Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün 2 bin 69 pozitif vaka tespit edildiğini ve 17 kişinin daha hayatını kaybettiğini açıkladı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, tüm dünyanın 1 Aralık 2019’dan öncesine dönme mücadelesi verdiğine dikkat çekti.
Bakan Koca’nın açıklamasından öne çıkan başlıklar:
10 Mart’tan bu yana hayat değişti. Kayıp sayısının binlerle ifade edildiği, hasta sayısının 90 bine yaklaştığı ülkeler var. Asla onlarla aynı durumda değiliz. Ama oradaki sonuçların umulmayacak kadar kısa sürelerde ortaya çıktığını akılda tutmalıyız.
Türkiye, insanını korumak için elinden geleni yapıyor. Dünya, virüsün henüz ortaya çıkmadığı güne artık dönemez. Biz de 10 Mart’tan öncesine dönemeyiz. Önümüzdeki günler istesek de istemesek de kesinlikle farklı olacak. Bu hastalık bütün dünyada hayatı değiştirecek bir yayılma kabiliyetine sahip. Bu tehlikeden uzak durmanın bir yolu yok mu, elbette var. Hayat tarzımızda geçici bir değişikliğe gitmek.
“Sosyal hareketlilik en alt düzeye indirilmeli”
Tedbirler aslında basit fakat görünen o ki tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştıracak şartlar son derece önemli. Hastalığın yayılmasını engelleyecek şartları sağlamak ve onlara uymak zorundayız. Bugün Bilim Kurulumuzla belki de en önemli toplantımızı yaptık. Hastalığın yayılmasına karşı daha ileri tedbirlere ihtiyacımız olduğunu gördük. Dünyada başarı göstermiş yöntemleri değerlendirdik. Bilim Kurulumuzla ortaya koyduğumuz yaklaşım şu olmuştur; en önemli tedbir olan izolasyonu hastalığın yayılmasına karşı prensip haline getirelim. Yani hastalığı bulunduğu sınırlar içinde tecrit edelim. Bu yaklaşımın anlamı şu; sosyal hareketlilik en alt düzeye inmeli, sosyal hayat buna göre düzenlenmelidir. İnsanlar birbiriyle mümkün olduğu kadar az karşılaşmalıdır. Bunun için de çalışma saatleri, çalışma günleri, tatiller düzene konmalıdır.
“En önemli konu sokakta geçirilecek zamana kısıt getirilmesi”
En önemli konu sokakta geçirilecek zamana kısıt getirilmesidir. Bu yöndeki öneri en önemli başlıklardan biri olmuştur. Sosyal hareketliliği ve teması azaltarak, toplum yaşamının yeni bir düzene kavuşması gerekiyor. Bilim Kurulumuzun önerisindeki amaç virüsün yayılımını önlemek, virüsü olduğu yerde kontrol altına almaktır. Yani bizim teması en aza indirecek bir hayata ihtiyacımız var. Bunun için hareketliliği olabildiğince azaltmak, yayılmaya karşı bu prensip şu önemli noktaya dek varıyor; virüsün şehirden şehre taşınmasına set çekmek. Bu yaklaşım, belki şehirlerin izole edilmesi gibi düşünülebilir. Özetle Bilim Kurulu’nun 83 milyon için önerdiği tedbir, belli bir süreliğine belli sınırlar konmuş bir hayattır, geçici bir hayat tarzıdır. Artık yeni bir mücadele yöntemi hayata geçiyor, devletimiz tüm gücünü ortaya koyacak. Hastalığın önünü keseceğimize inanıyorum. Bugün Bilim Kurulumuzun aldığı tavsiye kararlarını Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettim. Kendilerinin bu konuda değerlendirmeleri olacak.
Alınan tedbirlere sıkı sıkıya uyulması umudumuzun gerçeğe dönmesini kolaylaştıracaktır. Ne kadar çok dikkat edilirse o kadar kısa sürede bu işin üstesinden gelebiliriz.
