“Rusya’nın saldırıyla ilgili İran’ı bilgilendirmemesi bazı sorulara yol açıyor” – İranlı diplomat

Eski diplomat ABD’nin yakın sürede Suriye’ye yeniden saldıracağını beklemediğini söyledi.

Yeniçağ.Ru’ya açıklama yapan İran’ın Azerbaycan’daki eski Büyükelçisi Afşar Süleymani ABD’nin Suriye’deki askeri üssü bombalamasını Rusya, İran ve Esad rejiminin tepkisini kontrol etmek amacı taşıdığını belirtti:

“Trump kendisinin seçim kampanyasında dikkati daha çok ABD’nin iç politikasına yönelteceğini söylese de, Cumhuriyetçilerin genel konumu açısından, onun Suriye’ye saldırması beklenen bir şeydi. Öte yandan, Beşşar Esad’ın kimyasal silahlarla saldırısı şüpheli görünüyor ve muhtemelen bu sonra kullanılacak bir provakasyondu.”

Eski diplomatın sözlerine göre, Haleb’i kontrolüne geçirdikten ve muhalefetle IŞİD’in seri mağlubiyetinden sonra güçlenen Esad için kimyasal saldırı gerçekleştirmek çıkarlar doğrultusunda değildi:

“Görüşmeler sürecinin devamında bu saldırının düzenlenmesi Esad’ın yararına değildi. Çünkü kimyasal saldırıya kadar Batı Esad’a yönelik düşüncesini değişmişti ve onun devrilmesi için çağrıda bulunmuyordu. Ancak o saldırıdan sonra durum köklü bir şekilde değişti. Bu açıdan, kimyasal saldırının Esad tarafından gerçekleştirildiği inandiri görünmüyor.”

Bu saldırıların ne kadar süreceği henüz belli değil. Bu, ABD, Rusya ve İran’ın tutumuna, onların mümkün anlaşmalarına bağımlı. Bence, yakında ABD’nin Suriye’ye bir sonraki hamlesi beklenmiyor – çünkü ilk atak daha çok Rusya, İran ve Esad’ın tepkisini kontrol etmek amacı taşıyordu. Onlar bundan sonra saldırıyı sürdürüp sürdürmeme konusu üzerinde düşünecekler.”

Süleymani, Amerikalılar bu savaşta kendilerinin mali kayıplarını hesaplamalılar, aynı zamanda, Suudi Arabistan ekonomisi de hayli zayıflamış durumda:

“Arap ülkeleri ile ABD arasında Suriye’ye saldırıyı finanse etmeye dair tartışmalar yapılmıştı – çünkü Trump finans konularında oldukça hassas davranıyor. O, her esnaf gibi, az masrafla büyük kazanç elde etmek istiyor. Münih toplantısında ABD ve Arap ülkeleri İran’a karşı ortak planlar konusunda anlaşmıştı. O bakımdan, ABD’nin Suriye’ye saldırısı bu planların bir parçası da olabilir. “

Onun sözlerine göre, böyle girişimler Barack Obama döneminde de ileri sürülüyordu, ancak ABD’nin eski Başkanı buna pek yanaşmıyordu. Fakat görünen o ki, Trump’ın iktidara gelişinden sonra bu planın uygulanmasına imkan bulmuşlar:

“Son dönemlerde Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Ürdün Kralı, Suudi Arabistan Savunma Bakanı ABD’ye ziyarete gittiler. Bence, Trump Arap ülkelerinin İran’la ilgili planlarına “yeşil ışık” yaktı.

Tüm durumlarda olayların nasıl gelişeceğini beklemek gerekiyor. Şimdi İran diplomatik faaliyetlerini artırmalı ve bölge ülkeleri ile diyaloğa başlamalıdır. “

Diplomat, saldırının Çin liderinin ABD’ye ziyareti ile aynı zamana tesadüf etmesinin Washington’un Pekin’e güç gösterisi olarak da değerlendirilebileceğini söyledi:

“Amerika Çin’i zorlamak istiyor, böylelikle Çin de nükleer denemelerini azaltması için Kuzey Kore’ye baskı göstersin. Bu, hem de İran’a verilen bir mesajdır – ancak İran’a saldırı o kadar da kolay değildir. ABD askeri-ekonomik planda İran’dan hayli güçlüdür. Ancak burada önemli olan İran’a saldırının jeopolitik ve ekonomik planda ABD için ne kadar yararlı olacağındadır. “

Süleymani’ye göre, Trump’ın Suriye’ye saldırı kararına Rusya ile ilişki kurmakta yapılan ithamlar da etki gösterdi.

“Böylelikle de Trump Amerikan kamuoyuna göstermek istedi ki, onun için ABD’nin çıkarları her şeyden üstündür. ABD Suriye’ye saldırıdan önce Rusya, Türkiye, Avrupa ve Arap ülkelerini bilgilendirmişti. Doğal olarak, İsrail ve Arap ülkeleri Suriye’ye saldırı konusunda ABD’ye destek verdiler. Bu nedenle, herhangi bir açıklama olmadan o saldırı gerçekleştirildi. Eskiden ABD saldırıdan önce en azından dünya kamuoyunu bilgilendirirdi. Ancak bu kez öyle olmadı “.

Saldırının zamanlanması hakkında da konuşan Süleymani, olayın Perşembe’yi Cuma gününe bağlayan gecede- yani İran’da dinlenme günü gerçekleşmesinin ilginç husus olduğunu söyledi:

“Rusya’nın o saldırıyla ilgili bilgiyi İran’la paylaşmaması, İran’a samimi olmayan yaklaşımı ortaya pek çok sorular çıkarıyor. Rusya daha önce de İran’ı birkaç kez yarıyolda bırakmıştı. Bu nedenle şu anda Rusya İran’ı yine yalnız bırakabilir”.

Rusya saldırı hakkında bilgili olsa da, kendisinin Suriye’deki hava savunma sistemlerini çalıştırmadı ve saldırı sonrası ABD’yi eleştirdi. Bence, Rusya ABD ile çarpışmak niyetinde değildir, onlar kendi çıkarlarını düşünürek Amerika ile ticaret yapacaklar. Burada mesele İran’ın yalnız bırakılma ihtimalidir. Bu nedenle, İran’ın Suriye sorununun çözümü için bölge ülkeleri, özellikle ABD ile diyalog kurması gerekiyor “.

Tr.Yeniçağ.Az