Bakü’de “Kafkasya: tarih, çağdaş devir, gelecek” konulu Uluslararası Konferans düzenleniyor.
Konferansa katılan Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilpak Yeni Çağ Azerbaycan‘a konuştu.
İşte o demeç:
– Abdurahman bey, hoş geldiniz!
– Hoş bulduk.
– Azerbaycan’a ilk gelişiniz mi?
– Evet, Azerbaycan’a ilk kez geliyorum. Gezmeyi çok seven biriyim. Burası bana çok farklı gelmedi. Zaten İslam ve Türk kökenliyiz bu yüzden hepimiz bir birimize benziyoruz.
– Geçmişe kıyasla Azerbaycan’la Türkiye ilişkileri farklı bir düzeye geçti. Son dönemlerde kardeşlikten stratejik ortaklığa doğru adımlar atıldı.
– İki ülke arasındaki ilişkiler daha da gelişebilir. Düne kıyasla çok ileride olsak bile gideceğimiz yolu düşününce daha başlangıçtayız.
– Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişimi için teklifleriniz neler? Halklar bir birini seviyor, yönetimler arasında da bir sorun yok.
– Devlet Başkanları bazı anlaşmalar imzalıyor, ama bunlar icra edilmiyor. Fransa’dan Bakü’ye süt göndermek Trabzon’dan Bakü’ye süt göndermekten daha kolay. Bürokratik engeller var. Biz elimizdeki malı bir birimize nasıl satacağımızı değil, “Acaba kardeşimin neye ihtiyacı var?” diye düşünürsek her şey daha iyi olacak.
Nahçıvan’la Türkiye sınırında bağımsız ticaret bölgesi kurulmalıdır. Hep “İki millet, bir devlet” diyoruz. Sınırdaki bu engelleri aşarsak daha da iç içe oluruz. Vatandaşlarımız sınır kapısında saatlerce beklememeli, sadece pasaportunu göstererek kardeş ülkeye giriş yapmalıdır.
– Bu dedikleriniz imkansız konular değil. Peki neden gerçekleştirilmiyor?
– Çünkü ileriye dönük düşünmüyoruz, bürokratik engeller var ve yeni fikirlere alışık değiliz. Azerbaycan’la Türkiye iç içe olabilir ve Nahçıvan bunun için en iyi fırsat.
Artık Nahçıvan’la Türkiye bütünleşmeli. Türkiye’nin offshore bölgesi yok. Nahçıvan Azerbaycan’la Türkiye’nin offshore bölgesi olsun. Azerbaycan parlamentosu da, Türkiye de Nahçıvan’a özel statü verir, oradan dünyaya açılırız. Yeni hayeller kurmalıyız. Hayeller gerçeklerin anasıdır.
– Nahçıvan’ın offshore bölge olmasını teklif ettiniz. Türkiye’nin Nahçıvan’a destek verdiğini, hatta orada Türk askerlerinin bulunduğunu biliyoruz. Sizin dedikleinizse daha da ileri gidiyor.
– Ben her sabah komşumla nasıl selamlaşıyorsam Nahçıvanlı da o şekilde rahat Türkiye’ye gelebilmeli.
– Bu teklif sizin. Peki devletlerin böyle bir adım atmasını bekliyor musunuz?
– Evet, bu yüzden bunları söylüyorum.
– Türkiye ve Azerbaycan devletine böyle bir teklif sundunuz mu?
– İlk size söyledim, konferansta da bu konuyla igili konuşacağım. Televizyon programımda da bunu anlatacağım. Daha önce de söylediğim gibi, Nahçıvan Türkiye ve Azerbaycan’ın şansıdır.
Agil Alesger
Videoyu izlemek için tıklayın.