Necmettin Erbakan vefatının 7. yılında anılıyor

Vefatının 7. Sene-i devriyesinde rahmetle anılan merhum Necmettin Erbakan, tarihe ışık tutan bir dava adamıydı…

Siyasetini “önce ahlak ve maneviyat” üzerine kurarak mücadelesini başlatan, önüne çıkarılan türlü engele rağmen hak dava mücadelesinden vazgeçmeyen “Dava adamı”, “Mücahit”, Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vuslatının üzerinden 7 yıl geçti.

Milli Görüş hareketini kurarak, ömrünü tüm insanlığa saadet, huzur, adalet ve barış getirmek için vakfeden Erbakan Hocamız, Türkiye siyasetine yeni bir anlayış yerleştirerek, Hakk (C.C.) inancı, siyasetinin merkezine koydu. Ve Milli Görüş Hareketi, sadece Türkiye’de değil, dünyadaki tüm mazlumların sesi oldu.

Erbakan Hoca’nın siyasetinde “Siyonizm”le mücadele ön planda yer aldı. Davası büyük olan liderlerin hedefleri de büyük olur. “Doğu da bizim, batı da bizim, Kudüs de bizim, zafer de bizim” diyerek çıktığı cihat yolunda son nefesine kadar ümmeti ve Filistin davasını cihadının merkez noktasına koydu.

Siyasetini “önce ahlak ve maneviyat”, üzerine kurarak mücadelesini başlatan, önüne çıkarılan türlü engellere rağmen hak dava mücadelesinden vazgeçmeyen “Dava adamı”, “Mücahit”; Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vuslatının üzerinden 7 yıl geçti. Milli Görüş hareketini kurarak, ömrünü tüm insanlığa saadet, huzur, adalet ve barış getirmek için adeta vakfeden Erbakan Hocamız, Türkiye siyasetine yeni bir anlayış yerleştirerek, hak inancı siyasetinin merkezine koydu. Ve Milli Görüş hareketi sadece Türkiye’de değil dünyadaki tüm mazlumların sesi oldu.

OKULLARI BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ

Türk siyaset tarihine atılan imza olan Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926’da Sinop’ta doğdu. Babasının Ağır Ceza Reisi olması dolayısıyla çocukluğu çeşitli şehirlerde geçen Erbakan, Kayseri Cumhuriyet İlkokulunda başladığı ilkokul eğitimini Trabzon’da tamamladı. 1943’te birincilikle tamamladığı İstanbul Erkek Lisesi’nin ardından sınavsız geçiş hakkı olmasına rağmen İstanbul Teknik Üniversitesine sınavla girdi. Sınav sonucuna göre doğrudan ikinci sınıftan başlatıldı. Erbakan Hoca, 1948’de hâlâ kırılamayan rekor bir dereceyle mezun olduğu aynı üniversitenin Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsünde asistan olarak görev üstlendi. Erbakan Hoca 1951’de İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Almanya’daki Aachen Teknik Üniversitesine ilmi araştırmalar yapmak üzere gönderildi. Almanya’da DVL Araştırma Merkezinde biri doktora olmak üzere üç tez hazırlayan Türk Mühendis Erbakan, bu tezleriyle Almanya başta tüm dünyanın dikkatini dikkatini çekti. Motorların daha az yakıt harcaması konusunda kendisinden istenilen raporu hazırlayan Erbakan, doçentlik tezini de “Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunun matematiksel izahı” konusu üzerine hazırladı. Erbakan Hoca çalışmalarıyla Leopard tanklarının üretiminin yapıldığı Almanya’nın en büyük motor fabrikasına davet edilmesinin ardından burada başmühendis olarak söz konusu tankların motorları üzerinde çalışmalar yaptı.

