"Et ithalatını 2022'de tamamen sıfırlayacağız" - Cumhurbaşkanı Erdoğan

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı”nda konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtikten sonra, yürütmenin faaliyetlerini 100 günlük periyotlar halinde takip etmeye başladık. Birinci ve ikinci 100 günlük icraat programlarımızı milletimiz ile paylaştık. Bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın icraatlarının takibini, Cumhurbaşkanı Yardımcımız vasıtasıyla, çeyrek dilimler halinde sürdürdük.

Yılda iki defa da bu değerlendirmeyi şahsen milletimizle paylaşacağımızı kamuoyuna açıklamıştık. Bugün, 2019 yılının toplu değerlendirmesini yapmak ve 2020 çalışmalarımızı paylaşmak için sizlerle birlikteyiz.

“Bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın faaliyetlerini yakından izliyoruz”

Yetkiyi doğrudan milletten alan bir hükümet olarak, yaptıklarımızın hesabını milletimize vermek en başta gelen görevimizdir. Bilindiği gibi, yeni yönetim sistemimizin en büyük özelliği, eskiden çok ciddi zaman ve enerji kaybına yol açan düzenlemelerin, hızlı ve etkin şekilde yapılabilmesine imkan sağlamasıdır.

İtimadın takip ve kontrole mani olmadığı anlayışıyla, bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın faaliyetlerini yakından izliyoruz. Böylece aksaklıkları ve eksiklikleri vakitlice belirleyerek, çözüm yolları bulma ve hızlıca hayata geçirme imkanı elde ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de çeyrek dilimler halinde takibi, her 6 ayda bir de sonuçları milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz.

“Türkiye’nin 2023 yürüyüşü, içeride ve dışarıda pek çok kesimi rahatsız etmiştir”

Bundan yaklaşık 9 yıl önce, 2011 yılında 2023 hedeflerimizi milletimizin takdirine sunmuştuk. 2023 hedefleri, o günden bugüne tüm çalışmalarımızda bizim için bir yol haritası, bir pusula görevi görmüştür. Türkiye’nin 2023 yürüyüşü, içeride ve dışarıda pek çok kesimi rahatsız etmiştir.

Dikkat ederseniz, ülkemize yönelik saldırılar, bu süreçte, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde artmış ve çeşitlenmiştir. Yaşadığımız bu kesintisiz saldırı döneminin amacının, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıkça ortadadır.

Hamdolsun, Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle, bu saldırıların hepsini de boşa çıkardık. Sokaklarımızı kaosa teslim etmedik. Terör örgütlerine boyun eğmedik. Meydanı darbecilere bırakmadık. Ülkemizin güney sınırları boyunca kuşatılmasına rıza göstermedik. Ekonomik tetikçilere de teslim olmadık.

Evet, çok büyük bedeller ödedik, çok acı kayıplar verdik, çok sinsi tuzaklarla karşılaştık, ama hepsinin de üstesinden gelmeyi başardık.

“Biz 2019 yılını yeniden yükseliş yılı haline dönüştürdük”

2019 yılı, işte bu sıkıntıları tüm ağırlığıyla hissettiğimiz bir yıl oldu. Türkiye için yazılan senaryolarda 2019, bir yıkılış ve teslim oluş yılı olarak öngörülmüştü. Rabbimize binlerce şükürler olsun ki, biz 2019 yılını yeniden yükseliş yılı haline dönüştürdük.

Milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirdik. Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Darbecilere dünyayı zindan ettik. Sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçaladık. Ekonomimize kurulan tuzakları bozarak, yeniden hedeflerimize odaklandık.

Şimdi de, hem büyümeyi, üretimi, ihracatı, istihdamı güçlendirerek, hem Akdeniz başta olmak üzere uluslararası alandaki haklarımıza sahip çıkarak, yeni bir şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz.

Bu bakımdan 2019 yılı icraat sonuçları, Türkiye’nin en zor şartlarda bile neler yapabileceğini gösteren bir başarı hikayesidir.

İnşallah 2020 yılında, her alanda çok daha fazlasını gerçekleştirerek, milletimize bize verdiği hasbi destek ve yaptığı fedakârlıklar için borcumuzu ödemeye çalışacağız.

“Önümüzdeki dönemle ilgili orta ve uzun vadeli planlarımızı hazırladık”

Bu büyük milletin, şartlar ne olursa olsun, istiklali ve istikbali için destan yazmaya devam edeceğini, içeride ve dışarıda herkese göstereceğimiz bir yıla giriyoruz. Dört gözle Türkiye’nin tökezlemesini ve yere kapaklanmasını bekleyenleri hüsrana uğratmayı sürdüreceğiz. Bunu yaparken, kendimizi sürekli muhasebeye çekmeyi ihmal etmiyoruz. Bu anlayışla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin birinci yılı vesilesiyle, yeni yönetim sistemiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptık.

Sonuçta, ifade edilen sorunların yüzde 98’inin yeni yönetim sisteminden değil, eski sistemin alışkanlıklarıyla iş yapma eğiliminden kaynaklandığını gördük.

Bu tespit ışığında, tıkanıklık noktalarını çözecek bir dizi tedbir geliştirerek, adım adım hayata geçirmeye başladık. Aynı şekilde önümüzdeki dönemle ilgili orta ve uzun vadeli planlarımızı hazırladık.

Meclisimiz tarafından da kabul edilen 11’inci Kalkınma Planımız, 2019-2023 dönemini kapsayan orta vadeli yol haritamızdır.

“Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye” şiarıyla hazırladığımız bu planı, yıllık programlar ve çeyrek dönemlik izlemeler vasıtasıyla adım adım uygulayacağız.

