“Orta Asya’da renkli devrimlere yönelik vakalar artık geçmişte kaldı” – Kırgız siyaset uzmanı

Dünya devletlerinin Orta Asya bölgesine yönelik ilgisinin çoğaldığı bir dönemdeyiz. Bugün söz konusu bölgede Çin, Rusya, ABD ve Türkiye’nin etkisi daha çok.

Kırgız siyaset uzmanı Nergis Murataliyeva Yeniçağ.Ru’ya röportajında Orta Asya’daki jeopolitik durumu ve bölgedeki yeni eğilimleri değerlendirdi.

– Kırgızistan’daki siyasi durumu ve ülkede son zamanlar gelişen eğilimleri anlatınız…

– Ülkedeki iç siyasi durum cumhurbaşkanı seçimleri öncesindeki vaziyete uygun bir şekildedir. Esas siyasi güçler seçim kampanyası için mali ve diğer kaynaklar arayışındadırlar. Daha az öneme sahip siyasi oyuncular ise bu süreçten karsız çıkmamak için hangi seçim ittifakını destekleyeceklerine bakıyorlar.

– Bildiğimiz gibi, Özbekistan’da yeni cumhurbaşkanı göreve başlamıştır. Sizce, Özbekistan’ın yeni iktidarı Orta Asya’da nasıl bir siyaset yürütecek?

– Son olaylardan da göründüğü gibi, Mirziyoyev’in iktidara gelişinden sonra Özbekistan’ın dış politikasında bazı yeniliklerin olduğu söz konusu.

Özbekistan’ın yeni iktidarı Orta Asya’daki uzun süredir çözülemeyen sorunların aradan kaldırılması ve ortak noktaların bulunması için çabalar göstermektedir.

Bölge devletleri arasında görüşmelerin yoğunlaşması, karşılıklı seferlerin gerçekleştirilmesi ve istişareler de bu söylenenleri ispatlıyor. Bu çerçevede Özbekistan’ın Tacikistan’la ilişkilerini örnek ala biliriz. Mesela, bu ülkeler arasında uzun yıllar devam etmiş “soğuk savaş”dan sonra Taşkent ile Düşenbe arasında hava yolu yeniden açılmıştır. Bu adımlar iyi komşuluk ilişkilerinin oluşmasına hizmet ediyor. Meseleye su ve enerji açısından baktıkta ise bu alanlarda tarafların geri adım atacakları pek inandırıcı değil. Özbekistan’ın yeni iktidarının eski sorunları çözmek isteğine rağmen, büyük değişimler beklenmiyor. Yani İslam Kerimov döneminde seçilmiş siyaset devam ettirilecek – askeri-siyasi ittifaklara katılmamak, pragmatizm, Orta Asya’da liderlik ve milli çıkarların sağlanması esas hedef olarak kalacak.

– Bazı Rusya uzmanları er ya da geç “Asya baharı”nın baş kaldıracağını iddia etmektedirler. Bu iddialarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

– Öncelikle ben Orta Asya’nın tüm devletlerini ayni “şablon”la değerlendirmiyorum. Her bir ülkenin kendi gelişme yolu, kültürü, zihniyeti, dış politikası vardır. O nedenle de bu ülkeleri aynılaştırmak doğru değil. İkincisi ise bence, Orta Asya’da renkli devrimlere yönelik vakalar artık geçmişte kaldı. Bu tecrübe değerlendirilmiş ve dersler alınmıştır. Bölge devletleri mevkilerini güçlendirmek için her türlü tedbirleri almaktadırlar.

– Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Gülen okulları yüzünden Ankara ile Bişkek arasında ilişkiler hayli kötüleşti. Türkiye ile Kırgızistan ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

– Ben Türkiye-Kırgızistan ilişkilerine yönelik böyle olumsuz değerlendirme yapamam. Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı bu okullarla ilgili açıklama yaparak, bu konunun “kendisinin iç işi” olduğunu beyan etmiştir. Ancak Türkiye ile Kırgızistan ilişkileri sadece eğitim projeleri üzerinde değil ekonomi, kültür, insani ve diğer alanları da kapsamaktadır. Bu ise Gülen okullarının gelecekte Türkiye-Kırgızistan ilişkilerine engel olamayacağı anlamına geliyor.

Tr.Yeniçağ.Az