Rus uzman: "Referandumdan sonra Erdoğan daha net adımlar atıyor"  

Rus siyaset bilimci Kirill Semenov, Suriye ve Irak’taki durumu, Türkiye’nin PKK ile mücadelesini, aynı zamanda Türkiye ve Rusya arasındaki karşılıklı ilişkileri Yeniçağ.Ru’ya değerlendirdi.

                                Kirill Semenov

O, Türkiye’nin Irak’ta PKK hedeflerini bombalamasından, Erdoğan rejiminin Kürtlere karşı bundan sonra hangi adımlar atacağından ve beklenen sonuçlardan bahsetti:

“Resmi Ankara’nın PKK teröristlerine yönelik son yaptıkları onun önceki adımlarının dışına çıkmıyor. Evet, şu anki Türk-Kürt ilişkilerinin belli farklı yönleri var. İlişkilerin farklı yönlerinin oluşmasında Türkiye’de referandum süreci tamamlanması büyük etki ediyor. Artık hiçbir faktör Türkiye liderinin elini kolunu bağlamıyor ve o daha net, daha kararlı adımlar atıyor.

Görünen o ki, Türkiye yönetimi PKK teröristlerine hangi bölgede saldırmak ve bu saldırının gücü konusunda henüz kesin karara gelmemiş. Fakat bu karar bir günde, hatta birkaç saat içinde kabul edilebilir. Resmi Ankara’yı sonuçlar hakkında düşünmeye sevk eden riskler var. Belki de Türkiye daha çok Sincar operasyonuna dikkatini toplamak zorunda kalacak. İşte bu adım onun ​​resmi Vaşiqtonla karşı karşıya gelmesine izin vermez. Öyle ki, Tel-Abyad’a karşı saldırı resmi Washington açısından Türkiye’ye problem yaratabilir. Açıkcası Sincar saldırısında da ABD yönetiminden olumsuz reaksiyon beklemek gerek. Ancak, bu durumda ABD’nin planlarına doğrudan tehdit yok.

Diğer yandan Tel-Abyad’a saldırı planı hemen hemen hazırdır. Tek belli olmayan konu Washington’un tutumu “.

Uzman Türkiye-Rusya ilişkileri ve Suriye konusunda iki ülkenin karşılıklı işbiriliği hakkında da konuştu:

“Türkiye-Rusya ilişkilerindeki soğukluk Rusya birliklerinin Münbiç ve Afrin’de görünmesinden sonra meydana geldi. Bunun bölgeyi terörçülerden temizlemekte Türk birliklerine engel oluşturduğu kaydedildi. Aslındaysa orada sadece gözlemcilerin küçük ofisi açılmıştı. Münbiç’te Türkiye birliklerine öncelikle Amerikalılar engel oluyordu. Rusya ve Esad askerleri ise bu bölgede daha gec- neredeyse problem çözüldükten sonra görünmeye başladı.
Afrin’de Rusya’nın askeri ofisi öyle konumdaydı ki, Türkiye’nin saldırısına asla engel olamazdı. Fakat Türkiye büyük kayıplar vermeden burada başarı elde edemeyeceğini iyi anlıyordu. Referandum öncesi böyle ağır kayıplar Erdoğan’a gerekli değildi. El-Bab’ı kontrol altına almak içinse Türkiye’ye kendisinden başka hiçbir şey engel olmuyordu. Burada bir soru ortaya çıkıyor: “Türkiye Afrin ve Münbiç işlemlerine aslında ne kadar hazırdı?” Bence, ABD’nin tepkisi beklenendi. Afrin’de Rusya üssü ile ilgili durumsa asılsızdı. Referandum öncesi Erdoğan’a da bu gerekiyordu. Bu nedenle, bu olaylar daha Cumhurbaşkanı tarafından iç siyasi sorunları çözmek için kullanılıyordu.

İki ülke arasındaki ilişkiler muhtemelen 3 Mayıs’ta Soçi’de düzenlenecek liderlerin zirvesinde kapsamlı biçimde ele alınacak.”

Tr.Yeniçağ.Az

www.yenicag.info

628