“Bin 451 eylemin bin 161’ini tamamladığımızı görüyoruz”

Geçtiğimiz yılı, zor ama bir o kadar da verimli çalışmalarla kapattık. Şöyle bir genel tabloya baktığımızda, 2019 yılı icraat programlarında yer alan bin 451 eylemin bin 161’ini tamamladığımızı görüyoruz.

Bütçe konusundaki tüm sıkıntılara rağmen, 2019’un birinci yarısındaki eylemlerde yüzde 98, ikinci yarısındaki eylemlerde ise yüzde 89 gerçekleşme oranı yakaladık. Bu eylemlerin hayata geçmesi için yaklaşık 68 milyar lira bütçe kullandık.

Biliyorsunuz, hükümete ilk geldiğimizde Türkiye’yi 4 sütun üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Bunları da eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olarak belirtmiştik.

Gerek Türkiye genelinde, gerekse illerimizde hayata geçirdiğimiz icraatları da hep bu önceliklere göre anlatmayı tercih ettik. Şimdi de 2019 yılı değerlendirmesini aynı şekilde yapacağız. Bunun için eğitimle başlıyoruz.

“Öğretmen sayısını 652 bin ilaveyle 947 bine çıkardık”

Geçtiğimiz 17 yılda eğitim-öğretimde, öncelikle altyapıyla ilgili eksikleri gidermenin gayreti içinde olduk. Çocuklarımızı 70-80 kişilik sınıflardan kurtarmak ve üniversite kapılarında yaşanan yığılmaları önlemek için kolları sıvadık. Öğretmen sayısını 652 bin ilaveyle 947 bine çıkardık. Derslik sayısını 316 bin ilaveyle 589 bine yükselttik.

Üniversite sayısını 131 ilaveyle 207’ye, akademik personel sayısını 98 bin ilaveyle 169 bine ulaştırdık. Üniversitelerimizdeki öğrenci sayısı ise 1,6 milyondan 8 milyona tırmandı.

“Lisans öğrencilerimizin kredi-burs desteğini 550 liraya yükselttik”

Gençlerimize, ailelerine yük olmadan üniversite eğitimlerini tamamlayabilmeleri için her türlü desteği veriyoruz. Yıllarca protestolara konu olan üniversite harçlarını kaldırdık.

Lisans öğrencilerimizin kredi-burs desteğini yılbaşı itibariyle 550 liraya, yüksek lisansta bin 100 liraya, doktorada ise bin 650 liraya yükselttik.

Yurtlarda kalan öğrencilere aylık 420 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Öğrencilerimizin barınma sorununu çözmek için yurtlardaki yatak sayısını 182 binden 677 bine ulaştırdık. Bu yılın ilk yarısında 13 bin 750 yatak kapasiteli 21 adet yurdu daha hizmete açıyoruz.

“Okul Profili Değerlendirme Sistemini üç ay içinde hayata geçiriyoruz”

İlk ve ortaöğretimde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm öğrencilerimize ders kitaplarını ücretsiz olarak veriyoruz. Okullarımızın hangi alanda desteklenmesi gerektiğini gösterecek Okul Profili Değerlendirme Sistemini 2019’da oluşturduk ve üç ay içinde hayata geçiriyoruz.

“10 bin adet daha Beceri Atölyesi kurmayı planlıyoruz”

2019 yılında, ezberlemeyi değil tasarlamayı, analitik düşünmeyi ve üretkenliği teşvik eden 5 binden fazla Tasarım Beceri Atölyesini okullarımızda hizmete açtık. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde, bu yılın ilk altı ayında 2 bin adet ve izleyen dönemde 10 bin adet daha Beceri Atölyesi kurmayı planlıyoruz.

Mesleki eğitim-öğretim merkezlerini güçlendiriyoruz. Bu okullarda çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitim-öğretimi alan gençlerimizin, fark derslerini yine aynı yerlerde vererek lise diplomasına sahip olabilmelerinin önünü açıyoruz.

Savunma sanayi, otomotiv, biyoteknoloji ve uzay-havacılık gibi alanlarda teknik iş gücü yetiştirilmesine 2019 yılında daha çok öncelik verdik.

Geleceğin mesleklerini şekillendirecek olan öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimlerini de ihmal etmiyoruz.

“6 bin özel eğitim sınıfının kullanımına sunduk”

Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın giderlerini, sosyal güvencesi olup olmadığına bakmaksızın karşılıyoruz.

Zihinsel ya da bedensel engelli, konuşma bozukluğu ya da öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimiz için geçtiğimiz yıl 143 bin nitelikli eğitim materyali geliştirerek, 6 bin özel eğitim sınıfının kullanımına sunduk.

Dijital içerikli özel eğitim materyallerinin oluşturulmasına yönelik çalışmaları 2019’da başlattık, bu yıl erişime açıyoruz.

Önümüzdeki dönemde kaynaştırma eğitimi, özel eğitim sınıfları, evde veya hastanede eğitim hizmetlerimizi artırarak, engelleri eğitimle aşmaya devam edeceğiz.

“Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 240 bine çıkarttık”

Sağlık en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında geliyor. Vatandaşlarımızı hastane kapılarında eziyet çekmekten kurtaracak ve herkese insanca hizmet verecek bir sistem kurmaya çalıştık. Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası ve sağlık hizmetleri kalitesi, tüm dünyaya örnek olacak düzeye geldi.

Geçtiğimiz 17 yılda hastane ve diğer yataklı tedavi kurumlarımızın sayısını 2 bin 600’den 5 bin 500’e yükselttik. Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 240 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkarttık. Doktor sayımızı 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayımızı ise 378 binden 1 milyon 25 bine yükselttik. Ülkemizde kişi başına yapılan sağlık harcamasını 19 liradan 140 liraya çıkartırken, vatandaşlarımızın ceplerinden yaptıkları harcama oranını yüzde 20’den yüzde 17’ye gerilettik.

