“İran Türkleri, rejime karşı silahlı mücadeleye kalkışmadılar” – Türk uzman

Ahvaz’daki terör saldırıları, ABD’nin yaptırımları, İran’ın iç sorunları ve bu ülkedeki Türklerin kaos durumunda sergileyecekleri tavrı İRAM (İran Araştırmalar Merkezi) uzmanı Sabir Askaroğlu, Yeni Çağ Azerbaycan‘a değerlendirdi.

 

– İran’ın Ahvaz kentindeki son terör saldırısı Irak’ın Basra kenti ve civarında İran karşıtı eylemlerin artması ile bağımlı mı?

– Irak’ın Basra bölgesindeki ayaklanma ve protestolar, Irak’ın iç sorunlarıyla ilgiliydi. Ülkedeki sosyo-ekonomik sorunlar ve siyasi istikrarsızlığa karşı bir tepkiydi. Tabi, bu olaylarda İran’ın da etkisi olduğu düşünülüyordu. Ancak Ahvaz’daki olaylar İran’ın iç meselesiydi. Huzistan bölgesindekilerinin Tahran yönetimine karşı tepkilerinin yansımasıydı. Bunun yanında Ahvaz’daki olanların dış bağlantıları da olduğu unutulmamalı.

– Tahran, Ahvaz saldırısını Arap monarşilerinin ve onların arkasındaki ABD ve İsrail’in hamlesi olarak değerlendirdi. Huzistan Arapların yoğun yaşadığı bir vilayet. Azerilerin yaşadığı ayaletlerde durum nasıl? Zaman-zaman halk ayaklanmaları oldu Güney Azerbaycan’da…

– Tahran’ın böyle değerlendirmesi normal. Haksız da değil. Ancak Tahran iç kaynaklı her olayın arkasında dış destek aramaktadır. Böylelikle kendi sorunlarını dış aktörlere yıkarak, sadece onları sorumlu tutarak ülke içinde iktidara karşı tepkileri azaltmaya çalışmaktadır. Güney Azerbaycan bölgesindeki gelişmeler daha çok kimlik talebi üzerinde olup bugüne kadar herhangi bir silahlı saldırıya baş vurmamışlardır. Ağırlıklı Arapların yaşadığı Huzistan eyaletinde ise onlarca örgüt var ve bunların bir kısmı silahlı örgütlerdir. Yaptıkları eylemler de ona göre daha sert oluyor.

– Bu bölgede benzeri olayların yaşanmamasının sebebi Türkiye ve Azerbaycan’ın İran Türkleri üzerindeki etkisi mi? Çünki Batı defalarca İran’da Azeri kartını devreye soktu. Stratejistlerce yapılan araştırmalar dahi bu sorunun İran için nasıl trajik sonuçlara yol açabileceğini bir daha ortaya koydu. Şu bakımdan Türkiye ve Azerbaycan’la sorun yaşamamanın İran için hayati önemini Tahran yönetimi ne kadar doğru kavramış durumda?

– İran Azerbaycan’ındaki Türklerin önemli kısmı Tahran yönetimiyle ters bir siyaset izlememektedirler. Diğer bir değişle, ülkeden ayrılmayı düşünmemektedirler. Türkiye de öyle bir politika izlememektedir. İran’daki Türklerin barış içinde yaşamaları ve kalkınmaları Türkiye için çok önemlidir. Dolayısıyla başka ülkeler gibi İran’ın iç işlerine karışmayı doğru bulmuyor. İran istikrarsızlaşırsa Azerbaycan bölgesindeki halkın da zarar göreceğini düşünüyor.

– İran’ın Ermenistan’la işiklieri Azerbaycan için en hassas konu. İran’ın Türkiye ile Suriye meselesinin çözümü çerçevesindeki işbirliği, Erdoğan’ın ABD ve İsrail karşıtı tutumu Tahran’ın Ermenistan’la ilgili politikasını gelecekte nasıl etkiler?

– İran’ın Ermenistan’la ilişkisi Kafkasya’daki siyasi durumla ilgilidir. Orta Doğu’dan bağımsızdır. İran Ermenistan’la yakın ilişki kurarak hem Rusya’yla yakın ilişki kurmuş oluyor, hem de Türkiye’nin Azerbaycan’la yakın ilişkisine alternatif ilişki geliştirerek Kafkasya’da etkisini artırmak istiyor. Gelecekte de bu durum değişmeyecektir. Türkiye-Azerbaycan iş birliğine karşı İran-Ermenistan iş birliğini sürdürmek isteyecektir. Türkiye’nin Suriye’de istediği politika daha çok İran’la rekabet üzerine kuruludur iş birliği değil.

– ABD’nin İran’a karşı son yaptırımlarını Türkiye desteklemeyecek. Zaten AK Parti hükümeti döneminde İrana karşı ekonomik yaptırımlara Türkiye hiç destek vermedi. Hatta Rıza Zarrab ve Halkbank olayında Washington, Ankara’yı ambargoyu delmekte itham etti. Şimdi ABD ısrarla Türkiye’den böyle bir talepte bulunursa, Ankara’nın tutumu ne olacak? Erdoğan ABD ile köprüleri tam olarak yıkmaya hazır mı?

– Türkiye bölgede istikrarsızlığı ve Türkiye’nin İran’la olan ticaretine zarar verilmesini istemiyor. Türkiye, ABD kararlarında Türkiye’nin çıkarlarını da hesaba katmasını istiyor. Türkiye ABD’yle ilişkilerini tamamen koparmak istemiyor, ancak ABD’nin de bu yönde adım atmasını bekliyor.

Kafkas Ömerov