Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türk diasporasını güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’da düzenlenen ‘Dünya Türk İş Konseyi Bakü Buluşması’nda konuşuyor.

Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

Türk Konseyi’nin merkezi konumunu pekiştireceğine inanıyorum. İş dünyasının lokomotif rolünü oynamadığı her proje eksik kalmaya mahkumdur.

Sınırların anlamını yitirdiği bir dönemde yaşıyoruz, globalleşmeyle eş zamanlı bölgesel iş birliğinin küresel siyasetteki ağırlığı artıyor.
Türk dünyası olarak hem birbirimize, hem de Avrupa’dan Amerika’ya kadar dünyanın farklı ülkelerine göç veriyoruz. Türkiye 1960’lardan itibaren vatandaşlarını yurt dışına işçi olarak göndermiş, son yıllarda ise komşu coğrafyalardan çok ciddi göç almış bir ülkedir.

Yurt dışına giden insanlarımız arasında artık sadece işçiler değil doktorlar, siyasetçiler, akademisyenler, bakanlar hatta belediye başkanları var.

Türkiye ve Azerbaycan ne kadar güçlü olursa yurtdışında yaşayan kardeşlerimizde o kadar güçlü olur.

Değerli dostum İlham Aliyev’in dediği gibi ‘bir milletin iki diasporası’ olmaz. Biz Kazak, Özbek, Türkmen, Azeri, Kırgız, Tatar, Ahıska, Çeçen tüm kardeşlerimize, Türk diasporasının doğal bir üyesi nazarıyla bakıyoruz. Türkiye olarak bulundukları ülkelerde Türk diasporasını güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Dünyanın hiçbir ülkesi terör tehlikesinden azade değildir. Bizler coğrafi konum nedeniyle terör tehdidine daha fazla maruz kalıyoruz.

Türkiye yaklaşık 40 yıldır aralıksız olarak bölücü terörle mücadele ediyor. 40 yılda müttefiklerimizin ve dost bildiğimiz ülkelerin türlü oyunlarına şahit olduk ancak terörle mücadele konusunda Suriye krizindeki kadar çifte standarda maruz kalmadık. Dost bildiklerimizin ayak oyunlarına maruz kaldık.

DEAŞ’la mücadele bahanesiyle terör örgütünün 30 bin TIR silahla donatıldığını gördük. Dünyanın gözü önünde yaşandı. Dergilerinin kapakları terörist fotoğraflarıyla süslendi. Ambargodan yaptırıma kadar türlü tehditlere maruz kaldık.

DEAŞ’tan FETÖ’süne, PKK’sından El Kaide’sine kadar dünyanın en kalleş terör örgütlerinin hedefi olmuş, terör eylemlerine on binlerce vatandaşını kurban vermiş bir ülkeyiz. Dolayısıyla terörün acısını en iyi bilen milletlerden biriyiz.

Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkaranlar, bu operasyon sebebiyle yeniden Suriye’yi Arap Ligi’ne alma adımını atıyorlar. Bu ne menem iştir?

Son attığımız adımın tek sebebi var. Suriye’nin kuzeyini, PKK’nın yan unsurları olan PYD, YPG ve DEAŞ’tan temizlemek ve orayı gerçek sahiplerine vermek.

Biz attığımız adımdan vazgeçmeyeceğiz. Türkiye NATO’nun üyesi mi, üyesi. Avrupa Birliği ülkelerinin hemen hemen tamamına yakını NATO’nun üyesi mi, üyesi. Peki ne zamandan beri terör örgütleri NATO üyesine karşı savunulur hale geldi? Terör örgütlerini NATO’ya üye aldınız da benim mi haberim olmadı?

Terör örgütlerine ve onların yularını elinde tutan şer odaklarına rağmen, terörü kaynağında yok etme irademizi asla sekteye uğratmadık.

Ey Arap Ligi, şu anda 3 milyon 650 bin Arap bizim topraklarımızda misafir. Neden görmüyorsunuz bunları? Nereden kaçtı bunlar? Suriye’den varil bombalarından kaçtılar. Bir kardeşlik görevi yapıyoruz. Siz bir kuruş destek mi verdiniz bunlar için. Şimdi Türkiye ile ilgili ileri geri kararlar alıyorsunuz. Alsanız ne yazar almasanız ne yazar.

www.yenicag.info

586