“64 adet sağlık tesisini tamamlayarak hizmete açacağız”

Şu ana kadar Adana, Isparta, Mersin, Yozgat, Kayseri, Elazığ, Eskişehir, Manisa, Bursa ve Ankara Bilkent Şehir Hastanelerini milletimizin hizmetine sunduk. Bu yıl Konya Karatay, İstanbul İkitelli, Tekirdağ, Kocaeli ve İzmir Bayraklı Şehir Hastanelerinin açılışlarını da yapacağız. Ayrıca inşaatı devam eden 64 adet sağlık tesisini tamamlayarak hizmete açacak, 19 adet sağlık tesisinin daha inşaatına başlayacağız.

“Sağlık turizmiyle gelen hasta sayısı 470 bine ulaştı”

Tüp bebekten irsi hastalıkların tedavisine, psikososyal ve ruhsal problemlere kadar pek çok hizmeti sosyal güvenlik kapsamına aldık. Kanser tedavisinde oldukça yüksek bedeli olan işlemlerden ilave ücret alınmasının önüne geçtik. 2019 yılı itibariyle anti serum üretimine başladık.

Sağlık turizmi yoluyla ülkemize gelen hasta sayısı 2019 yılı Kasım sonu itibariyle yıllık 470 bine ulaştı. Bu sayıyı önce 750 bine, ardından 1,5 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu kapsamda tedavi öncesinde ve tedavi sonrasında hastaları takip etmek üzere, yurt dışında 20 teşhis merkezi kuracağız.

“Tek tip sigara paketi uygulaması ile bu alanda 7’inci ülke olduk”

Sigara başta olmak üzere tütün mamulleriyle mücadele kapsamında, 2019 yılında başlattığımız tek tip sigara paketi uygulaması ile bu alanda 7’inci ülke olduk. Şimdi buradan tüm milletime sesleniyorum. Gelin kendi kendinizin düşmanı olmayın. Artık bu sigaraları ayaklarınızın altına alın, içmeyin, daha dinamik ve sağlıklı olarak geleceğe yürüyün.

Sağlık, spor ve eğitim hizmeti veren yerlerde sigara satışını tümüyle yasakladık. İnternet dahil her yerde, sigarayı özendirecek görüntülerin kullanılmasının önüne geçtik. Dumansız hava sahası uygulamasında mevzuattaki boşlukları ortadan kaldırarak, daha etkin bir mücadele yürüteceğiz.

Türkiye’de madde bağımlılığı nedeniyle 1 milyon kişi başına düşen ölüm ortalaması 11,4 düzeyinde iken 2019 yılında 3,3’e düştü.

“Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planı hazırladık”

Doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık personelimizin güvenliğini en üst seviyede tutmaya devam edeceğiz. Bunun için kapsamlı bir Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planı hazırladık.

Yerli ilaç üretimi ve yerli plazmadan kan ürünleri üretimi 2020’de de gündemimizin ilk sıralarında olacak. Yerli ilaç ve plazma üretimi ile yerli cihaz geliştirilmesi konusunda engel çıkartanların yaptıkları vatana ihanetle eşdeğerdir. Bu konuda kimseye müsamaha göstermeyeceğiz.

“256 adalet sarayı inşa ederek, yargının işleyişini kolaylaştırdık”

Adalet hizmetlerinde, mevzuattan altyapıya, ceza infaz kurumlarından yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına kadar önemli gelişmeler kat ettik. Hakim-savcı sayımızı 9 bin 349’dan 2019 yılı sonu itibarıyla 20 bin 629’a, yardımcı personel sayısını 51 binden 138 bine çıkardık.

Mahkeme sayılarını yüzde 82 artırarak ve 256 adalet sarayı inşa ederek, yargının işleyişini kolaylaştırdık.

“Ceza adaleti sistemine iki yeni uygulama kazandırdık”

İstinaftan ihtisaslaşmaya, ombudsmanlıktan HSK’nın yeniden yapılandırılmasına ve askeri mahkemelerin kaldırılmasına kadar pek çok tarihi reform yaptık. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesini, hukukun üstünlüğünün temel şartı olarak görüyoruz.

Yargı Reformu Strateji Belgemizi, 2019 yılı Mayıs ayında milletimiz ile paylaşmıştık. Belgedeki hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla hazırlanan birinci yargı paketi, yine geçtiğimiz yıl Meclis’te kabul edilerek kanunlaştı. Bu düzenleme ile ceza adaleti sistemine “seri muhakeme usulü” ve “basit yargılama” adı altında iki yeni uygulama da kazandırdık.

“İnsan hakları eylem planını birkaç ay içerisinde tamamlamayı planlıyoruz”

Kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, suçluların cezalarını çektiği, ceza adaleti sisteminin amacına uygun, ölçülü ve adaletli bir infaz rejimi üzerinde çalışıyoruz. Aynı şekilde, önemli bir çalışma olan insan hakları eylem planını da birkaç ay içerisinde tamamlamayı planlıyoruz.

İnfaz düzenlemesini de içeren ikinci yargı paketinin hazırlıklarını tamamladık, birkaç hafta içinde Meclis gündemine getiriyoruz. Bir başka önemli reform da, vatandaşlarımızın devletle olan hukuki ihtilaflarının yargıya gitmeden, arabuluculuk benzeri bir idari sulh sistemiyle çözümünü içeren düzenlemedir. Bununla vatandaşlarımızın idareyle, ya da kamu kurumlarının kendi aralarındaki uyuşmazlıkların zahmetsiz ve hızlı bir şekilde çözülmesini amaçlıyoruz. Bu konudaki hazırlıkları 2019’da tamamladık, inşallah yakında konu Meclis gündemine gelecektir.

e-Tebligat gönderimi ile 210 milyon liranın üzerine tasarruf sağlandı

Nöbetçi noterlik uygulamasına geçmenin yanında, dijital bağlantıyla bir noterde yapılan işleme ait belgenin diğer noterlikten alınabilmesini sağladık. Bu konuda bir başka yenilik, noterliğe girişte sınav usulünün getirilmesi ve noter yardımcılığı müessesesinin kurulması olacaktır.

