Karakalpakistan’da başlayan protestolar nedeniyle 2 milyon nüfuslu bölgeye bütün giriş çıkışlar durduruldu ve 1 aylık olağanüstü hâl ilan edildi.
Son dönem olağanüstü gelişmelerin yaşandığı Asya-Türk Cumhuriyetleri aksında bu sefer sokakların hareketlendiği ülke Özbekistan. Karakalpakistan’da başlayan protestolar nedeniyle 2 milyon nüfuslu bölgeye bütün giriş çıkışlar durduruldu ve 1 aylık olağanüstü hâl ilan edildi. Karakalpakistan genelinde 2 Ağustos’a kadar OHAL ilan edildi. Saat 21.00’den 07.00’ye kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacak. ‘Bölgede ne oluyor?’ sorusuna cevap aradık.
Özbek gazeteci Şahruhbek Alimov, olayların arka planında Özbekistan dışında yaşayan kişi ve harici güçlerin olduğunu söyledi. Şahruhbek Alimov, bazı mihrakların yaşananlar ile hiçbir ilgisi olmayan katliam videoları paylaşarak tahrik dozunu yükseltmeye çalıştığını belirtti. Protestolar nedeniyle herhangi bir ölüm olayının yaşanmadığını özellikle vurgulayan Alimov, olayların çıkışı ve gelişiminde harici müdahalelerin olduğu çok açık. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in ziyareti ve Karakalpakistan Meclisinde yaptığı konuşma sonrası durum normalleşme eğilimine girdi. SSCB’nin dağılması ile birlikte 1992 yılında özerklik ilan eden Karakalpaklar 1993 yılında dönemin Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ile 20 yıllık Özbekistan’a bağlılık mutabakatı yaptı. Taraflar bu süreyi 2013’te 10 yıl daha uzattı. Özbekistan Meclisinde yeni anayasa ve önümüzdeki dönem Karakalpakistan’ın statüsünü ele alan görüşmelerin gerçekleştiği dönem başlayan sokak olayları nedeniyle tüm süreç askıya alındı.
Türk Cumhuriyetlerinde yaşanan olayların rastgele bir durum olmadığını kaydeden Türk dünyası uzmanı Doç Dr. Esma Özdaşlı şunları söyledi: Özbekistan son dönem çok ciddi manada özgürlük ve Türk devletleri ile yakın iş birliği adımları attı. Türkiye dâhil birçok ülke ile normalleşen bir süreç başlattı ve bir anda daha önce diğer Türk Cumhuriyetlerinde gördüğümüz karmaşa tablosu ile karşılaştı. Olayın özünde 1991 sonrası Türkler birlik olmasın amaçlı çizilen SSCB sonrası idari sınırlar var. Bir tür gerilim hattı ve olarak belirlenen bu sınırlar çizilirken ne etnik ne de dinî, kültürel gerçeklik göz önüne alınmadı. Tam tersine her an kaos üretme potansiyeli taşıyacak biimde tasarlandı. Rus kökenli Türkolog İlminski’nin bu konuda hazırladığı bir doktrin var ve Türk dünyası üzerinde bu plan tatbik edilmeye devam ediliyor. Bu doktrinin ana teması Türk kabilelerinden millet üreterek Türkleri daha fazla küçük birimlere ayırmak ve bu toplulukların birbirleri ile kavga etmelerini sağlamak. Şu an sahada yaşadığımız durum Türk Birliği adına atılan adımlardan duyulan rahatsızlığın tezahürü ve engelleme girişimleridir.
Kerimov döneminde ciddi anlamda göç veren Karakalpakistan Cumhuriyeti bölgesinde hâlen 2 milyona yakın sivil yaşıyor. Bölge Aral Denizi ve iklim farklılığı nedeniyle göç vermeye devam ederken Şevket Mirziyoyev seçildikten sonra ilk ziyaretini bölgeye gerçekleştirdi ve sonrasında bölgeye büyük yatırımlar yapıldı. Karakalpakistan’a önemli yatırımlar yaptı. Coğrafi şartlar ve uzun süreli ihmaller nedeniyle refah seviyesi düşük olan Karakalpakistan halkına devlet tarafından enerji, tarım ve istihdam alanlarında ciddi destekler sağlandı. Bölgede görev yapan memurlar maaşları Semerkand ve Fergana gibi bölgelere oranla yükseltildi.
Akademik Araştırma Ensitüsü Başkanı Osman Kepenek, 26 Haziran’da başlayan yeni Özbek anayasası görüşmeleri ile eş zamanlı Karakalpakistan’ın başkenti Nukus’ta başlayan ve diğer birimlere yayılan gösterilerde yeni döneme ilişkin duyulan harici rahatsızlıkların büyük rolü olduğu görüşünde. Rus faktörüne dikkat çeken Kepenek şunları söyledi: Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in şaşkınlığı bize taraflar arasında bazı görüşmelerin yapıldığı ve uzlaşıya varıldığını gösteriyor. Putin, SSCB haritasını yeniden ihya etme adına birçok adım attı. Bölge önemli bir doğalgaz ve petrol rezervine sahip. Sahip olduğu stratejik önem nedeniyle Özbekistan’dan koparılmaya çalışılıyor. Tüm bu gelişmelere bağlı olarak da Karakalpaklar arasında Ruslara bağlanırsak devlet oluruz anlayışı yayılmaya çalışılıyor. Hazar’ın kalan Azerbaycan ve Türkiye arasında kardeşlik şuuru çok ciddi anlamda içselleştirdi. Ancak diğer Türk boyları için durum maalesef farklı. Çok ciddi çekişmeler hâkim ve bu durumu Çin, Rusya ve Batılı güçler aleyhte kullanıyor. Özellikle de Putin’in büyük Rusya hayali bu noktada çok önemli yer tutuyor. Bölgenin tek istikrarlı ülkesi Özbekistan’da iç sorunlar ve bölünme tehdidi ile karşı karşıya bırakılmak isteniyor.
Kaynak: Türkiye Gazetesi
www.yenicag.info