Mevlüt Çavuşoğlu ve Sigmar Gabriel'den ortak açıklama

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenliyor.

Çavuşoğlu’nun sözlerinden satırbaşları:

“Biz her zaman şunu söylüyoruz. Bizim Almanya ve Avrupa’yla bir problemimizi yok. İşbirliğimiz ortada. Almanya’da yaşayan 3.5 milyondan fazla Türk var. Bizim Almanya’yla problem yaşamak için bir neden yok. Almanya bize bir adım atarsa, biz iki adım atarız. Bugün görüşmelerimizde durumu nasıl gördüğümüzü özetledik.

Bunlardan biri Almanya’daki Türkiye karşıtlığı. Bu ırkçılık olarak cereyan ediyor. Bu Avrupa’nın da bir sorunu. Bunu aşmalarını isteriz. PKK’nin Almanya’daki faaliyetleri bir diğer konu. Zorla para toplama, açık şekilde propaganda yapmaları. Frankfurt’ta yaptıkları toplantıda PKK paçavraları, liderlerinin videolarının yayınlanması gibi olaylar Türk halkını yaralamıştır. ALmanya’nın bu sembolleri yasaklamasından hemen sonra bu mitingin yapılması manidardır. Diğer konumuz, FETÖ üyelerinin Almanya’da bulunması. 400’den fazla kişinin Almanya’dan sığınma talebinde bulunması. Dün akşam bir şehidin ailesini ziyaret ettim. Acılarımız hala taze. Bu nedenle FETÖ üyelerinin Almanya gibi bir ülkede barınmasını biz istemeyiz.

Pozitif gündemlere nasıl daha fazla odaklanabiliriz, bunları konuştuk. Bu konuda dostum Sigmar’la birlikte çalışacağız. İncirlik konusunu da değerlendirdik. Brüksel’de yaptığımız önerimiz, Konya NATO üssünü Alman heyetinin ziyaret etmesidir. Şu an itibariyle İncirlik değil, Konya’ya ziyaret mümkün. Bugün ziyaret tarihi bir ziyarettir. Bundan sonraki ilişkilerimiz için de umarım olumlu bir tarih olur.”

Gabriel’in sözlerinden satırbaşları:

Türkiye öyle bir ülke ki, Almanya ile birçok önemli bağı var. Darbe girişimi olduğunda, Almanya yeterince hızlı bir şekilde tepki göstermediği için duygusal bir yaklaşım gelişti. Bir askeri darbenin her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının zihninde olduğunu biliyoruz. Seçilmiş hükümetleri ortadan kaldırma amacı taşımıştır. Bu gibi darbe girişimlerine tahammül edemeyeceğimiz ben burdan açıkça ifade etmek istiyorum. Bu zor bir durumdur. Türkiye’nin 80’li yıllardan içinden geçtiği günleri biliyorum. Türkiye vatandaşlarının Almanlardan destek beklediğini biliyorum.

Biz NATO’da ortağız. Teröre karşı birlikte mücadele ediyoruz. İki ülke büyük ticaret ortağı. Bizler gümrük birliğinin geliştirilmesini istiyoruz. Bizler kültürel olarak da bağlantıları olan ülkeleriz. Buna dair birşeyler yapmak istiyoruz. Bu öğrenci değişimleri olabilir, kardeş şehir anlaşmaları olabilir. Vize serbestisi Avrupa düzeyinde olmasa bile, bilim adamları ve iş adamları için vize uygulamasını kolaylaştırabileceğimizi konuştuk.

Çok net olarak PKK 1993’den bu yana yasaktır. Bu örgüt sadece Türkiye’de şiddete başvurmuyor. Almanya’da da haraç toplama, uyuşturucu ve silah ticareti yapan, bize de zarar veren bir örgüttür. Bu düzeyde bütün enstrümanları değerlendireceğiz. Almanya’da PKK’ya imkan tanımayacağız. 4500 şahıs hakkında PKK bağlantısı olduğu gerekçesiyle soruşturma var.

Diğer tarafta darbe girişimi şüphelileri için çok net delillere ihtiyacımız var. Mevkidaşıma iltica başvuruları için şunu söyledim. İltica başvuruları için bağımsız bir kurum var ve buna mahkemeler karar veriyor.

Konya üzerine konuştuk, bu olumlu bir gelişme. Sonra bir de İncirlik meselesi var. Türk tarafı, Alman tarafının bu konuyu gündem meselesi yapmak istemediğini anlattık. Ancak şu an İncirlik ziyaretinin mümkün olmadığını söylediler. Bundan dolayı üzüntü duydum. Bunu iç siyasete bağlıyorum. Ancak Alman ordusu bir parlamento ordusudur. Buradaki birliklerin başka yere kaydırılması ilişkilerin kötüye gitmesi anlamına gelmez. Buradan çıksak bile Konya’da devam edeceğiz. Ve ilişkilerimizi bu şekilde de iyi yönde geliştirebiliriz.

İncirlik konusunda net bir plan yok. İç siyaseten Türkiye’nin bize izin veremeyeceğini anladık. Bu konuda parlamentonun vermiş olduğu görev izniyle ilgili görüşeceğiz. Değerlendirmemizden sonra Türk tarafıyla tekrar konuşacağız. Bu konuyu barışçıl bir şekilde halletmek istiyoruz.

Deniz Yücel’in tutukluğu

Sigmar Gabriel: Tutuklu olan Alman vatandaşları üzerine de konuştuk. Mevkidaşım konunun bir hukuk konusu olduğunu söyledi.

Mevlüt Çavuşoğlu: Yücel’le ilgili suçlamalar terörle ilglii, gazetecilikle ilgili değil. Bağımsız yargı Yücel’le ilgili soruşturmayı sürdürüyor. Biz konsolosluk erişimi dahil elimizden gelen desteği veriyoruz. Bu başka ülkelerin vatandaşları için de geçerli. Gizli servisler Türkiye’de gazetecileri ajan olarak kullanmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde başka bir ülkenin gazetecisi Türkiye’deki askeri üslerin fotoğrafını çekip Irak’a geçti. Bunla ilgili bir soruşturma başlatılınca, ‘vay efendim gazeteci’. Bu konuda hukuk işliyor.

PKK’nın faaliyetleri Almanya’da devam ediyor. Teröre destek için oralardan ikna ettikleri insanları dağlara da götürüyorlar. Finansal destek için faaliyetlerini sürdürüyorlar. Her düğünde PKK için para topluyorlar. Bir kutu gelin damat için bir kutu da PKK için açılır. Bir de uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı meseleleri var. Almanya bunun için tedbirler almaya başlasın, orayı da karıştırmaya başlayacaklar. 4500 soruşturma var ama sonuç yok. Artık bu davalardan kararlar çıkmasını bekliyoruz. Aynı şey FETÖ için de geçerli. Almanya bir sığınma merkezi olmamalı. Bunun bir prosedürü olabilir ancak bu tür durumlarda biliyoruz ki iadeler mümkün. Benim bakanlığımda çalışan diplomat, asker, hakim, savcı Almanya’ya gidiyor. Bizim düşmanlarımızın sığınma merkezi, dostumuz Almanya olmaması gerekiyor.

Katar konusu bizi üzen bir gelişme. Ortadoğu’da birlikte hareket edilmeli. Her bakımdan bölgesel dayanışma önemli. Sorunlar olabilir ama diyalog devam etmeli. Bu durumun çözülmesi için her türlü desteği vermeye hazırız.

Yenicag.Info

www.yenicag.info

580