Rus uzman İgor Pankratenko, Yeni Çağ Azerbaycan’a yaptığı açıklamada, Rusya, Türkiye ve İran Cumhurbaşkanlarının 7 Eylül’de gerçekleştireceği görüşmenin olası sonuçlarını değerlendirdi.
Pankratenko, üç ülke arasındaki ilişkileri göz önünde bulundurarak Moskova-Ankara-Tahran eksenini şu an için “durumsal ittifak” olarak nitelendirdi:
“Tahran’da düzenlenecek üçlü görüşmenin Trump’ı daha da kızdıracağını sanmıyorum. Devlet başkanlarının acilen görüşme yapmasını gerekli kılan konu Suriye’nin İdlib bölgesinde oluşmuş son durum. Yani Tahran görüşmesi Anti Amerika Zirvesi değil, Ankara-Moskova-Tahran ittifakı içindeki fikir ayrılıklarına çözüm bulmak için yapılacak bir toplantı. Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye konusundaki görüşleri gittikçe daha da karmaşık bir hal alıyor, bu durumsa doğal olarak karşılıklı ilişkileri etkiliyor.
Bu bakımdan Washington’un Tahran görüşmesinden rahatsız olması için hiçbir neden yok. Hatta daha da ileri giderek şunu söyleyebilirim ki, İran, Türkiye ve Rusya arasındaki işbirliği ABD’nin de yararına. Çünkü bu ülkelerin Suriye’deki ortak çalışmmaları karşılıklı ilişkileri olumsuz yönde etkileyecek. Somut bir örnek vereyim: Türkiye şu anda Esad güçlerinin İdlib’e saldırı planlarına çok negatif bir tutum sergiliyor. Konuyla ilgili daha önce de Moskova ve Tahran da uyarıldı. Ankara bu uyarısının ciddiliğini ıspatlamak için sınırda hava saldırılarından savunma sistemleri konuşlandırdı. Bu, aslında özellikle Rusya’ya verilen ince bir ayar. Ben, John Balton’un “Rusya Suriyede takılıp kaldı” fikrine tamamen katılıyorum. Çünkü Rusya’nın orada 20 binlik askeri güç bulundurmasının hiçbir yararı yok, bu, ülke ekonomisi için yükten başka bir şey değil.
Evet, Rusya, Türkiye ve İran’ın ABD’yle ilişkileri farklı nedenlerden dolayı gergin. Ayrıca Moskova’nın da Tahran ve Ankara’yla ilişkiler konusunda bazı sorunları var. Yani bu yakınlaşma “Düşmanımın düşmanı dostumdur” prensibiyle yapılan bir politikanın sonucu. Bu anlamda açıkça diyebiliriz ki, gerçekte bu ülkelerin anti Amerika koalisyonu oluşturması mümkün değil. Çünkü bu ittifak çıkar ilişkisinden başka bir şey değil”.