Son 24 saatte 2 bin 69 pozitif vaka
Bugün itibarıyla internet ortamında vaka sayıları açıklanmış olacak. Son 24 saatte 7 bin 533 test yapıldı, toplamda 47 bin 823 test yapılmış oldu. 2 bin 69 pozitif vaka tespit ettik. Toplam vaka sayımız 5 bin 698. Bugün kaybettiğimiz 17 kişiyle toplam can kaybımız 92’yi buldu. Şu an hastanelerimizde tedavisi devam eden hastalarımızdan 344 kişi yoğun bakımdadır, bunların 241’i entübe durumdadır. 42 hastamız ise iyileşerek taburcu edilmiştir. Şu an internet sayfamızda bu veriler yayınlanmış durumda. Bundan sonra her gün bu verileri oradan takip edebilirsiniz. Aziz milletimizi bilgilendirmeye devam edeceğiz.
“Virüsün nasıl bulaştığına önemli bir örnek”
İlk gördüğümüz vakalardan bir aileden ve çalışanlarından bahsetmiştik. Bu virüsün nasıl bulaştığına önemli bir örnek. Yurt dışı teması olan kişi genç, babası ve amcası 60 yaşın üzerinde olan kişilerle temasında o kişiler yoğun bakım şartlarında tedavi edildi. O kişi kaynak olarak görüldü. Biz filyasyon dediğimiz bütün taramaları yaparak bunları tespit ettik.
Ailede bu arada veya yakın çevresinde benzer yine yoğun bakım şartlarında tedavi olan bir üçüncü hasta daha oldu. Bir özel hastanede yoğun bakım hastası olarak tedavisi devam eden bu hastanın muhasebe işlemleri için ilk enfekte olan ama genel durumu da iyi olan taşıyıcı olan kişi yakınının muhasebe işlemleri için o sağlık çalışanımızla hayatını kaybeden temas ediyor.
“Erken dönemde izolasyonu çok önemsiyoruz”
Hayatını kaybeden sağlık çalışanının 5-6 yaşından itibaren tedavisi devam eden immün yetmezliği var. O temasla virüsü kapıyor. Ondan önce de ateşinin olduğunu biliyoruz. Muhtemelen mevsimsel bir grip tablosu vardı. Onun üzerine koronavirüs taşıyan birisiyle temas etmesi üzerine takip edildiği hastaneye gidiyor. Daha önce kronik hastalıkları nedeniyle takip edildiği bir başka özel hastaneye gidiyor. Orada 58-59 yaşında bir kişi ile temas ediyor. O kişi yoğun bakıma girmiş oldu ve o kişiyi de kaybettik.
O virüsü taşıyan kişi immün direnci düşük olan yaşlı veya kronik hastalığı olan kişilerle temas ettiğinde önemli ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. O nedenle o kişinin temas ve temas ettiği kişilerin erken dönemde izolasyonu çok önemsiyoruz.
İzole yaşam önemli
Onun için diyoruz ki herkes kendisini virüsü taşıyormuş gibi düşünerek davranıyor olmalı. Temasını ona göre sağlıyor olmalı. Mümkün mertebe bu dönemde evde kendimizi izole ederek bu dönemi geçirelim istiyoruz. Çünkü herhangi ciddi bir klinik bulgunuz veya hastalık bulgunuz olmayabilir. Hafif geçiriyor olabilirsiniz gençler de genelde böyle görülüyor. İmmün yetmezliği olan, kronik hastalığı olan gençler içinde kötü sonuçların olduğunu görmüş oluyoruz. Bir başka kişinin hayatına biz sebep olmuş oluyoruz. Onun için herkesin bu noktada son derece kendisini izole ederek bir geçici yaşam dönemi sağlamasının çok önemli olduğunu bu örneklere görmüş oluyoruz.