Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan arasında ‘Türk Dünyası Noterler Birliği’ kurulmasına dair mutabakat zaptı imzalandı.
Türk Dünyası Noterler Birliği kurulmasına ilişkin mutabakat zaptı, Ankara’daki bir otelde, Adalet Bakanı Tunç, Kazakistan Adalet Bakanı Azamat Nesipbayeviç, Özbekistan Adalet Bakanı Akbar Tashkulov, Azerbaycan Adalet Bakanı Fikret Memmedov ve Kırgızistan Adalet Bakan Yardımcısı Orozbek Sydykov’un katıldığı törenle imzalandı.
Bakan Tunç, törendeki konuşmasında, Türk Dünyası Noterler Birliğinin, Türk devletleri arasında hukuk alanındaki ilişki ve işbirliğini daha da artıracağını ifade etti.
Birliğe üye Türk devletlerinin birinde yapılan noterlik işleminin, oluşturulacak entegrasyonla kendi ülkesinde yapılmış gibi hukuki sonuca imkan sağlayacağını aktaran Tunç, bu sayede Türk devletlerinden birinde düzenlenen bir vekaletnamenin, aynı anda diğer üye ülkede de işlem görebileceğini söyledi.
Tunç, böylece yurt dışı temsilciliklerinden vekaletname aslı göndermeye artık gerek kalmayacağını dile getirdi.
“Barış ve huzura katkı veren adımlarda kararlıyız”
Türk milletinin yüzyıllar boyu medeniyetin gelişmesine önemli katkılar sunmuş bir millet olduğunu vurgulayan Tunç, “Günümüzde de aynı düşünce çerçevesinde, tam bir kardeşlik içerisinde, yan yana, omuz omuza, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘daha adil bir dünya mümkün’ düsturuyla insanlık için barış ve huzura katkı veren adımları atmakta kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.
Türk devletleri arasındaki kardeşlik bağlarının ne kadar kuvvetli olduğunu, 6 Şubat’taki deprem felaketinin ardından bir kez daha gördüklerini belirten Tunç, deprem sonrası acıyı paylaşan ve yardımlarını esirgemeyen kardeş devletlere teşekkür etti.
“Yükümlülüklerimize samimiyetle uyduk”
Türk dünyası arasındaki işbirliğini her alanda daha da ileri aşamalara götürmenin gayreti içerisinde olduklarını ifade eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bildiğiniz üzere ülkemizde 15 Temmuz 2016’da eli kanlı hain terör örgütü FETÖ tarafından bir darbe girişimi yaşandı. Bu alçak girişim Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin onurlu büyük direnişi ile başarısızlığa uğratıldı. Biz samimi bir şekilde FETÖ, DEAŞ, PKK gibi pek çok terör örgütüyle aynı kararlılıkla ve eş zamanlı mücadele ediyoruz. Terör insanlık suçudur. Biz terörle mücadeleyi tüm boyutlarıyla, hak ve özgürlük mücadelesi olarak görüyoruz. Terörle mücadelenin hukuki zemindeki önemli bir boyutunu da hiç kuşkusuz ülkeler arasındaki iade talepleri, yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Türkiye olarak adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz. Fakat aynı bakış açısını, tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi, altını çizerek vurgulamak isterim.”
“Hassasiyet ve samimiyet bekliyoruz”
Yılmaz Tunç, terörle mücadelenin en önemli ayağının adli yardımlaşma olduğunu vurgulayarak, “Suçluların iadesine ilişkin taleplerimiz konusunda, Türk dünyası ülkeleri başta olmak üzere dünyadan, hassasiyet ve samimiyetle davranılmasını bekliyoruz.” ifadesini kullandı.
Bu konuda istisnai sayılabilecek bazı ülkelerin dostane ve yapıcı yaklaşımlarını memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Tunç, “Fakat söz konusu istisnalar dışında genel olarak tüm dünya, iade taleplerimiz konusunda, üzülerek söylüyorum, başarılı bir sınav vermemiştir. Tüm dünyayı, bu çifte standardı sonlandırmaya davet ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Azerbaycan Adalet Bakanı Memmedov ise Ermenistan işgali altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılmasında, Türkiye’nin verdiği desteği asla unutmayacaklarını belirtti.
Diğer bakanlar da Türk devletleri arasındaki işbirliğinin gelişmesine yönelik çalışmaların önemine değindi.
Törene katılan AK Parti Genel Başkanvekili ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım ise Türk devletleri arasındaki ilişkilerin güçlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk Devletleri Teşkilatının, farklı coğrafyalardaki 300 milyon Türk’ü temsil ettiğini belirten Yıldırım, “Türk Devletleri Teşkilatı kimseyi korkutmasın, kimseyi endişelendirmesin. Türk Devletleri Teşkilatının amacı kimseyi korkutmak değildir ama hiç kimseden de korkmadığını ortaya koymaktır.” dedi.
Ermeni işgali altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılmasına değinen Yıldırım, Ermenistan tarafının, yanlış yapmayı sürdürdüğünü, Türkiye ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek varken, ikazlara rağmen kanunsuz faaliyetler yürüttüğünü hatırlattı.
Binali Yıldırım, “Türkiye, Karabağ meselesinde her zaman Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında durmuştur, bundan sonra da bütün Türk devletlerinin refahı, güvenlikleri ve gelecekleri için yanlarında olmaya devam edecektir.” sözlerini sarf etti.