TÜRKİYE’DE AĞIR SANAYİ HAMLESİ BAŞLATTI

Türkiye’de başlattığı ağır sanayi hamlelerini Almanya’da kaldığı sürede tecrübe eden Erbakan Hoca, bunu da Milli Görüş’ün önemli hedeflerinden birisi olarak belirledi. Erbakan’ın ağır sanayi hamlesi adına attığı adımları ve sonraki çabaları hiç de kolay olmadı. Erbakan Hoca ilk olarak arkadaşlarıyla 1956’da Gümüş Motor Fabrikasını kurdu. Avrupa standartlarının da altında, saatte 5.5 litre motorin harcayan Gümüş Motor’u bir avuç fedakar insanla üretti. Bugün pancar motor adı altında çalışan fabrika, Mart 1960’ta seri üretime başladı. Sadece şeftali değil motor da üretmek isteyen Türkiye’nin Gümüş Motor Fabrikası, sektöre hâkim olan yabancıların ekonomik ve siyasi baskılarıyla iflasa sürüklenmek istendi. Erbakan Hoca, Gümüş Motor’un devamı adına önüne konulan engeller için mücadeleye başladı. Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığı’na getirilmesinin adından Genel Sekreter olan Erbakan, önce Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, bir yıl sonra da Odalar Birliği Başkanı seçildi. Erbakan Hoca, Odalar Birliğinde de aktif dönem geçirdi, Anadolu sermayesini desteklemek için çalıştı. Odalar Birliği Başkanlığı seçiminin geçersiz sayılması Danıştay’a taşındı. Erbakan, bu görevinden, Ankara Valiliğinin emriyle uzaklaştırıldı. Bu karar, Erbakan Hoca’nın siyaset yolculuğunu başlattı.

HER BAHAR BİR ÇİÇEKLE BAŞLAR

12 Ekim 1969’deki milletvekili seçimine giderken o dönem güçlü bir siyasi parti olan Adalet Partisi’nden (AP) milletvekili olmak istedi, ancak kabul edilmedi. Erbakan Hoca, kendisine büyük hoşgörü ve sevgi besleyen Konya’dan, bağımsız aday olarak seçime girdi ve üç milletvekili seçilebilecek oyu alarak Meclis’e girdi. Erbakan Hoca, Konya’daki milletvekilliği çalışmaları sırasında kendisine yöneltilen, “İyi de, bir çiçekle bahar olmaz ki” yorumları üzerine, “Evet, bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar” tarihi cevabını verdi.

MİLLİ NİZAM PARTİSİNİ KURDU

Konya milletvekili Erbakan, çok geçmeden, 24 Ocak 1970’te, 17 arkadaşıyla Milli Görüş hareketinin ortaya çıkmasını sağlayacak ilk parti olan Milli Nizam Partisini kurdu. Erbakan Hoca’nın siyasetinde “Siyonizm”le mücadele ön planda yer aldı. Davası büyük olan liderlerin hedefleri de büyük olur. “Doğu’da bizim, Batı’da bizim, Kudüs’te bizim, Zafer de Bizim” diyerek çıktığı cihat yolunda son nefesine kadar ümmeti ve Filistin davası cihadının merkez noktasına koydu. Milli Görüş hareketiyle birlikte Türk siyasetinde ve kamuoyunda “Filistin davası” konusunda hassasiyet oluştu. Milli Görüş lideri Erbakan, bugün dahi kılavuz olan “Önce ahlak ve maneviyat” vurgusunu da bu parti altında yaptığı çalışmalarla gençlere ve partililere aktardı. Ayrıca Erbakan’ın bu dönemki konuşmalarında, halkı Ayasofya’da namaz kılmaya davet etmesi, ilk kurduğu partisinin kapatılması kararına da girmişti. Erbakan ve arkadaşlarının izlediği siyaset tarzı pek çok çevrenin dikkatini çekti. 12 Mart Muhtırası’nın ardından nisan ayında “laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü” iddiasıyla Milli Nizam Partisi kapatıldı. Partisinin kapatılmasından yılmayan Erbakan, arkadaşlarıyla 11 Ekim 1972’de Milli Selamet Partisini (MSP) kurdu. Parti, 1973’teki seçimde 48 milletvekilliği ve 3 senatörlük kazanarak 51 parlamenterle Meclise girdi.

KIBRIS HAREKÂTI

CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile yapılan görüşmelerin ardından CHP-MSP koalisyon hükümeti kuruldu. Erbakan Hoca, bu hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Bu dönem Kıbrıs’ta Rumların Müslümanlara yaptığı zulüm arttı. Erbakan Hoca’nın kararlılığıyla 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Harekâtı yapıldı ve adadaki Müslümanlar Rum zulmünden kurtarıldı. Mücahit Erbakan’ın liderliğindeki parti, o yıllarda kurulan yeni hükümetlerde ortak oldu, 4 yıl süreyle hükümet ortaklığını sürdürdü.

CEZAEVİ GÜNLERİ

12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra İzmir’de uzun süre gözaltında kalan “dava adamı” Erbakan Hoca, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve 9 ay cezaevinde kaldı. Erbakan Hoca cezaevinden çıktıktan sonra yeni parti kurmak için çalışmalar başlattı.

