Kim Jong-un’un bir süredir ortalarda görünmemesi sağlığıyla ilgili söylentilere ve ona bir şey olması halinde kısa ve uzun vadede iktidar boşluğunu kimin doldurabileceği konusunda spekülasyonlara hız verdi. Kim Jong-un haricinde Kim ailesinden şu anda hayatta olan 3 kişi var.
BBC Kuzey Kore liderliğine aday isimleri uzmanlarla konuştu ve tarihin rüzgarlarının kimden yana estiğini anlamaya çalıştı.
Kuzey Kore’yi kurulduğu 1948 yılından bu yana daima ülkenin kurucusu Kim Il-Sung’un ailesinden bir erkek yönetti ve ailenin toplum nezdinde bir efsane olduğunu söylemek mümkün. Kim hanedanının yüceliği konusundaki öğreti vatandaşlara daha okuma yazmayı öğrenmeden önce aşılanmaya başlanıyor. Anaokulu öğrencileri “Liderimiz Kim Jong-un’u görmek istiyorum” diye şarkılar söylüyor.
Bu durumda Kuzey Kore’yi başında sembolik bir lider bulunmadan düşünmek mümkün olabilir mi? Yönetici sınıf ve toplum böyle bir durumda ne yapar? Bu soruların cevabını bilmiyoruz. Daha da ilginci muhtemelen onlar da bilmiyor çünkü daha önce böyle bir sorunla karşılaşmadılar.
Kim Jong-un 9 yıl önce 27 yaşında iktidara gelmişti. 36 yaşına gelen Kim’in üç çocuğu olduğu ama en büyüğünün 10 en küçüğünün de 3 yaşında olması dolayısıyla yaşça çok küçük oldukları düşünülüyor. Bu durumda Kuzey Kore iktidarının varisi kim olabilir?
Kim Jong-un’a bir şey olması halinde belki Vietnam’dakinin benzeri, kurucu liderin öğretileri ve meşruiyetinden güç alan bir tür grup liderliğinin ortaya çıkması ihtimali var.
Gözlemciler ülkede kimlerin kilit pozisyonlarda olduğunu takip edebiliyor ve açık istihbarat kaynaklarından önemli kurumların hangileri olduğunu anlayabiliyor. Fakat iktidar içinde farklı hiziplerin ne kadar güç toparladığını ya da kimlerin kurumlar değil bireysel bağlarla iktidar sahibi olduğunu söyleyemiyorlar.
Dahası, bazen kurumların başkan yardımcıları, aynı kurumların başkanlarından daha güçlü olabiliyor. Bütün bunlar tahmin yürütmeyi çok güçleştiriyor.
Eğer Kim Jong-un’a bir şey olursa Kuzey Kore’nin siyasetinde rol oynama potansiyeli olan üç Kim daha var. Hanedanı sürdürme konusunda üçünün de bazı sınırları var.
Kim Yo-jong, Kim Jong-un’un küçük kız kardeşi.
Kim Jong-Il’in en sevdiği kızı olduğu, babasının onun olgunluğu ve siyasete merakından küçük yaşından itibaren övgüyle bahsettiği söylenir.
Becerikli, yumuşak başlı ve muhtemelen gözlem gücü yüksek olan Kim Yo-jong’un abisiyle yakın olduğu da düşünülüyor. Singapur’da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldiği zirvede Kim Jong-un’a anlaşmayı imzalaması için kalemi onun uzattığı, daha sonra Hanoi’de yapılan zirvede fotoğraflara geri planda girdiği hep dikkat çekti.
Fakat Hanoi zirvesinden sonra geçici bir süre için bu zirvenin başarısızlığı nedeniyle yetkilerinin azaltıldığı söylentisi çıktı; ama bu hiçbir zaman doğrulanamadı.
Kim Yo-jong Kuzey Kore’de önemli siyasi kararların verildiği Devler İşleri Komisyonu’nun üyesi değil fakat iktidar partisinin merkez komitesi üyelerinden ve aynı zamanda İşçi Partisi’nin propaganda ve Ajitasyon bölümü başkan yardımcısı.
Bütün bunlar anlaşılmaz kurum ve merciler olarak görülebilir ama Kore İşçi Partisi güçlü bir örgüt ve sisteme ideolojik sadakatı sağlayan yapılanma.
Gelgelelim, Kim Yo-jong kadın ve bu da onun derinden ataerkil bir ülkede en üst göreve getirilmesini zorlaştıran bir şey. Kuzey Kore, erkek bir devlet yapısı ve toplumsal cinsiyet rolleri çok katı beklentileri de beraberinde getiriyor. Ulu lider mertebesine çıkmak ve özellikle de ordunun başkomutanı olmak bu kültürde bir kadının görev ve sorumlulukları kapsamında değil.