Veraset ilamlarında olduğu gibi, bazı çekişmesiz yargı işleri ile henüz dava açılmamış aşamadaki delil tespitlerinin noterlikler tarafından yapılması, yargının iş yükünü azaltacaktır. Elektronik tebligat sistemiyle, yargı sürecinde bu sebeple oluşan hataların ve gecikmelerin önüne geçtik.

Bu sistemle şu ana kadar 17 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapılarak, 210 milyon liranın üzerinde tasarruf sağlandı.

“(Yargıda hedef süre) Uygulamayı Adli Tıp Kurumunda da hayata geçiriyoruz”

2019 yılında yeni adli yıla girerken 4 yeni bölge adliye mahkemesi kurarak sayıyı 11’den 15’e çıkarttık. “Geç gelen adalet, adalet değildir” yaklaşımıyla, geçtiğimiz yıl yargılamada hedef süre uygulamasını başlattık. Soruşturmalarda yüzde 74, yargılamada ise yüzde 80’nin üzerinde hedef sürelere uyulduğu görülüyor. Önümüzdeki günlerde bu uygulamayı Adli Tıp Kurumunda da hayata geçiriyoruz.

“275 bin dosyadan 231 bini uzlaşma ile sonuçlanmıştır”

“Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk” uygulaması ile arabulucu atanan yaklaşık 150 bin dosyanın yarıdan fazlası çözüldü. 2019 yılında uzlaştırma bürolarında görüşülen 270 bin dosyadan 231 bini uzlaşma ile sonuçlanmıştır. Yargı Sistemimize kazandırmayı düşündüğümüz önemli yeniliklerden biri de hakim ve savcı yardımcılığıdır.

Yargı Reformu Stratejisi’nde geniş bir hukuk eğitimi reformu yapacağımızı belirtmiştik.

Bu konuda Adalet Bakanlığının ve YÖK’ün çalışmaları devam ediyor.

“Ne kadar örgüt varsa, hepsinin başını ezdik, eziyoruz”

Türkiye, terör örgütleriyle ve asayişi bozmaya yönelik her türlü eylemle mücadelede, tarihinin en başarılı neticelerini bizim dönemimizde almıştır.

PKK-YPG’den DEAŞ’a ve FETÖ’ye kadar, ülkemize saldırması için beslenip büyütülen ne kadar örgüt varsa, hepsinin başını ezdik, eziyoruz ve ezeceğiz. Aynı şekilde, organize suç örgütlerine de göz açtırmıyoruz.

“Örgüte katılımlar neredeyse tamamen durma noktasına geldi”

Geçtiğimiz yıl PKK’ya karşı gerçekleştirilen operasyonlarda bin 250 terörist etkisiz hale getirilerek, pek çok eylem engellendi. Terör örgütünün ülkemiz içindeki silahlı unsurlarının sayısı, 2019 yılı sonu itibariyle, kuruluş döneminin dahi altına inmiştir.

Kardeşlerim, Diyarbakır Annelerinin kararlı duruşu, örgüt içindeki çözülmeyi artırdı. Örgüte katılımlar neredeyse tamamen durma noktasına geldi.

“FETÖ’yü ülkemizden temizleyene kadar mücadelemiz sürecek”

Bölgemizdeki huzur ve güven iklimi kökleştikçe, turizm başta olmak üzere, her alanda gözle görülür bir olumlu hareketlenme yaşanıyor.

15 Temmuz’da milletimize kurşun sıkan FETÖ’yü devlet kurumlarından ve ülkemizden tamamen temizleyene kadar mücadelemiz sürecektir.

DEAŞ, El Kaide ve diğer terör örgütlerine yönelik operasyonlarda da 388 terörist etkisiz hale getirilmiştir.

“FETÖ’nün temizlenmesiyle güvenlik alanındaki başarılarımız arka arkaya gelmeye başladı”

Amacımız, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenli, huzurlu, geleceğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. Nitekim, hırsızlık olayları son üç yılda İstanbul’da günde 78’den 34’de, Ankara’da 4’e, İzmir’de ise 6’ya düştü. Özellikle FETÖ’nün kurumlarımızdan temizlenmesiyle birlikte, güvenlik alanındaki başarılarımız arka arkaya gelmeye başladı.

Güvenlik bürokrasimiz tek vücut halinde hareket ederek ülkemize yönelik tehditlerle mücadele edebilme imkanına kavuşmuştur. Şu anda polisimiz, jandarmamız, korucularımız hiçbir ayrım yok el ele, omuz omuza terörle mücadelelerini sürdürmektedir.

“Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulunu yakında faaliyete geçiriyoruz”

Geçtiğimiz günlerde yeni hizmet binasının açılışını yaptığımız Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız, görev alanındaki başarılarıyla ülkemizin gururu haline geldi. Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile Milli İstihbarat Teşkilatımızın başını çektiği güvenlik kurumlarımız arasındaki koordinasyonu daha da geliştiriyoruz. Milli İstihbarat Teşkilatımızın İstanbul şubesini de önümüzdeki günlerde açacağız.

Bu amaçla oluşturduğumuz Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulunu yakında faaliyete geçiriyoruz.

