Ata Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi’nde, 2017’den bu yana her yıl 7-8 Kasım’da, “Tarihi ve Ecdadı Anma Günü” dolayısıyla etkinlikler düzenleniyor.
Kırgızistan’da, Rus Çarlığı ve Sovyetler Birliği döneminde “ülke bağımsızlığı uğruna hayatını kaybedenler” anılıyor.
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e 25 kilometre mesafede Tanrı Dağı eteklerinde, içinde mezar ve anıtların bulunduğu Ata Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi yer alıyor.
“Ata Beyit Anıt Mezarlığı (Baba mezarı)” olarak da adlandırılan komplekste, Kırgızların 1916’da Rus Çarlığı’na karşı isyanını simgeleyen ve “Büyük Kaçış” anlamına gelen “Ürkün” Anıtı, Sovyetler Birliği’nin lideri Josef Stalin döneminde 1938’de infaz edilen aydınların mezarları, bunlara ait eşya ve belgelerin yer aldığı müze ile dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un kabri bulunuyor.
Ata Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi’nde, 2017’den bu yana her yıl 7-8 Kasım’da, “Tarihi ve Ecdadı Anma Günü” dolayısıyla etkinlikler düzenleniyor. Burada devlet erkanı ve halk tarafından anıtlara çiçekler bırakılıyor, dualar ediliyor ve “ülke bağımsızlığı uğruna hayatını kaybedenlerin” kahramanlıkları anlatılıyor.
Kırgız aydınların kurşuna dizildiği yer olarak dikkati çekiyor
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) kuruluşunun ardından 1924’te iktidara gelen Stalin, uyguladığı totaliter rejim nedeniyle her milletten pek çok kişi için infaz ya da sürgün kararı verdi.
Bazı kaynaklar, özellikle Kırgız topraklarında 1937-1938 döneminde “12 ile 82 yaş arasında pek çok kişinin fikirleri ve devlet sırlarını ifşa ettiği” iddiasıyla hapsedildiğini doğruladı.
Sovyetler Birliği Kırgız Cumhuriyeti İçişleri Bakanı İvan Lotsman’ın Ekim ve Kasım 1938’de yönettiği olaylarda hükümet üyeleri ve dönemin aydınları, gece yarısı tutuklanarak kurşuna dizildi.
İnfaz edilenler arasında “Selvi Boylum Al Yazmalım” eserinin yazarı Cengiz Aytmatov’un babası, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Toleykul Aytmatov’un olduğu belgelendi.
Kırgız Latin alfabesinin mimarı Kasım Tınıstanov, ilk Kırgızca alfabeyi hazırlayan İşenali Arabayev, Kırgız devletinin temel taşını koyan devlet adamlarından Yusup Abdrahmanov, Bayalı İsakeyev, İmanalı Aydarbekov ve birçok vatansever, dönemin rejiminden nasibini alan isimler arasında yer aldı.
İnfaz edilen aydınların cesetleri 53 yıl sonra ortaya çıkarıldı
Stalin’in korku ve baskı döneminde, bugünkü Ata Beyit Anıt Mezarlığı’nın yer aldığı alanda, 137 aydının kurşuna dizilerek toplu mezara gömüldüğü 53 yıl sonra ortaya çıktı.
Sovyetler Birliği’nin istihbarat ve gizli servisi Devlet Güvenlik Komitesi (KGB) çalışanı Bolot Abdrahmanov, bu toplu mezarı ortaya çıkaran ilk isim olarak kayıtlara geçti.
Aydınların toplu mezara gömülmesine tesadüfen tanıklık eden bekçi Abıkan Kıdıralıyev’in kızı Bübüyra Kıdıraliyeva, babasının vasiyetini istihbarat çalışanı Abdrahmanov ile paylaştı. Abdrahmanov’un yönetimindeki kazı sonucu ulaşılan ceset kalıntılarının, kayıp aydınlara ait olduğu araştırmalar sonucunda doğrulandı.
