Suçlama: Netanyahu İsrail`i İran`a çeviriyor

Yeniden erken seçim ilan etmek zorunda kalan İsrail Başbakanı’nın, öncesinde, Birleşik Tevrat Yahudiliği isimli ultra Ortodoks partinin koalisyon kurmak için kamusal alanlara kadın-erkek ayrılığı getirilmesi şartını kabul ettiği ileri sürüldü.

İsrail’de 9 Nisan seçimlerinden birinci çıkmasına rağmen koalisyon hükümetini kuramadığı için 17 Eylül’de tekrar seçim ilan etmek zorunda kalan Başbakan ve Likud partisi lideri Benyamin (Bibi) Netanyahu’nun geçen ay çöken koalisyon pazarlıkları sırasında Birleşik Tevrat Yahudiliği isimli ultra Ortodoks partinin kamusal alanlarda kadın-erkek ayrılığı şartını kabul ettiği ileri sürüldü.

İsrail kamusal yayın kuruluşu KAN, Likud ile Birleşik Tevrat Yahudiliği arasındaki anlaşma taslağını ele geçirdiğini duyurdu. Buna göre ‘koalisyonun kurulmasından itibaren 90 gün içinde hükümet yasa değişikliğine giderek kamusal hizmetlerde, kamusal çalışma seanslarında, kamusal etkinliklerde kadın-erkek ayrılığına izin verecekti. Bu cinsiyet ayrılığı izni, cinsiyet ayrımcılığı yapmayacak şekilde tesis edilecekti’.

Taslak anlaşma, bu tür etkinlikleri düzenleyen yerel yönetim birimlerine cinsiyet ayrımcılığı suçlamasıyla dava açılmasını yasaklamayı da öngörüyordu.

Daha önce ultra-Ortodoks grupların toplu ulaşım gibi kamusal hizmetler ve kamusal etkinliklerde cinsiyet ayrılığı uygulanması için yaptığı hamleler, mahkemeler tarafından cinsiyet ayrımcılığı temelinde geri çevrilmişti.

Diğer yandan ultra-Ortodoks Yahudilerin zorunlu askerlik kapsamına alınması talebi karşılanmadığı için koalisyondan çekilerek seçimleri tetiklemiş olan Yisrael Beytenu (İsrail Evimiz) partisinin lideri Avigdor Liberman, geçen haftasonunda mühlet dolana dek koalisyona dahil olmayı reddettiği çin hükümet kurulamadı ve Likud ile Birleşik Tevrat Yahudiliği arasındaki anlaşma şimdilik kağıt üzerinde kaldı.

Anlaşma taslağının medyaya sızması üzerine Yisrael Beytenu’dan yapılan açıklamada “Netanyahu koalisyon pazarlıklarında tüm Haredi taleplerine boyun eğmiş. Cinsiyet ayrılığı yasağının iptali, İsrail devletinin din devletine (halaça) dönüştürülmesi yolunda atılmıştır yeni bir adımdır” tepkisini gösterdi.

Likud ise bunun nihai halini almamış bir anlaşma olduğunu ve pazarlıklar sırasında Netanyahu’nun dinci partilerin din-devlet ilişkileriyle ilgili görüşlerini yumuşatmaya çalıştığını savundu.

Ama Netanyahu’nun önde gelen siyasi müttefiklerinden olan ve adalet bakanlığı için adı geçen Bezalel Smotriç’in İsrail’in adalet sisteminin Yahudi dini yasalarına uygun olması, İsrail’in Kral Davut dönemindeki gibi yönetilmesi ve Tevrat’ın adalet sisteminin geri getirilmesi gerektiğine dair çağrısı, Likud açıklamasını boşa çıkardı.

Netanyahu “İsrail devleti halaça devleti olmayacaktır” diye tweetlemek zorunda kaldı.

9 Nisan seçminden kılpayı ikinci çıkan Mavi-Beyaz ittifakının liderlerden Yair Lapid, Likud ile dinci parti arasındaki anlaşma taslağını, ‘Netanyahu’nun dinci sağa teslim olması’ diye değerlendirdi.

Lapid “Bibi’nin Birleşik Tevrat Yahudiliği’nin taleplerine teslim olup kamusal alanda kadın-erkek ayrılığı getirecek yasa çıkarmayı kabul etmiş olması gerçeği, delilikten başka bir şey değildir” diye tweetleyerek ekledi:

“20 yıldır İran’a karşı atıp tutan adam şimdi İran’daki uygulamaları ithal etmek istiyor.”

İran’da 1979 İslam Devrimi’nden sonra yürürlüğe konulan harem-selamlık uygulaması, toplu ulaşım, bankalar, fırınlar, konser salonları, spor salonları ve kayak merkezlerini de kapsıyor.