“211 elektro optik kulenin kurulum çalışmalarına da başladık”

Sınır Fiziki Güvenlik Sistemleri projesi kapsamında 911 kilometrelik Suriye sınırımız boyunca 825 kilometre güvenlik duvarı inşa ettik. Ayrıca, 211 elektro optik kulenin kurulum çalışmalarına da başladık. Bu yıl doğu sınırımızda 117, batı sınırımızda 42 elektro optik kuleyi faaliyete geçiriyoruz.

Böylece, bin 182 kilometrelik doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmını, 472 kilometrelik batı sınırımızın ise 350 kilometrelik kısmını gözetleme imkanına kavuşacağız.

“Bölünmüş yol uzunluğumuzu 27 bin 165 kilometreye çıkardık”

Ulaştırma ve altyapı, hükümetlerimizin en başarılı hizmet alanlarından biri olmuştur. Vatandaşlarımızın ülkemizin her noktasına hızlı, konforlu ve güvenli şekilde erişebilmesini sağlamak için 17 yılda 750 milyar liranın üzerinde ulaşım yatırımı yaptık.

Bölünmüş yol uzunluğumuzu 21 bin 64 kilometre ilaveyle 27 bin 165 kilometreye, otoyol uzunluğumuzu bin 346 kilometre ilaveyle 3 bin 60 kilometreye çıkardık.

Bu yollar, ülkemizdeki trafiğin, 2019 sonu itibariyle yaklaşık yüzde 82’sine hizmet veriyor. Yol medeniyettir, su medeniyettir. Eğer medeniyseniz yolunuz olacaktır. Medeniyseniz suyunuz olacaktır. Eğer bunlar yoksa medenilikten kimse bahsedemez.

“Trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı yüzde 71 azaldı”

Araç sayısındaki ve trafik hareketliliğindeki yüksek artışa rağmen, bölünmüş yollar sayesinde, trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı, şu orana bakın yüzde 71 azaldı. Bu sayıyı daha da azaltmak için her türlü tedbiri alıyoruz.

Yol projelerimizin kapsamında dikimi yapılan ağaç sayısı 68 milyonu aştı. Ey çevreciler, 68 milyonu diktiğimiz ağaçlarla aştık. Geçenlerde biliyorsunuz, beraber 11 milyon bir ağaç dikimi yaptık.

Ülkemizin ticaret ve turizm merkezlerini birbirine bağlayan 426 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolunu geçtiğimiz yıl hizmete açmıştık. Bu sayede İstanbul-İzmir arası 8 saatten 3,5 saate, Bursa 1 saate, Eskişehir 2-2,5 saate düştü. Burada süratle çevre düzenlemesini de yaparak bu yol güzergahını çok farklı hale getiriyoruz.

İzmir’i Çandarlı limanına bağlayan 95,9 kilometre uzunluğundaki otoyolun 90,5 kilometrelik bölümünü geçtiğimiz Ekim ayında hizmete sunmuştuk. Kalan kısmı da önümüzdeki günlerde trafiğe açıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı-Odayeri ve Kurtköy-Akyazı kesimlerindeki kalan kısımları da yine önümüzdeki aylarda hizmete sunuyoruz.

“Tünel sayısını 381’e yükselttik”

Karayollarımızın üzerindeki tünellerin sayısını, burası çok önemli, 298 ilaveyle 381’e, tünel uzunluğunu ise 50 kilometreden 500 kilometreye yükselttik. Diyorum ya hani biz aynen dağları delerek yolumuza devam edeceğiz.

2019’da toplamda 23 kilometre uzunluğunda 92 köprü, viyadük ve kavşağı bitirmeyi hedeflemiştik. Arkadaşlarımıza verdiğimiz talimatla bunu çok farklı bir hale getireceğiz. Bu hedefin de ötesine geçerek, 40 kilometre uzunluğa sahip 171 köprü, viyadük ve kavşağı tamamlayıp hizmete açtık.

“Mega projelere yenilerini ekliyoruz”

Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Nissibi Köprüsü, Ovit Tüneli ve Karadeniz Sahil Yolu gibi mega projelere yenilerini ekliyoruz.

Bu çerçevede ülkemizin ekonomik ve stratejik gücüne güç katacak Kanal İstanbul Projesini de çok yakında başlatıyoruz. Yarım asır önce, “Boğaziçi Köprüsü, İstanbul’un başına gelen en büyük felakettir” diyen zihniyet, şimdi de, “Kanal İstanbul en büyük felaket” kampanyası yürütüyor.

Üstelik, Kanal İstanbul’a karşı çıkanların hiçbirinin, bu projenin aslında ne olduğu konusunda inanın en küçük bir bilgileri bulunmuyor. Ne açıkladıkları rakam doğru ne gösterdikleri yerler doğru ne de buranın geçmişte yaşadıkları…

“Bu proje bir anda ortaya çıkmış da değildir”

İstanbul Boğazı, yılda ortalama 45 bin geminin geçtiği, günde 500 bin kişinin iki yaka arasında taşındığı, üzerindeki yük ve insan trafiği baskısının sürekli arttığı bir yere dönüştü. Boğazdaki deniz trafiğini engellemek, hukuki, ekonomik ve sosyal olarak mümkün değildir. Tek çare, alternatif bir su yolu inşa etmektir.

Üstelik bu proje bir anda ortaya çıkmış da değildir. Bu kanal, Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan beri savunduğumuz, 2011 yılında da milletimize sunduğumuz, taahhüt ettiğimiz bir projedir.

