Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rossiya televizyon kanalına verdiği röportajda eski SSCB cumhuriyetlerinin guya eski büyük devletin yeniden kurulması ile ilgili korkularını yavaş yavaş yendiklerini söyledi. Putin, eski cumhuriyetler arasındaki entegrasyonun geliştirilmesinde hiçbir sakınca olmadığını vurguladı. Buna rağmen Putin, mevcut gerçekliği de şöyle ifade etti: “Ne yazık ki entegrasyon, mümkün olmasına rağmen istediğimiz düzeyde değil.”
Vladimir Putin, sonraki cümlesinde açıklamasının mahiyetini daha da açık şekilde ifade ederek, “SSCB`nin yeniden kurulması gibi fikirlerden korkmak gerekmez, birlik herkesin yararınadır ve bu kaçınılmazdır.” dedi. Putin, eski Sovyet Cumhuriyetlerinin birliğinin dünya pazarlarında rekabet gücünü artıracağını vurguladı. Kremlin sahibi, ayrıca eski SSCB’nin ortak bir dile, ulaşım altyapısına ve enerji kaynaklarına sahip olduğunu hatırlattı. Putin, ortak düşmanın adını da söyledi: Batı.
Öncelikle; Putin, sön cümlesinde yeni bir şey söylemiyor. Gerçekten de Batı, SSCB`nin yeniden kurulmasını istemiyor. Fakat Sovyetlerin yeniden kurulmasını Putin`in hakkında söz ettiği eski SSCB cumhruiyetleri, şimdiki bağımsız devletler de istemiyor. Putin`in açıklamasının hiçbir yerinde eski SSCB cumhuriyetleri bağımsız devletler olarak nitelendirilmiyor. Böylelikle Kremlin sahibi, bu devletler hakkındaki bakış açısını da sergilemiş oluyor. Putin, etrafındaki devletleri Rusya ve Sovyet İmparatorluğu`nun bir parçası olarak görüyor. Putin`in yıllar önce yaptığı açıklamada, SSCB`nin çöküşünü “yüzyılın faciası” olarak adlandırması da tesdüf değildir. Bunu söyleyen birisinin Rusya`nın komşularını bağımsız devletler olarak değerlendiremeyeceği de ortadadır, aşikardır. Rusya`nın 2008 yılında Gürcistan`a askeri müdahele ederek Abhazya ve Güney Osetya`yı resmen işgal etmesini, 2014`te Kırım`ı ilhak etmesini ve Donbas`ta ayrılıkçı yönetimler yaratmasını bu siyasetin bir parçası olarak değerlendirebiliriz.
İkinci; Putin açıklamasında “ortak dile dönüş”e işaret ederken, aslında herkesin yeniden Rus dilinde konuşması gerektiğini söylüyor. Putin`i başkalarının ne düşündüğü ilgilendirmiyor, o kendi hayallerini gerçekleştirmek istiyor. Tıpkı Hitler`in başka devletlerin topraklarını işgal ederken kendi hayallerini gerçekleştirmek istediği gibi. Fakat şimdi farklı bir yüzyıl olduğu gibi, güçler ve çıkarlar da farklıdır. Yani Putin`in söylediği önemli değil, önemli olan dünyadaki ve bölgedeki kuvvetler oranıdır.
Üçüncü; Eski Sovyet cumhruiyetlerinden hangi biri imparatorluğun yeniden kurulmasını, Rusya`nın “önderliğinde” Batı ile ilişkilerinin zarar görmesini ve en önemlisi bağımsızlığından vaz geçmeyi ister ki? Kazakistan, Belarus ve Ermenistan, Rusya`nın en yakın müttefikleridir. Rusya`nın en yakın müttefikleri olan Kazakistan, Belarus ve Ermenistan`ın bile Putin`in, “SSCB`yi başka bir şekilde yeniden kuralım” fikrine destek vermeleri zor. Yıllardır Rusya ile birleşmek isteyen Belarus bile sonunda Rusya`ya müttefik değil de vassal gerketiğini anladı ve bu yüzden de Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, zamanında kendisinin arkasında durduğu “Rusya ile ittifak” fikrinden vaz geçti.
Dördüncü; Putin, aynı açıklamada birbirile uyuşmayan fikirler seslendirdi. SSCB`nin başka şekilde yeniden kurulması gerektiğini söyleyen Putin, sonraki cümlesinde Avrasya Ekonomik Birliği`nin (AEB) yeni üyelerle genişletilmesi konusunda acele etmemek gerektiğini söyledi. Putin, Avrupa tecrübesine dayanarak, entegrasyonda zorluklar olduğunu söyledi ve bu zorluklarla yüzlemek gerektiğini vurguladı. Putin`in bu görüşüne katılmamak imkansız. Fakat entegrasyoun mevcut zorluklarını dile getiren Putin, ikinci SSCB`nin kurulmasının mümkün olabileceğini nasıl düşünüyor?
Başka bir soru da var. İşgalci Ermenistan`la işgale maruz kalan Azerbaycan arasında entegrasyon nasıl mümkün acaba? Bazıları, Azerbaycan ve Ermensitan`ın Bağımsız Devletler Birliği`ne (BDT) de üye olduklarını söyleyebilirler. Evet öyle, amma BDT`nin amorf yapıya sahip olduğunu da hatırlamak gerekir. Putin ise BDT ve AEB`den daha güçlü birlik kurmak istiyor.
Putin “yeni fikrini” ilginç bir zamanda ortaya koyuyor. Dünya ve Rusya`nın kendisi de koronavirüsle mücadele ediyor, hastaların ve ölenlerin sayısı da artıyor. Rusya`da durum çok ağır, bir yandan koronavirüs, diğer yandan petrol fiyatlarındaki düşüş, Rusya ekonomisini felç etmiş. Kremlin sahibi, bu sorunları nasıl aşacağını ve ülkenin bütünlüğünün geleceği hakkında düşünmektense SSCB`yi başka bir şekilde yeniden kurmak istiyor. Nasıl demiş atalarımız: “Kendisine hayrı olmayanın başkasına da hayrı yoktur.”