Cenazeler, bağımsızlık ilanının arifesinde toprağa verildi
Toplu mezardan çıkarılan 137 ceset için Kırgızistan’ın bağımsızlığının ilan edildiği günün arifesinde, 30 Ağustos 1991’de resmi cenaze töreni düzenlendi.
Binlerce kişi ve siyasi erkanın katılımıyla aydınların cenazelerinin defnedildiği alana, yazar Cengiz Aytmatov’un teklifi üzerine “Ata Beyit (Baba mezarı)” adı verildi.
Ölümünün ardından Cengiz Aytmatov, vasiyeti üzerine babası Toleykul Aytmatov’un kabrinin yer aldığı Ata Beyit’te 2008’de toprağa verildi.
53 yıllık sırrı ortaya çıkaran istihbaratçı ülkenin kaderini değiştirdi
Emekli istihbarat görevlisi Abdrahmanov, birçok milletten 137 aydının kurşuna dizildiği alandaki toplu mezarı açtıran ilk isim olduğunu söyledi.
Ülkenin kaderini değiştiren olayı anlatan Abdrahmanov, “Bübüyra Kıdıraliyeva”nın 1990’da babasının vasiyetini kendisiyle paylaştığını kaydetti.
Abdrahmanov, Kıdıraliyeva’nın, Sovyet Birliği Devlet Güvenlik Komitesinin istirahat merkezi olarak kullanılan alanda “toplu mezar” olduğunu söylediğini aktardı.
“Kadıraliyeva’nın 53 yıl aradan sonra ilk kez yeniden ayak bastığı yere birlikte gittik.” diyen Abdrahmanov, “Aralık ayı idi, hava çok soğuktu ve karlıydı. Kadıraliyeva’ya, ‘Havaların ısınmasıyla toplu mezarın olduğu yeri yeniden gösterebilir misiniz?’ diye sordum. ‘Evet’ yanıtı aldıktan sonra oradan ayrıldık.” ifadesini kullandı.
Abdrahmanov, Kadıraliyeva ile Nisan 1991’de havaların ısınmasıyla yeniden alana gittiklerini ve küçükken oynadığı alanda bulunan toplu mezarın yerini gösterdiğini söyledi.
Üniversiteden bir arkeologla kazı çalışmalarına başladıklarını belirten Abdrahmanov, şöyle devam etti:
“Arkeolog ile kazı yaparken, ilk olarak bir kafatasına rastladık. Kafatasında kurşun izi vardı. Kadının anlattıklarından emin olduktan sonra olayı yönetimime ilettim ancak toprak altında kimlere ait ceset kalıntılarının olduğunu bilmiyorduk. Temmuzda kazı çalışmalarına resmen başlandı. Kazıda 137 ceset kalıntısına ulaştık.”
Abdrahmanov, bazı ceset kalıntılarındaki dişlerin altın olması nedeniyle kurşuna dizilenler arasında üst düzey yetkililer bulunduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Kazı çalışmalarının derinleşmesiyle “kapkara” olmuş infaz belgelerine ulaştıklarını kaydeden Abdrahmanov, Aytmatov’un babasına ait infaz belgesini de mezarın en dibinde bulduklarını anlattı.
Abdrahmanov, yazar Aytmatov ile toplam 138 aydının kabrinin bulunduğu Ata Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi’nde bilim insanı olarak çalışmayı sürdürdüğünü söyledi.
Türk ve Kırgız öğrencileri, tarihi ve ecdadını andı
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinde (KTMÜ) okuyan Türk ve Kırgız öğrenciler, 138 aydının gömülü olduğu komplekste düzenlenen anma etkinliğinde, anıtlara çiçekler bıraktı ve dua etti.
Öğrencilere eşlik eden KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, üniversite olarak ilk kez bayrak yürüyüşü yaparak tarihe ve atalara saygı gösterisinde bulunduklarını belirterek, “Öğrencilerimize bilimin yanında tarih şuuru, milli şuur, inanç ve maneviyatı da vermek istiyoruz.” dedi.