“Projenin finansmanında herhangi bir sorun yaşanmayacaktır”

Projenin jeolojik, jeoteknik, hidrolojik araştırmalar, dalga ve deprem analizleri, trafik etütleri, proje hazırlığı, altyapı deplase ihtiyaçları, çevresel etki çalışmaları gibi süreçlerini tamamladık. Bakın o günden bugüne Marmaray’dan geçen yolcu sayısı 440 milyon oldu. Bu çalışmalarda, 11 farklı üniversiteden ve çeşitli kamu kurumlarından, 34 ayrı bilim dalına sahip 200’ün üzerinde bilim insanı görev aldı. İnşa maliyeti 75 milyar lira olarak hesaplanan Kanal İstanbul bünyesinde 2 liman, 1 yat limanı, 1 lojistik merkezi, 7 köprü, 2 demiryolu hattı, 2 hafif raylı sistem hattı ve 500 bin kişilik konut alanları yer alacak.

Projenin finansmanında ve inşasında herhangi bir sorun yaşanmayacaktır.

“Demir yollarımızda 245 milyona yakın yolcu taşıdık”

Demiryolu alanında ülkemizi, daha önce örneği olmayan yüksek hızlı ve hızlı tren hatlarıyla donatıyor, mevcut hatları modernize ediyoruz. Ankara, İstanbul, Konya, Eskişehir yüksek hızlı tren hatları halihazırda hizmet veriyor.

Ankara-Eskişehir-İstanbul ile Ankara-Konya-İstanbul güzergâhlarında bugüne kadar toplamda 53 milyonu aşkın vatandaşımız seyahat etti. Tüm demir yollarımızda 2019 yılında 245 milyona yakın yolcu taşıdık.

“YHT işletmesinde dünyada 8’inci, Avrupa’da 6’ncı ülke konumundayız”

Yüksek hızlı tren işletmesinde dünyada 8’inci, Avrupa’da 6’ncı ülke konumundayız. Halen Ankara-İzmir ve Ankara-Sivas arasında toplam bin 889 kilometre uzunluğunda yüksek hızlı tren hattı yapımında sona yaklaşıyoruz. Ankara-Sivas hattının Balışeyh-Yerköy-Akdağmadeni kısmında Mart ayı sonunda test sürüşlerine başlıyoruz.

Yüksek hızlı tren hatlarının yanı sıra, yük ve yolcu taşımacılığının birlikte yapılabileceği hızlı tren hatları da bu arada inşa ediyoruz.

Bursa-Bilecik, Konya-Karaman-Niğde-Mersin-Adana, Osmaniye-Gaziantep, Çerkezköy-Kapıkule ve Sivas-Zara olmak üzere bin 626 kilometre hızlı demiryolu hattının inşası sürüyor.

“Hibrit lokomotifi prototip olarak üretebilen dünyadaki 4’üncü ülkeyiz”

Demiryolu araçlarının ülkemizde üretilmesi amacıyla yerli sanayimizi geliştiriyoruz. Sakarya’da hızlı tren ve metro araçları, Çankırı’da hızlı tren makasları, Sivas, Sakarya, Afyon, Konya ve Ankara’da hızlı tren traversleri ile Erzincan’da yerli ray bağlantı malzemeleri üreten tesisler kurduk. Dizel ve akülü olarak çalışabilen hibrit lokomotifi prototip olarak üretebilen dünyadaki 4’üncü ülkeyiz.

Bugüne kadar 150 adet yeni nesil milli yük vagonunu hizmete verdik, bu yılın ilk yarısından başlayarak 100 adet daha yerli milli yük vagonu üretiyoruz.

“Bakü-Tiflis-Kars demiryolunda, bugüne kadar 326 bin ton yük taşındı”

2017’de açtığımız Bakü-Tiflis-Kars demiryolunda, bugüne kadar 326 bin ton yük taşındı. Geçtiğimiz Kasım ayında Çin’den gelen ilk tren, Marmaray bağlantısını kullanarak, 18 günde Çekya’nın başkenti Prag’a ulaştı. Bu hatta yük taşımacılığının yanına yolcu taşımacılığını da ekleyerek, bağları daha da kuvvetlendiriyoruz.

İstanbul Havalimanının ilk etabının ikinci fazı Haziran’da açılacak

Havalimanlarımızın sayısını, 30 ilaveyle 56’ya, yolcu kapasitesini de 317 milyona çıkardık. Türkiye’nin zafer anıtı İstanbul Havalimanı birinci fazını 2019 yılında tümüyle hizmete açtık. Havalimanımız 2019’da, iç hatta 12,5 milyona yakın, dış hatta ise 39,5 milyona yakın olmak üzere toplamda 51 milyonu aşkın yolcu trafiğine ulaştı. İstanbul Havalimanının ilk etabının ikinci fazını da Haziran ayında hizmete açmayı planlıyoruz.

Geçtiğimiz yıl, Kahramanmaraş ve Balıkesir havalimanlarının yeni terminal binalarının yapımını tamamladık. Denize inşa edilmiş havalimanı olarak dünyada benzerine az rastlanan Ordu-Giresun Havalimanından sonra, şimdi de Rize-Artvin Havalimanını yapıyoruz. Bitmedi. Gümüşhane-Bayburt, Yozgat ve Tokat Havalimanlarının yapımları sürüyor.

Yurt dışı uçuş noktalarımızın sayısını 60’dan 2019 yılı sonu itibariyle 326’ya, büyük gövdeli uçak sayımızı 162’den 540’a, sektörün cirosunu 2,2 milyar dolardan 25 milyar dolara yükselttik.

“Yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı 2021 yılında uzaya fırlatacağız”

Ülkemizin uydu haberleşme kapasitesini artırmaya ve yörünge haklarımızı korumaya yönelik yeni uydu projelerimiz TÜRKSAT 5A ve 5B uydularının üretimine başladık. TÜRKSAT 5A uydusunu, 2020 yılının üçüncü çeyreğinde fırlatıyoruz.

