Kadına karşı şiddetin dünyanın ortak sorunu olduğunu söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tedbirlerin ve cezaların caydırıcılık etkisini analiz edeceklerini ifade etti.
Gül, “Biz eğer bir insan, bir kadın kurtulacaksa değil yasayı, Anayasa’yı bile değiştiririz. Eksikliğin kanunlarımızda ve düzenlemelerde mi, yoksa hayatın olağan akışında başka sebepler mi bu konuyu etkiliyor, buna bakmamız lazım” dedi.
Adalet Bakanlığı’nın hazırlığını tamamladığı, yeni yargı reformu parlamento yolunda.
Hürriyet gazetesinden İpek Özbey’in sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Gül, kadın cinayetleri ve çocuk tacizleri ile ilgili şunları söyledi:
Gül, “Kadına karşı şiddet dünyanın ortak sorunudur. Şiddetin her türlüsünü, özellikle kadın ve çocuklarımıza karşı şiddeti reddediyor ve kınıyoruz. Bu tür olaylara sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Kadına siddete karşı koruyucu ve önleyici tedbirlerin daha etkin uygulanmasında gerek kolluk güçlerimiz gerekse adalet teşkilatımız canla başla çalışmaktadır. 2019 yılında hâkimlerimiz 375 bin 425 tedbir kararı vermiştir. Savcılıklarımız ve mülki amirlerimiz her başvuruyu ivedilikle, öncelikle değerlendirmektedir. Çünkü tedbirlerin önleyici olanlarını harekete geçirmek doğru olandır.
Mevzuatımızda bu yöndedir. Ayrıca ceza mevzuatımızda da bu konu ile ilgili suçlulara en ağır cezalar verilmektedir. Bu konuda topyekûn bir bilinçlenme ve hassasiyet önemlidir. Adalet Bakanlığı olarak tedbirlerin ve cezaların caydırcılık etkisini analiz edeceğiz. Biz eğer bir insan, bir kadın kurtulacaksa değil yasayı, Anayasa’yı bile değiştiririz. Eksikliğin kanunlarımızda ve düzenlemelerde mi, yoksa hayatın olağan akışında başka sebepler mi bu konuyu etkiliyor, buna bakmamız lazım. İnsanları şiddete iten sebeplerin tümüne eşzamanlı bakmak, bunu da bütün kamu kurumları ve bütün toplum kesimleri ile birlikte yapmak zorundayız. Ortak akılla bakmamız lazım” dedi.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun ‘HSK’nın yapısı değişirse dolar 2 liraya düşer, yargı reformu kabul edilirse Demirtaş tahliye edilebilir’ sözlerini yorumlayan Gül, şöyle konuştu:
“Sayın Feyzioğlu değerli bir hukuk insanıdır ama tabii her görüşüne katılmak mümkün değil, bu görüşüne de katılmıyorum. HSK’nın yapısıyla ilgili bir anayasa değişikliği oldu. Milletimiz bir tercih kullandı. Önceden FETÖ’nün bir projesi olarak, hâkimler kendilerini seçiyorlardı. Ve bunun sonuçlarını hepimiz yaşadık. Yargı, son anayasa değişikliğiyle Meclis’in ve Cumhurbaşkanı’nın belirlediği bir düzenlemeye kavuştu. Cumhurbaşkanı’nı halk seçiyor, Meclis’i halk seçiyor. Yargı da millet adına karar veriyor. Öyleyse milletin seçtikleri de HSK üyelerini seçsin. Yaklaşım bu. Demokratik meşruiyeti güçlendiren bir uygulamadır. Yargıyı rahat bıraksın herkes. Yargı, Türk milletinin yargısıdır. Göreceksiniz, Avrupa’da en iyi hukuk sistemine kavuşacak adımları atacağız.”
Bakan Gül, yargının FETÖ’den tamamen temizlenip temizlenmediğine dair soruya da şu yanıtı verdi:
“Tamamen temizlendi demek çok iddialı olur. Çünkü FETÖ elebaşının ‘Avukat tutmayacaksınız; hâkim, savcı tutacaksınız’ yaklaşımıyla yargıya özel önem vermiş bir örgüt. Asker, emniyet, yargı üzerinde çok kripto çalışma yaptılar. 15 Temmuz’dan sonra hukuk çerçevesinde gereken yapıldı. Her türlü soruşturma titizlikle sürdürülüyor. Bu kripto bir örgüt olduğu için gizleniyor. Dolayısıyla bu konuda zafiyete ve rehavete düşmeden sürekli teyakkuzda olmak lazım. Bunu da kurumlarımız takip ediyor. Ama şunu söyleyeyim: Önceden bu sınavlara soru çalarak girilirken, şimdi Anadolu’nun evlatları alnının teriyle giriyor.”