Son aylarda Azerbaycan-Rusya ilişkilerinde karşılıklı anlaşmazlıklar göze çarpıyor. Geçen hafta iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 25. yıldönümü sebebiyle cumhurbaşkanları bir birini tebrik etse de, görünen o ki, her şey bu kadar iç açıcı durumda değil.
İlişkilerin tarihi
Azerbaycan-Rusya ilişkileri, Dağlık Karabağ savaşı döneminde – 1990’lı yılların başlarında oldukça olumsuzdu. Yeltsin iktidarı açıkça Ermenistan’ı savunuyordu ve herhangi bir yapıcı diyalog söz konusu bile değildi. Bir tarafdan da o dönem Azerbaycandaki yönetim Rusya’ya yönelik açıkça düşmanlık tavrı sergiliyordu. Haydar Aliyev iktidara geldikten sonra durum değişti. Lakin bu zaman da ilişkileri olumlu olarak değerlendirmek zor olurdu. Çünkü Yeltsin ve onun takımının anti Azerbaycan siyasetigöz önündeydi. Rusya’da başkanlık görevine Vladimir Putin’in seçilmesi, Azerbaycan-Rusya ilişkilerinin iyileşmesi açısından önemli bir rol oynadı. Bundan sonra iki ülke arasındaki ilişkiler gelişmeye başladı ve zor bir süreçten geçerek bugünkü noktaya ulaştı.
Hafif baskı
İki ülke Cumhurbaşkanı’nın birbirini diplomatik ilişkilerin yirmi beş yıldönümü dolayısıyla tebrik etmesine rağmen, ilişkilerdeki anlaşmazlığı görmek zor değil. Azerbaycan-Rusya ilişkilerinde soğukluğun temeli Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Dağlık Karabağ sorununun Azerbaycan’ın iç işi olmamasına dair söylemlerinden sonra atılmış oldu.
“Dağlık Karabağ sorunu artık sadece Azerbaycan’ın iç meselesi değildir “diye Lavrov belirtmişti.
Azerbaycan’da büyük yankı uyandıran bu açıklamanın sonraki süreç içinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev defalarca Dağlık Karabağ sorununun Azerbaycan’ın iç meselesi olduğunu vurguladı.
“Dağlık Karabağ tüm dünya ve AGİT Minsk Grubu eşbaşkanları tarafından Azerbaycan toprağı olarak tanınmakta. Burada yaşanan tüm olaylar ülkemizin iç işidir”diye Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Nisan savaşlarının yıldönümü ile ilgili askerlerle görüştüğünde söyledi.
Söz konusu açıklama gösterdi ki, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin Rusya-Azerbaycan yaklaşımları birbirinden ayrıldı.
Fakat son zamanlarda iki ülke arasındaki ilişkilere olumsuz etki gösteren, bu veya diğer konularda ülkeler arasında uyuşmazlığın ortaya çıkaran diğer sorunlar da var. Son günler ilişkilerde gündemde duran başlıca konu Rusya Azerbaycan Kongresi’ne dair haberlerdir.
Rusya Adalet Bakanlığı 11 Nisan’da bu kongrese kaydolma konuunu ele alacak. Kaynağın verdiği bilgiye göre, örgütün iptal edilmesi olasılığı oldukça yüksektir. Eğer Rusya yönetimi örgütü kapatma kararı alırsa, bu, büyük bir diplomatik savaşa yol açabilir. İlişkiler arasında gerginlik oluşabilir. Bakü, söz konusu adımın Kremlin Bakü’ye baskı politikası olduğunu iyi anlıyor.
Şimdi şöyle bir soru ortaya çıkıyor: Valdimir Putin ve Haydar Aliyev’in onayı ile açılan ve 16 yıldır, ikili ilişkilerin güçlendirilmesine hizmet eden kurum birden bire nasıl yasadışı oldu? Mantık nerede?
Eğer mesele sadece Rusya Azerbaycan Kongresi olsaydı, o zaman örgütün belgeleriyle ilgili sorunun olduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerin burada hiçbir rol oynamadığını söyleyebilirdik. Fakat Rusya-Azerbaycan sınırındaki sorunları belgeleşmeyle bir türlü koordine edemeyiz. Dağıstan’da Azerbaycan’dan getirilen 19 ton çay, 21 ton tütün, Azerbaycan elmalarını taşıyan 12 kamyon, 14-16 ton Azerbaycan domatesi sınırı geçemedi. Neredeyse tüm kamyonlar Azerbaycan-Rusya sınırında kalakalıyor.
Yukarıda belirtilenleri göz önünde bulundurursak, Rusya hafif baskıyla Azerbaycan’a dair talepler ileri sürmeye çalışıyor. Resmi Bakü ise bu taleplere cevap vermeyi düşünmüyor. Sorunun hangi aşamada olduğunu sadece tahmin edebiliriz, fakat sorun olduğu aşikar. Herhalde yakın zamanda sorunun ne ile ilgili olduğunu öğrenebileceğiz.
kaynak: Yeniçağ.Ru
Tr.Yeniçağ.Az