İlk yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’yı da bu yıl tamamlayacak ve 2021 yılında uzaya fırlatacağız. Bu proje ile Türkiye haberleşme uydusu üretebilen 10 ülkeden biri olacak.

“Geçtiğimiz yıl bin 15 adet kamu hizmeti daha dijital ortama taşındı”

Dijital Türkiye Platformu üzerinden her geçen gün daha fazla sayıda hizmet vatandaşlarımıza “tek tıkla” ulaştırılıyor. Bugün 45 milyon kullanıcı, 641 kurumun sunduğu 5 bin 181 kamu hizmetine e-devlet sayesinde hızlı ve güvenli erişim sağlıyor. Sadece geçtiğimiz yıl bin 15 adet kamu hizmeti daha dijital ortama taşındı.

Yerel yönetim hizmetleri başta olmak üzere tüm kamu hizmetlerinin Dijital Türkiye Platformu’na entegre edilmesi çalışmalarına devam ediyoruz.

Dijital ortamda sunulan hizmetleri kamu kurumundan almayı tercih eden vatandaşlarımız için de “Tek Durak Hizmet Noktaları” illerimizde faaliyete geçecektir.

“Bayındırlık projeleri için yaklaşık 16 milyar liralık yatırım yaptık”

Bayındırlıkta, yerleşim yerlerimizin tamamını, insanlarımızın ihtiyaçlarına uygun ve modern bir şehirleşme anlayışıyla dönüştürmeyi hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl kentsel dönüşüm ve sosyal konutlar dahil olmak üzere, tüm bayındırlık projeleri için yaklaşık 16 milyar liralık yatırım yaptık.

Ülkemizin tamamında, 1 milyon 330 bin konutu dönüştürerek, 5 milyondan fazla vatandaşımızı can ve mal güvenliğine kavuşturduk. Halen, 53 farklı ilimizde, ilan ettiğimiz 240 riskli alanda çalışmalar sürüyor. En fazla 5 yıl içinde acilen dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konutumuz bulunuyor. Amacımız, 100 bini İstanbul’da olmak üzere, her yıl 300 bin konutun dönüşümünü sağlamaktır.

“Depreme dayanaklı yapı stoku oluşturmaya başladık”

Ülkemizde ilk defa, sistematik ve yaygın bir depreme dayanaklı yapı stoku oluşturmaya başladık.

TOKİ vasıtasıyla, 4 milyona yakın vatandaşımızın yaşadığı 725 bin güvenli konutu tamamlayıp sahiplerine teslim ettik.

“100 bin Sosyal Konut kampanyasına 1 milyonun üzerinde talep geldi”

Geçtiğimiz yıl 50 bin sosyal konutun inşasını başlattık. 2020 yılı için de “100 bin Sosyal Konut” kampanyası çerçevesinde başvurular tamamlandı. Bakın çok enteresan. Bu kampanyaya 1 milyonun üzerinde talep geldi. Ne diyorlar? Konut satışları durdu. Güven güven. Eğer halkımız güvenirse kimse endişe etmesin.

Ülkemizde ev sahibi olmayan dar ve orta gelirli hiçbir vatandaşımız kalmayıncaya kadar sağlıklı ve kimlikli sosyal konut üretimini sürdüreceğiz.

“6 ilde 13 adet millet bahçemizin açılışını gerçekleştirdik”

Millet bahçeleri, son dönemdeki en önemli projelerimizden biridir. 81 ilimizde 81 milyon metrekare millet bahçesi inşası için yer ve proje çalışması yürütüyoruz.

Bugüne kadar 6 ilde yaklaşık 5 milyon metrekare alana sahip 13 adet millet bahçemizin açılışını gerçekleştirdik. Bu yıl 38 ilde daha millet bahçelerimizi vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz.

“Depreme dayanaklı yapı stoku oluşturmaya başladık”

İlk defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde hayata geçirdiğimiz Sıfır Atık projesi, bugün artık 25 bin kurum binasında uygulanıyor. Proje sayesinde 4 milyon tonun üzerinde değerlendirilebilir atığımızı topladık, geri dönüşüme kazandırdık.

Sıfır Atık Projesi kapsamında geçtiğimiz yılın başında başlattığımız uygulamayla plastik poşet kullanımında yüzde 78 oranında azalma oldu. Zorunlu depozito uygulamasına da bu yıl başlıyoruz.

“163 bin metreküp deniz çöpü topladık”

Deniz temizliği seferberliğimizi de Sıfır Atık Mavi Hareketi kapsamında başlattık ve 163 bin metreküp deniz çöpü topladık.

İller Bankası tarafından geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla içme suyu, atık su, yol, katı atık alanlarında toplam 465 adet proje tamamlandı.

Bu yılın ilk altı ayında 37 adet atık su ve 15 adet içme suyu yapım işi daha tamamlanacak.

“Güneş enerji santrali kurulu gücümüz 5 bin 894 megavatı buldu”

Kalkınmanın temel unsuru olan enerji konusunda da geçtiğimiz 17 yılda Cumhuriyet tarihinde tüm yapılanları kat be kat aşan başarılar yakaladık.

Kurulu gücümüzü 56 bin 421 megavat ilaveyle 2019 sonu itibariyle 91 bin 267 megavata yükselttik. Nereden nereye. Son 2 yılda kullanıma aldığımız kurulu gücün yüzde 73’ü yenilenebilir enerjiye dayalıdır. Yerli kaynaklara dayalı elektrik üretiminde kurulu gücümüzü 56 bin megavatın üzerine çıkardık. Yerli ve yenilebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimimiz, geçtiğimiz yıl yüzde 62’ye ulaştı.

