad edeceğiz” deyerek, Azerbaycan topraklarında antiterör operasyonlarını durdurmayacaklarını belirtti.
Kısacası, Aliyev Karabağ`ın bir bütün olarak azad olunmadıkca, durulmayacağını, sonuna kadar savaşılacağını belirtti. Kendi toprağı uğrunda mücadele için izn yerinin yalnız Azerbaycan halkı olduğunu, milletten aldığı mesajla da sonuna kadar gidileceğini, bu işten yalnız Ermenistan`ın zararlı çıkacağını net bir şekilde ifade etti.
Agil Alesger
Araştırmaçı yazar
Yeni Çağ Medya Grubu Başkanı