Yenicag.info`nun sorularını İranlı siyasi bilimci, yazar Taher Nagavi yanıtladı.
– Tahir bey, dün Uluslararası Ana Dili Günü`ydü. Bu konu İran`da yaşayan soydaşlarımızın en güncel sorunlarından biri. Halihazırda İran`da Azerbaycan Türkçesinin durumu nedir? Okullarda öğretilmemesine rağmen ana dilimizde bir yayın organı var mı?
– Belirttiğiniz gibi dün Uluslararası Ana Dili Günü`ydü. Bugün İran`da yaşayan Türkler için önemli günlerden birisidir. İran, çokmilletli ve çokdinli bir ülke. İran`da Türk, Fars, Kürt, Talış, Arap ve diğer akraba toplulukları var. İran`da yaklaşık 50 milyon Türk yaşıyor. Türkler İran`ın tüm coğrafyasına yayılmış durumda. Azerbaycan, Türkmen, Halef, Efşar, Şahseven ve diğer Türkler. İran`ın başkenti olan Tahran ve onun etrafındaki diğer şehirlerde nüfusun yüzde 70`i Türklerden oluşuyor.
Horasan, İsfahan, Şiraz; İran`ın kuzeyinden ta güneyine dek olan topraklar tarihi Türk topraklarıdır. Fakat Türklerin radyo ve televizyon kanallarının olmaması çok üzücü. Türk dilinde ne bir gazete var, ne de medreselerde Türk dili öğretiliyor. Bu ülkenin Anayasasında yazılmasına rağmen bunlara izin verilmiyor. Türk dilinde yazıp okumak İran`da yaşayan Türklerin hakkı ve isteğidir!
– İran`da gerçekleştirilen parlamento seçimleri hakkında ne söyleyebilirsiniz? Mecliste soydaşlarımız ne kadar sandalye kazandılar?
– Demin de belirttiğim gibi İran`daki nüfusun yaklaşık yüzde ellisini biz oluşturuyoruz. Bu bize, Mecliste temsilcilerimizin de bulunması gerektiğini söylemeye hak veriyor. Fakat böyle olmadı.
Burada Kuzey Azerbaycan hakkında hiç te iyi düşünmüyorlar. Bir kaç yıldır İsrail ve ABD himayesinde PKK, PJAK ve Kürt terörist grupları Urmiye ve Azerbaycan arazilerine iddialar ileri sürüyorlar. Seçim sonuçlarını gözönünde bulundurarak seçimlerin iyi geçtiğini ve verilen oylarla sandıktan çıkan oyların tutuştuğunu söyleyebiliriz.
Burada esas sorun Türklere ait partinin olmaması. Böyle bir siyasi kuruluşun olması Türklerin tüm haklarının korunması için iyi olurdu. Şimdiyse Türk partilerinin yeri boş.
– Karabağ sorunu artık jeopolitik bir düğüm haline gelmiş. İran`ın bu konuda sergilediği tutum Azerbaycan halkının zoruna gidiyor. İran`da ünlü bir aktivist olarak bu konuda ne söyleyebilirsiniz? Güneydeki soydaşlarımızın, sizin gibi cesur kardeşlerimizin Karabağ ile ilgili hangi faaliyetleri var? Tüm bu gerçekler Azerbaycan kamuoyuna iletilmeli ki millet vatansever oğullarını bilsin ve tanısın.
– Karabağ, bugün yalnızca Azerbaycan`ın değil tüm Türk düyasının sorunu. İran`daki hükumet İslami bir hükumettir. Bu dini hükumet için önemli olan müslümanların onları desteklemesi. Fakat Karabağ savaşı zamanı İran`daki hükumet milliyetçi hükumet idi. Geçenlerde bir parlamenter de savaş döneminde Azerbaycan`a karşı müsafeli duruşlarının kendilerinin yanlışı olduğunu ifade etti. Devlet başkanımız ile dini liderimiz Ağayi Hamaney de Karabağ`ın Azerbaycan toprağı olduğunu zaman zaman dile getiriyorlar. Fakat İran`da ekseriyet güç fars ırkçılarının elinde. Biz onlrla fikri ve medeni savaş içerisindeyiz.
Ermeniler, her yıl sözde Ermeni soykırımının yıldönmünde İran`da sokaklara çıkıyor ve Türkler aleyhinde sloganlar atıyorlardı. Geçtiğimiz yıl biz Ermenilerin sokaklara çıkmasını engelledik. Biz buna hem sosyal medya üzerinden ve hem de sokaklarda onlarla karşı karşıya gelerek engel olduk. Ermeniler, içimizden bazılarını bıçakla yaraladılar. Fakat biz direndik ve onların sözde Ermeni soykırımı için sokaklara çıkmalarına izin vermedik. Bu yalanların kiliselerde bile anlatılmasını istemiyoruz.
Kuzey Azerbaycanlı kardeşlerimiz bilsinler ki, bizlerin yüreği hep onlarla. Biz Kuzeyli kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Karabağ, Azerbaycan toprağıdır ve onun bir karışını bile Ermenilere vermeyeceğiz! Kanımız ve canımız pahasına da olsa bu toprakları işgalden kurtaracağız!
Konuştu: Kafkas Ömerov
Çeviri: Agil Bekir