Rus siyaset bilimci, güvenlik konuları uzmanı Grigori Trofimçuk, Suriye’de Rus askeri üslerine yönelik saldırıların son zamanlarda sık sık yaşanmasını Yeni Çağ Haber‘e değerlendirdi.
“Bu saldırılar, Suriye savaşı sırasında Türkiye-Rusya ilişkilerini kötü etkileyen olaylara benziyor. Örneğin, Rus pilotun Suriye Türkmenlerinin kontrolü altındaki bölgede öldürülmesi. Rusya o zaman da şimdi de teröristleri ABD’nin desteklediğini biliyordu.”
Uzmana göre, Türkiye, şu durumda taktiksel ortağı Rusya’nın ondan şübhelenmesini asla istemez:
“Türkiye en az iki sebepten dolayı bunu istemiyor. Öncelikle Rusya-Türkiye ilişkileri eski düzeye ulaştırıldı, hatta domates ihracı konusunda da anlaşmaya varıldı. İkincisi Rusya da mevcut şartları dikkate alarak Türkiye’yle ilişkilerini kötüleştirmek istemiyor.”
2015’te “uçak krizi” çıktığında Rusya ve Türkiye arasında Suriye krizinin çözümüne yönelik karşılıklı sorumuluk yoktu. Bu yüzden de Rusya rahat bir biçimde Türkiye’yi suçlayabiliyordu.”
Trofimçuk, Rusya’nın Suriye’deki üslerine yönelik saldırıların arkasındaki gücün Moskova’nın Suriye’de takılıp kalmasını istediğini düşünüyor:
“Artık ikinci bir delile gerek yok. İHA’larla gerçekleştirilen saldırıların amacı Rusya’nın kritik durumda nasıl davranacağını test etmekti.
Yani Rusya için şöyle bir plan kurulmuş: Moskova ne Suriye’den tamamen geri çekilebilsin, ne de “Ben galibim” diyerek kalabilsin. Şu durumda saldırıların kimler tarafından yapılmasının bir önemi yok.
Uzmana göre, Batı özellikle de ABD, bölgedeki ittifaktan rahatsız, bu yüzden de çeşitli katakuliler yaparak Türkiye ve Rusyayı bir birine düşürmek istiyor.
Son olaylar Rusya veTürkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilme sürecinin başladığı 2016 yılının ilk yarısındaki yaşananlara benziyor. Ankara ve Moskova itiraf etmeseler de, artık ikili ilişkilerdeki ikinci eğri dayanağın devrildiğini gözlemliyoruz. Moskova’yı en çok rahatsız eden durumsa Ankara’nın yeniden Washington’la yakınlaşması ihtimali.”