TBMM Komisyon Başkanı Yenicag.Info’a konuştu: “16 Nisan’da yapılacak Anayasa referandumunda “Evet” çıkmasından korkuyorlar”
TBMM Türkiye-AB Karma Komisyonu Başkanı, Ak Parti İstanbul milletvekili Ahmet Berat Çonkar Avrupa ile yaşanan krizi genel çizgileriyle Yenicag.Info’a değerlendirdi.
“Avrupa’da ırkçı, yabancı düşmanlığı yapan karanlık anlayış hortlamaya başladı”
“Türkiye ve özellikle Avrupa Birliği ilişkileri geçmiş yıllar içerisinde de birçok defa zor dönemler yaşadı. Ama Türkiye olarak biz her zaman yapıcı bir tavır takındık, sağduyulu şekilde hareket ettik.
Türkiye olarak öz kimliğimize, inançlarımıza, kültürümüze bağlı bir millet olarak onurlu duruşumuz, Avrupa ile ilişkilerimizde muhataplarımızdan adaletli hareket etmelerini talep etmemiz maalesef Avrupalı muhataplarımızın çoğunda rahatsızlık yarattı, bazılarının daha önceden var olan rahatsızlıklarını da büyüttü.
Açıkça söylemek gerekirse; Avrupa Parlamentosu, AB Kurumları, Avrupa Birliği üyesi bazı ülkeler ve yöneticilerin eskiden olduğu gibi Türkiye’yi istedikleri gibi yönlendirmek, çeşitli bahanelerle iç siyasetimize müdahale etmek, üyelik sürecinde Türkiye’yi samimiyetsizce oyalamak yönündeki tavırlarına müsaade etmememize, onları samimi ve dürüst davranmaya davet etmemize, çelişkilerinin ve tutarsızlıklarının ortaya çıkartılmasına bozuluyorlar.
Son yıllarda, organize bir şekilde, yersiz ve haksız iddialarla başlattıkları Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtı kampanyalarını iyice artıran bu ülkelerin ve organizasyonların istedikleri sonucu elde edememesi, Türkiye’nin Terörle Mücadelede ortaya koyduğu haklı ve kararlı tutumla kendisine karşı kurulmuş tuzakları boşa çıkartması, Türkiye’nin bölgede oyun kurucu olarak etkin rol oynaması, kendisine sığınan mültecilere insanlığın gerektirdiği şekilde sahip çıkması ve süreç içerisinde bazı batılı ülkelerin tutarsızlıklarının ortaya çıkması, karizmalarının çizilmesi de elbette onları daha agresif bir psikolojiye itiyor.
Avrupa Birliği’nin ve AB üyesi bazı ülkelerin yaşadığı ciddi sorunlar da, bugün takındıkları bu çirkin tavır noktasında çok önemli. Avrupa’da ırkçı, yabancı düşmanlığı yapan, İslam düşmanlığı yapan karanlık anlayış hortlamaya başladı. Maalesef siyasetçiler de bu akımların etkisinden kurtulamıyor, hatta bazıları bu karanlık anlayışın açık savunucusu olmuş durumda.
Hakikatle hiç uyuşmadığı halde ağız birliği yaparak, insan hakları, özgürlükler, basın özgürlüğü gibi konularda Türkiye’ye yönelttikleri eleştirilerde sınır tanımayan Avrupa Parlamentosunun yöneticileri, AP Üyelerinin büyükçe bir kısmı, Raportörleri, İnsan Hakları Örgütleri, basın yayın kuruluşları, Hollanda’da zirve yapan, Almanya, Avusturya ve daha birçok ülkede örneklerine çokça rastlanan ırkçı, faşist, demokrasinin değerlerini ayaklar altına alan ve tüm dünyanın canlı izlediği bu çirkinlikler karşısında tepki koyamadılar. Aksine birçoğu bu tavırları destekler mahiyette açıklamalar yaptılar.
15 Temmuz’da FETÖ Terör Örgütü mensubu, Türk Ordusu içine sızmış hainlerce gerçekleştirilen alçak ve kanlı darbe girişiminde de aynı Avrupa, demokrasinin, insan haklarının ve hukuk devletinin yanında yer alamadı. Hatta bu hainlerin başarısız olmasına, bazı Avrupa ülkelerince himaye edilen, beslenen bu hainlerin deşifre olmasına çok üzüldüler.
Avrupa Parlamentosunun 750’ye yakın üyesine bizatihi tarafımca mektup gönderilmesine rağmen, bu alçak ve kanlı kalkışmayı kınayan bir tane mesaj alamadık.
Son olaylarda da görüldüğü gibi Avrupa bugün gerçekten de “acınası” bir durumda.
Belirtmeliyim ki, 16 Nisan’da yapılacak Anayasa Referandumunda “Evet” çıkmasından korkuyorlar. Çünkü bu değişiklikler Türkiye’nin bünyesini daha da güçlendirecek, dış müdahalelere karşı daha korunaklı yapacaktır. Bu sebeple “Hayır” kampanyalarına her türlü desteği açıkça verirken, “Evet” kampanyalarını insani değerleri çiğneme pahasına, karizmalarının çizilmesi pahasına yasaklama cihetine gidiyorlar”.
Tr.Yeniçağ.Az