“Karabağ'da savaşın tekrar alevlenmesi tehlikesi büyük” – Rus uzman  

Son bir kaç günün en önemli gelişmelerinden biri Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in İran’a resmi ziyaret için gitmesiydi.

Rus siyaset uzmanı Aleksey Fomenko Yeniçağ.Ru’ya repörtajında Azerbaycan-İran ilikşkileri ve Karabağ’da savaşın tekrar meydana geleceği taktirde Tahran’ın sergileyeceği tutum hakkında konuştu.

-Bu ziyareti nasıl değerlendiriyorsunuz, bölgede neler oluyor?

– Cumhurbaşkanı Aliyev’in İran ziyareti bölgesel dengenin değiştiğinin bir göstergesi. Yakın zamanlara kadar dünyanın siyasi liderleri çöyle zannediyorlardı: “Güney Kafkasya’da Azerbaycan Türkiye’nin, Ermenistan ise İran’ın esastaraftaşı.” Şimdiyse Azerbaycan tüm dünyaya Tahran’la da iyi ilişkiler kurabileceğini gösteriyor.

Bakü Türkiye ile geleneksel taraftaşlığından ödün vermeden Tahran’la Ermenistansız bir diyalog başlatmıştır. Bu çerçevede ekonomik alanları göz önünde bulundurmak yeterli. Taraflar demir yollarının birleştirilmesine yönelik anlaşma imzalayarak petrol kaynaklarının birlikte kullanımı imkanlarını değerlendirmişler. Bu durum İran için Ermenistan’dan Gürcistan’a geçen “Ermenistan koridoru” faktörünün önemini azaltıyor. İran onun için stratejik önemi olan bu koridordan hala vazgeçmiyor. Ancak böylelikle İran bu konuda ciddi ve geleceği olan bir alternatif kazanmış oluyor.

– Azerbaycan ve İran cumhurbaşkanlarının görüşmesinde Karabağ sorunu da ele alınmıştır. Karabağ’da savaşın tekrar başlatılması ihtimalının yüksek olduğu söylenmektedir. Karabağ’da mümkün savaşın patlak veme ihtimalını ne kadar ve İran bu durumda nasıl bir tutum sergileyecek?

– Maalasef, şimdi Karabağ’da savaşın tekrar patlak verme ihtimalı geçen ilkbahardan daha yüksek. Hatırlatalım ki, geçen yıl Viyana ve Petersburg’ta gerçekleşen müzakerelerde Dağlık Karabağ’ın statüsü ile işgal edilmiş Azerbaycan illerinden askeri kuvvetlerin çıkarılmasını öngören paketle ilgili anlaşmaya varılmıştı. Ekim ayında Erivan’da gerçekleşen Kollektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatı’nın toplantısı da bu süreci olumlu etkilemişti. O toplantıda Rusya Ermenistan’ın güvenliğini garanti altına aldığını ilan etti, Dağlık Karabağ’ın bu teşkilatın etki alanına dahil olmadığını belirtti. Ancak Kasım ayında Minsk grubu çerçevesinde ABD’nin entrikaları sonucunda öngörülen görüşme gerçekleşmedi.

Dengeyi bozan son olay Dağlık Karabağ’da gerçekleştirilen “referandum” oldu. Tüm bunlar Minsk Grubu çerçevesinde görüşmelerin alanlarını genişletmektedir. Ayni zamanda tarafların psikolojik yorğunluğu da söz konusu: görüşmelerin devam ettiği son bir yılda herhangi bir politik anlaşmaya varılmamıştır. Bu ise görüşmelerin durdurulması tehlikesini artırıyor.

İran büyük ihtimalle taraflardan her hangi birini desteklemeyecektir. Ancak düne kadar İran dünyada Azerbaycan’dan daha çok Ermenistan’ın sessiz taraftaşı olarak biliniyordu. Artık Tahran Azerbaycan’la siyasi diyalog kurmakta. Bence, bundan sonra Ermenistan’da “İran koridoru”nun düşünüldüğü kadar da garantili olmadığına yönelik korkular yaranacaktır.

– Azerbaycan-İran yakınlaşmasını Rusya’da nasıl değerlendiriyorlar?

– Herhalde pozitif. Rusya, Azerbaycan-İran-Rusya işbirliği formatından yana. Hatta Ocak ayında Astana’da gerçekleşen Suriya görüşmeleri sırasında İran-Rusya-Türkiye formatı ortaya çıktı. Amerikanlar haksız olarak bunu Shanghai İşbirliği Teşkilatı’nın bir bölümü olarak görüyorlar. Artık onu Azerbaycan-İran-Rusya formatı tamamlayabilir. Eğer bu gerçekleşirse, Shanghai İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin katılımıyla bir çok yeni formatlar kurulabilir. Bu, Rusya diplomasisi için faydalıdır.

Tr.Yeniçağ.Az

www.yenicag.info

952