İkinci Kim ise Kim Jong-chul. O da Kim Jong-un’un ağabeyi. Ama hiçbir zaman politika ya da iktidara ilgi göstermedi. (Hakkındaki bir bilgi ünlü gitarist Eric Clapton’u beğenmesi.) En fazla Kim ailesi ile sembolik bir bağ oluşturabilir, bir vakfın başına geçirilebilir ya da bir konuşma yapma görevi verilebilir.
Üçüncü ve son Kim ise Kim Pyong-il, Kim Jong-il yani bir önceki liderin üvey kardeşi, Kim Jong-un’un amcası. Annesi Kim Jong-il yerine onun kurucu lider Kim İl-sung’un yerine geçmesi için uğraştı ama başaramadı.
Kim Pyong-il 1979’da Avrupa’ya gönderildi ve çeşitli ülkelerde büyükelçi olarak görev yaptıktan sonra geçen yıl Kuzey Kore’ye geri döndü. Hayatının önemli ve uzun bir dönemini ülke dışında geçirmiş ve daha yeni dönmüş olması nedeniyle Pyongyang’daki yönetici elit içerisinde güçlü ilişkileri olması ihtimalinin çok düşük olduğunu söylemek mümkün.
Kim Jong-un’un yakın çevresinde güçlü başka isimler var ama bunlar arasında hangilerinin birbiriyle ittifak yapacağı ya da rakip olacağını tahmin etmek güç.
Bunlardan biri Choe Ryong-hae. İniş çıkışlı bir kariyeri oldu fakat epey fırtına atlattıktan sonra halen politbüro başkanlık konseyi üyesi ve aynı zamanda Devlet İşleri Komisyonu başkan yardımcısı. Geçen yıl yaşlanan Kim Yong-nam’ın yerine sembolik devlet başkanlığı pozisyonuna getirildi. Dolayısıyla Kuzey Kore’yi uluslararası toplantılarda o temsil ediyor.
Bir başka güçlü isim, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile birçok kez görüşerek Trump-Kim zirvelerinin hazırlık temaslarını yürüten general, Kim Yong-chol. Güney Kore ile ilişkilerden sorumlu Birleşik Cephe’nin başkanı ve ülkenin ana istihbarat örgütünün de başı. ABD ile görüşmelerin kesintiye uğramasından sonra biraz geriye çekilmiş göründü ama uzun süre böyle kalması beklenmiyor.
Kim Jae-ryong da Kuzey Kore politikasında dikkat çeken bir başka aktör. Hem Devlet İşleri Komisyonu üyesi hem de etkili bir pozisyon olan bakanlar kurulu başkanlığını yürütüyor. Hakkında çok az şey biliniyor ama son yıllarda başkaları gözden düşerken onun yıldızının yükseldiği dikkat çekti.
Sanayide yönlendirici bir rolü olduğu ve ülkenin en önemli askeri sanayiinin bulunduğu bölgenin yıllarca yöneticiliğini yaptığı biliniyor. Bu belki de nükleer projelerle yakından ilgili olabileceği anlamına geliyor.
Jong Kyong-taek Devlet Güvenlik Dairesi başkanı yani siyasi suçları soruşturan ve cezalandıran kurumdan sorumlu. Aynı zamanda liderliğin fiziken korunması konusunda da sorumlulukları var. Bunlar sistemin istikrarının korunması bakımından çok hayati pozisyonlar.
Kore ordusunun en üst rütbeli generallerinin de bir geçiş döneminde kesinlikle etkili olabileceği düşünülüyor. Şu anda ordunun Politbüro’sunda iki isim var: Kim Su-gil ve Kim Won-hong. Bu büro ordu içinde siyasi sadakatin güçlendirilmesi görevini yürütüyor ve bu belirsizlik dönemlerinde çok kritik bir önem taşıyor.
Bu güçlü politik isimlerin hangileri çatışacak, hangileri birleşecek? İktidara net bir politik varis olmadığına göre fraksiyonlar mı oluşacak?
İdeal bir adayın yokluğunda Kim Jong-un’un kız kardeşi Kim Yo-jong ataerkil sistemin engellerini aşarak Kuzey Kore lideri olabilir mi?
Bunlar henüz yanıtı çok zor sorular. Fakat Kuzey Kore yönetici elitleri iktidarın devamı konusunda pozisyonları ne olursa olsun eninde sonunda devletin istikrarı ve bütünlüğünü düşünmek durumunda olacaklar.