Ermenistan’daki erken genel seçimin galibi Geçici Başbakan Nikol Paşinyan, Başbakanlık binasında yabancı gazeteciler ile bir araya gelerek soruları yanıtladı.
Paşinyan, AA muhabirinin sorusu üzerine, Türkiye ile ilişkileri normalleştirme konusunda yeni bir adım atıp atmayacağına yönelik değerlendirmede bulundu.
“Türkiye ile ilişkilerimiz Dağlık Karabağ sorunuyla ilişkili.” diyen Paşinyan, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkinin algılanmasının Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkiyi de etkilediğini belirtti.
Paşinyan, “Daha önce de defalarca söyledim. Türkiye ile ön şart olmadan doğrudan ilişki kurmaya hazırız. Umarım Türkiye de buna hazırdır.” diye konuştu.
Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ konusuna da değinen Paşinyan, bunun uluslararası gündemde yer ettiğini ve öncelikleri arasında yer aldığını söyledi. Paşinyan, “Bu sorunu çözmeyi ümit ediyoruz. Barışçıl çözümü güçlü şekilde savunuyoruz.” ifadesini kullandı.
Paşinyan, Dağlık Karabağ sorununun orada yaşayanların kendi kendini idare etme hakkı tanınmadan mümkün olmayacağını savundu.
Dış politika öncelikleri
Liderlik ettiği ittifakıyla seçimde oyların yüzde 70,4’ünü kazanan Paşinyan, nasıl bir dış politika izleyeceğini anlatırken, Rusya ile geleneksel olarak iyi ilişkiler içinde olduklarını, aynı zamanda AB ile ortak olduklarını ve Avrupa Konseyi üyesi olduklarını hatırlattı.
“Hiçbir etki altında değiliz.” ifadesini kullanan Paşinyan, NATO ile ilişkilerin sürdüğünü kaydederek, “Ancak NATO’ya üye olmak gibi bir niyetimiz yok.”dedi.
Nikol Paşinyan, “Tüm ortaklarımızla ilişkilerimizi sürdürmek istiyoruz. Ama bir yönde ilerlemek adına diğer yöndeki ilişkimizi feda etmek gibi bir düşüncemiz yok. Doğal olarak tüm uluslararası ortaklarımızla ilişkileri geliştireceğiz.” şeklinde konuştu.
“İran hayati komşumuz”
Paşinyan, İran ile ilişkilerin ABD yaptırımlarından etkilenip etkilenmeyeceğinin sorulması üzerine de İran’ın ülkesi için hayati öneme sahip bir komşu olduğunu vurguladı. ABD yaptırımları başladığında İran ile sınırı kapatıp kapatmayacağı sorulan Paşinyan, şöyle devam etti:
“İran bizim sadece bir komşu değil, aynı zamanda bizim için hayati bir güzergah. İran ile ilişkilerimiz yakın olmaya devam edecek. Tabii bunun yanı sıra uluslararası sorumluluklarımızı ve görevlerimizi de yerine getireceğiz. Ama uluslararası ortaklarımızın durumumuzu anlayacağını düşünüyorum. İran ile ilişkilerimiz bizim için varlık meselesi.”
Öncelik “ekonomik devrim”
Paşinyan, yeni dönemde önceliklerinin “ekonomik devrim” olacağını söyledi.
Halkın büyük ekonomik değişimler beklediğini hatırlatan Paşinyan, bunun sadece herkesin kişisel gayretini ortaya koymasıyla mümkün olabileceğini belirterek, “Ben her zaman iş ortamının gelişmesi, yatırımların gelmesi için gerekli atmosferi yaratacağım sözünü verdim. Bence bu da artık bu seçimle mümkün oldu. Artık diasporayı, Ermeni yatırımcıları ve uluslararası yatırımcıları ülkemize gelerek yatırım yapmaya ve bu ekonomik devrimin parçası olmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.
Paşinyan, hükümeti kurduktan sonra meclisten yapmak istedikleri ilk yasa değişikliğinin vergi kanunu olduğunu aktararak, “Mikro işletmelerin vergi vermeden iş yapmasını istiyoruz. Bununla halkı iş yeri açmaya ve iş imkanları yaratmaya teşvik etmeyi amaçlıyoruz.” dedi.
Paşinyan, kendisi hakkındaki “liberal” tanımlamasını da reddetti. Kendisini hiçbir zaman liberal olarak tanımlamadığını belirten Paşinyan, “Bizim parti programımızda siyasi ideolojiler arasında kesin sınırlar yok. Beni ya da partimi liberal, sosyal demokrat veya merkezde tanımlamalarını kabul etmiyorum. Bizim hareketimiz ideolojilerin ötesinde.” ifadesini kullandı.
Che Guevara
Örnek aldığı dünya lideri olup olmadığı sorulan Paşinyan, Nelson Mandela, Vaclav Havel ve Leh Valessa’ya hayranlık duyduğunu aktardı.
Bu liderleri rol model olarak gördüğünü ifade eden Paşinyan, Che Guevara’ya da saygı duyduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Çok ilginç birisi. Biliyorsunuz ben siyasi faaliyette şiddeti reddeden biriyim ama Che Guevara’ya saygı duyuyorum. Çünkü devrimini yapabilmek için makamı reddedip bir devrimci olarak ormanda zor şartlar altında faaliyetlerine devam etmek kolay değil. Bunu sadece güçlü bir ideolojiye ve inanca sahip kişiler yapabilir. Ben de bu yüzden Che Guevara’ya saygı duyuyorum.”