Aytek Yusifsoy
Türkiye’de düzenlenen Anayasa referandumun ardından ülkenin dış politikasında ciddi değişikliklerin olmayacağı belirtiliyor.
Rus uzman, “Rusya – Türkiye: 500 yıllık rahatsız komşuluk” kitabının yazarı İvan Starodubtsov Yeniçağ.Ru‘ya verdiği demeçte Türkiye’de dün gerçekleştirilen referandumun sonuçlarını değerlendirdi.
– Referandum Rusya-Türkiye ilişkilerini nasıl etkiler?
– Gelin önce esas hususu belirtelim: Referandumun sonucu Erdoğan’ın Türkiye tarihinde ilk kez doğrudan seçimler yoluyla cumhurbaşkanı seçilmesi olgusunun hukuki olarak onaylanmasıdır.
Referandumun sonucu Türkiye liderinin ve onun partisinin siyasi ömrünün uzatılması açısından önemli olsa da, genel politika da dahil olmak üzere, Rusya’ya yönelik politikasının değişeceği beklenmiyor. Rusya-Türkiye ilişkileri hem işbirliği hem de rekabet açısından eskisi gibi “seçilmiş ortaklık” niteliği taşıyacak.
– Bu referandumun ardından Türkiye’de iktidarın merkezleştirilmesinden sonra Ankara’nın dış politikasında, özellikle Kafkasya politikasında değişiklikler bekleniyor mu?
-Daha önce dediğim gibi, Türkiye’nin dış politikası bundan sonra oluşacak koşullara bağlı olarak değişebilir, ancak köklü değişikliklerin olması beklenmiyor. Bu yaklaşım Güney Kafkasya ülkelerine yönelik muamelede de geçerli.
-Türkiye’nin Ortadoğu politikasından ne bekleniyor?
– Şu anda Ortadoğu’da Türkiye için esas güncel konu Kürt meselesidir. Türkiye Kürt meselesinin çözümü de dahil olmak üzere, Irak ve Suriye’deki çıkarlarının korunması için bölgedeki iki güç – ABD ile Rusya arasında manevralarını sürdürecek.
– Batı’nın referandumun sonuçlarına tutumu nasıl olacak? Batı-Türkiye ilişkileri hangi istikamete yönelecek?
– Görüyoruz ki, Batı Türkiye’deki referandumun sonuçlarını coşkuyla karşılamadı. Her halde Batı devletlerinin liderleri zafer sebebiyle tebrik telgrafı göndermediler. Bu konuya ilk olarak Azerbaycan, ondan sonra ise Katar tepki gösterdi. Yakın yıllarda Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileşeceğini beklemek zor. Ancak Türkiye’de 3,6 milyon Suriyeli mültecinin olması tarafları ister istemez “zorunlu bir ortak”a çeviriyor.
Tr.Yeniçağ.Az
www.yenicag.info