Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Barış Pınarı Harekatı’nda şu anda, 145 kilometre genişliğinde, 30 kilometre derinliğinde bir alanın tamamına yakını bizim kontrolümüz altında.” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, AA Editör Masası’na konuştu.
Akar’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“NATO, Türkiye ile daha güçlü ve daha anlamlıdır. Türkiye’nin sorgulanması anlamsızdır. NATO ortamında ülkemizin hak ve menfaatlerine ilişkin birtakım iddialar ortaya koyduğumuzda bu, NATO’ya karşı bir tavır olarak algılanmamalı.
Biz YPG ve Baltık planlarının aynı anda kabul edilmesini istedik.
YPG’nin PKK’dan hiçbir farkı yoktur. Bundan vazgeçmemiz söz konusu değildir. YPG teröristtir, bütün dünya bunu böyle bilecek. YPG teröristtir, PKK’nın Suriye koludur. Bunu asla değiştirmek gibi bir şey söz konusu değildir. Gayri resmi toplantılarda bütün milletler istisnasız haklısınız diyor. YPG’nin PKK’nın bir uzantısı olduğunu herkes anlıyor. Fakat politik sebeplerden dolayı herkes bunu dillendirmiyor.
Güney sınırlarımız NATO’nun da güney sınırları demektir. Dolayısıyla güney sınırlarımızı korurken bu NATO ve Avrupa’nın da güvenliği içindir. NATO’daki isteklerimiz, milli menfaatlerimizle ilgili şeyler. Bu aşırı olmayan, makul isteklerimizden geri dönmek söz konusu değil.
(Libya’nın Atina Büyükelçisi’nin sınır dışı edilmesi) Bir acizlik, zafiyet olduğunu değerlendiriyoruz. Sonucu etkilemeyecek. Ne Türkiye’nin kendi hak ve hukukunun ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine müsaade edeceğiz. Herhangi bir şekilde oldubittiye göz yummayacağız, izin vermeyeceğiz ve Türkiye’nin içinde olmadığı çözüm yollarının da hiçbir şekilde geçerli olmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz. Libya Mutabakatı, hiçbir komşumuza karşı değil, iki egemen ülke Libya ve Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin kollanması için yapılmıştır. Bu konuda sükunet, sabır, akıl ve mantıkla olaylara yaklaşmayı, uluslararası hukuka uygunluğu tavsiye ediyoruz. Bu mutabakatın tamamen uluslararası hukuka uygun olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum.
Türkiye’nin içinde olmadığı planlar yürümez, çünkü garantör ülkeyiz. (Doğu Akdeniz) Sorunun çözümü için tüm tarafları masaya davet ediyoruz.
Barış Pınarı
Sonuç itibarıyla teröristlerin tamamını çıkmadığını görüyoruz. Harekat alanı cephesinde çok ciddi tacizler var. Hem doğu hem batı cephesindeki tacizlere karşı meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz. Tacizlerin azaldığını görüyoruz. Barış Pınarı Harekatı’nda şu anda, 145 kilometre genişliğinde, 30 kilometre derinliğinde bir alanın tamamına yakını bizim kontrolümüz altında.
Bizim tek hedefimiz teröristler. Hiçbir şekilde PKK/YPG Kürt kardeşlerimizi temsil edemez. Etnik ayrım yapmıyoruz, kiliseye de camiye de yardım ediyoruz. Bölgede hayatı normale döndürmeye çalışıyoruz.
Gallup’un verilerine göre, Rakka ve Haseke’de yerel halkın Barış Pınarı Harekatını destekleme oranı yüzde 57.
Suriye Milli Ordusu terörist değil, bizimle omuz omuza bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek, topraklarını terörist işgalinden kurtarmak için çalışıyor.
Bizde kesinlikle kimyasal silah yok, etnik, dini ayrımcılık yok. Tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi, mesleki değerlere sahip bir orduyuz. Bize kimyasal silah verseniz eğitimimiz, hazırlığımız, atma vasıtamız yok. Dolayısıyla insanlık suçu bu hususla uzaktan yakından ilgimiz yok. Sahada yenilenler çaresizlik içinde. Yalanla, iftirayla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Mehmetçiğin başarısı altında ezildiler.
Irak’ın kuzeyinde terör örgütünün inlerini başlarına yıkmak için faaliyetlerimiz sürüyor. Pençe harekatlarıyla teröristlerin kış tertiplenmesine geçmemeleri için yapmamız gereken ne varsa onları yaptık. MİT ile Silahlı Kuvvetler koordineli bir şekilde, nokta hedeflere yönelmek suretiyle çok ciddi sonuçlar alan operasyonlar yapmaktadır.
Tank Palet Fabrikası tartışması
Mülkiyet Milli Savunma Bakanlığına ait. Denetim yetkisi tamamen Milli Savunma Bakanlığında. Amacımız TSK’nın tanka sahip olması.
Bu konuda gerekirse muhalefete de bilgi sunulabilir. Burada saklı gizli bir şey yok. Birçok ülkemizin şirketi var. Bunların bir çoğunda yabancı sermaye payı var. Bunlar üretiyor ve ihraç ediyor. Bizim temennimiz Katarlı kardeşlerimizle birlikte bir an önce bunların yapılması ve TSK’nın ihtiyacının karşılanması.
F35 ve S400’ler
Sayın Trump açık bir şekilde, “İnsanlar paralarını vermişler, Siz şimdi bunların parasını verdiği uçakları vermiyorsunuz. Bu nasıl mantık” diye ifade etti. F-35’in ortağıyız, müşterisi değiliz ve ortak olarak bütün sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmiş durumdayız. S400’lerden dolayı bunları size veremeyiz dediler. Suriye’de S400’ler var Rusya’nın, İsrail’in ABD’nin F35’leri bu bölgede uçuyor. Herhangi bir etkileşim yok. Biz F35’in herhangi bir şekilde kodlarının açığa çıkmasını istemeyiz çünkü bizim için de önemli. S400’lerin personel eğitimi devam ediyor. Bu mümkün olmazsa başka arayışlar içine girebiliriz. Biz hala F35 ile S400 konusunun çözülebileceğini beklediğimizi ifade ediyoruz.
F35’ler önemli uçaklardır hava kuvvetlerimize güç katacaktır. Her bir uçak modeli geldiğinde daha güçlü oluyor. F16’larımız ömür devrini tamamlayınca yeni nesil bir uçak almamız lazım. Bu F35 de olmayabilir, vermezseniz ne yapacağız. Başka alacağız. F35’in bin kalemde değişik parçası Türkiye’de yapılıyor.
Türkiye geniş bir ülke. Vatanımızın korunması için biz S400’de alabiliriz, SAMP-T de, Patriot da.
www.yenicag.info