54’ÜNCÜ HÜKÜMETİN EFSANE BAŞBAKANI

SİYASİ yasaklı olan Erbakan Hoca, kapatılan MSB’nin yerine Refah Partisinin (RP) 19 Temmuz 1983’te kurulmasını sağladı. Siyaset yasağının referandumla kalkmasının ardından Erbakan Hoca, Refah Partisi’nin 11 Ekim 1987’de yapılan kongresinde oy birliğiyle Genel Başkan oldu. Bu tarihten sonra gerçekleşen yerel seçimlerde Refah Partisi’nin kazandığı belediyelerde yapılan hizmetler Erbakan Hoca ve davasına olan ilgiyi artırdı. 27 Mart 1994 yılında yapılan yerel seçimlerde Milli Görüş, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri dâhil birçok kentin yerel yönetimlerinde iş başına geldi. Erbakan Hoca, 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya’dan yeniden milletvekili seçildi. Parti, 1995’teki genel seçimlerde yüzde 21.7 oy oranıyla sandıktan birinci olarak çıktı. Erbakan Hoca, Meclise Konya milletvekili olarak girdi. Cumhurbaşkanlığı koltuğundaki Süleyman Demirel, hükümeti kurma yetkisini Refah Partisine vermedi. Kurulan DYP-ANAP hükümeti 3 ay sürdü. Hükümet kurma görevini Cumhurbaşkanı Demirel’den alan Erbakan, Tansu Çiller’in Genel Başkanlığı’ndaki Doğru Yol Partisi ile 54. Hükümeti kurarak 28 Haziran 1996’da başbakan oldu. Erbakan Hoca’nın başbakanlığı döneminde memur maaş zamları gündemdeydi. Başbakan Erbakan, ilk iş olarak emekli ve memura Türkiye tarihinde görülmemiş bir şekilde yüzde 50 zam yapılması talimatını verdi. Başbakan Erbakan, dış politikada G-7’lere karşı gelişmekte olan Müslüman ülkeleri bir araya getirmek için D-8’leri kurdu. Ve daha birçok icraatla Milli Görüş zihniyetinin iş başında olduğu Türkiye’de yapılmayanlar yapıldı. Erbakan Hoca, kısa bir süre başbakanlık yapsa da efsane hizmetler yapıldı.

TARİHİN AKIŞI İÇERİSİNDE BASİT BİR NOKTADIR”

27 Mayıs 1997’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından Anayasa Mahkemesine iktidar partisi Refah Partisi’nin temelli kapatılması istemiyle dava açıldı. Anayasa Mahkemesinde görülen Refah Partisi’nin kapatılması davası 16 Ocak 1998’de sonuca bağlandı. Refah Partisinin kapatılmasına ve aralarında Necmettin Erbakan Hoca’nın da bulunduğu 6 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesine karar verildi. Erbakan Hoca, partisinin kapatılması kararının ardından yaptığı tarihi konuşmada, “Bu alınmış olan karar, tarihin akışı içerisinde basit bir noktadır” ifadesini kullanmıştı.

MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN DÖRDÜNCÜ PARTİSİ FAZİLET PARTİSİ DE KAPATILDI

Refah partisinin kapatılması sürecini beklemeyen partililer, 17 Aralık 1997’de Milli Görüş hareketinin dördüncü partisi olan Fazilet Partisi’ni kurdu. Genel başkanlık görevini de Recai Kutan üstlendi. Bu arada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Fazilet Partisi’nin de kapatılması için dava açtı. Sabih Kanadoğlu’nun hazırladığı delillerle Fazilet Partisi 22 Haziran 2001’de kapatıldı.

GENEL BAŞKANI OLDUĞU SAADET PARTİSİ

Bir ay sonra partililer Milli Görüş’ün beşinci partisi olan Saadet Partisi’ni kurdu. 17 Ekim 2010’da gerçekleştirilen Saadet Partisi Olağanüstü Büyük Kongresinde Erbakan Hoca yeniden partinin genel başkanı oldu. 27 Şubat 2011’de Saadet Partisi Genel Başkanı Mücahit Erbakan rahmet-i Rahman’a kavuştu. 1 Mart 2011’de vasiyeti üzerine devlet töreniyle değil, İstanbul Fatih Cami’nde kılınan namazın ardından milyonlar tarafından rabbine uğurlandı.