Bizden önce ülkemizde hiç olmayan güneş enerji santrali kurulu gücümüz 5 bin 894 megavatı buldu. Rüzgâr enerjisindeki kurulu gücümüzü 19 megavattan 7 bin 591 megavata yükselttik. Küresel elektrik üretiminin sadece yüzde 25’i yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor.

Ülkemizin bu alanda ulaştığı yüzde 44’lük yenilenebilir elektrik üretimi, önemli bir başarının ifadesidir.

“81 ilimizin tamamına doğalgaz arzı sağlamış durumdayız”

2002 yılında sadece 5 ilimizde doğalgaz varken, yani göreve geldiğimizde, 2019 yılı itibarıyla şu anda 81 ilimizin tamamına doğalgaz arzı sağlamış durumdayız. Ancak şimdi ilçelerimiz üzerindeki çalışmalarımız devam ediyor. Doğalgaz depolama kapasitemizi yaklaşık 4 milyar metreküpe ulaştırdık, şimdi de bunu 2023 yılında 11 milyar metreküpe çıkartıyoruz.

“Akkuyu Nükleer Güç Santralinin inşası da hızla ilerliyor”

Rusya’dan gelen doğalgazı Karaden iz’in altından ülkemiz topraklarına getiren ve oradan da Avrupa’ya ulaştıracak olan TürkAkım projesinin vanalarını geçtiğimiz hafta açtık. Bir başka önemli doğalgaz projemiz de TANAP’tır. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı ile Türkiye’yi “üç kıtanın enerji ticaret merkezine” dönüştürme yolunda önemli bir adım attık.

Bölgesel gerilimlere ve atlattığımız onca badireye rağmen, TANAP’ı planladığımız şekilde tamamladık ve 2019’da hizmete sunduk.

Akkuyu Nükleer Güç Santralinin inşası da hızla ilerliyor. Nükleer mühendislik alanında uzmanlık eğitimine gönderdiğimiz 244 Türk öğrencimizden 88’i, geçtiğimiz yıl eğitimini tamamlayarak işbaşı yaptı.

“Bor karbür tesisimizin temelini Balıkesir Bandırma’da attık”

Rezerv bakımından dünyada birinci sırada yer aldığımız Bor madenini ileri teknolojiyle işlemeye ve değerlendirmeye önem veriyoruz.2002 yılında 813 bin ton bor ürünü karşılığında 201 milyon dolar gelir sağlanırken, bu yıl bor ürünleri satışından 820 milyon dolara yakın gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Bunu da yeterli görmüyoruz ancak bunda milyarlarca doları yakalamalıyız. Geçen yıl, Bor’u yüksek teknolojiyle işleyecek bor karbür tesisimizin temelini Balıkesir Bandırma’da attık. Bor karbür, yüksek sertlik ve mukavemet oranının kritik olduğu taktik araçlar, helikopterler, uçaklar, top namlusu ve personel koruyucu yeleklerin zırhlanması gibi malzemelerde yoğunlukla kullanılacak.

“Türkiye ve KKTC’yi enerji denkleminden dışlama girişimlerine izin vermedik”

Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetlerini, hem barışa, hem de refaha katkı sağlayacak bir diplomasiyle takip ediyoruz. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini bölgedeki enerji denkleminden dışlama girişimlerine izin vermedik. Hem kendi kıta sahanlığımızdaki çıkarlarımızı, hem de Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımızın haklarını korumakta kararlıyız.

Son teknolojiye sahip sondaj gemilerimiz Fatih ve Yavuz, 2019 yılında ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin sahalarında faaliyetlerini sürdürdü. Gemilerimizin ve mürettebatımızın güvenliği Deniz Kuvvetlerimiz tarafından en üst düzeyde sağlanıyor. İnşallah yakında bu çalışmalardan müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Tabii 2 tane sondaj gemimiz olduğu gibi iki de sismik araştırma gemimiz var. Şimdi inşallah üçüncüsünü almanın gayreti içerisindeyiz.

“Çiftçilerimize 138 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik”

Son 17 yılda ekonomide, turizmde, sağlıkta, savunmada olduğu gibi tarım, orman ve hayvancılıkta da ülkemizi ilklerle tanıştırdık. Tarım ve orman sektörü, 2019’un ilk 3 çeyreğinde yüzde 3,6 büyüyerek, diğer sektörlerin önüne geçmiştir. Çiftçilerimize bugüne kadar toplamda 138 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.

Ziraat Bankası, geri ödemede sıkıntı yaşayan çiftçilerimiz için borçları uygun şartlarda 5 yıla kadar vadelendiriyor.

“Tohum ihtiyacımızın yüzde 96’sını yerli olarak karşılıyoruz”

Tarımsal ürün ihracatımızı 3,7 milyar dolardan 17,7 milyar dolara yükselttik. Dünyanın 195 farklı ülkesine bin 690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. Tarımda dış ticaret fazlamız 4,8 milyar dolar gibi ciddi bir rakama ulaştı. Topraksız tarım yapılan teknolojik sera sayımız, 2019 sonu itibarıyla bin 532’yi buldu.

Stratejik bir ürün olan tohum üretimimiz 145 bin tondan 1 milyon tonu geçti. Bugün artık tohum ihtiyacımızın yüzde 96’sını yerli olarak karşılıyoruz.

“Ülkemizin orman varlığını 1,8 milyon hektar artırdık”

Ormanlarımızı da asla ihmal etmiyoruz. Dünyada orman varlığı azalırken, ülkemizin orman varlığını 1,8 milyon hektar artırdık. Böylece erozyonla kaybettiğimiz toprak miktarını yıllık 500 milyon tondan 154 milyon tona kadar düşürdük.

“11 Kasım’ı ‘Milli Ağaçlandırma Günü’ ilan ettik”

Cumhuriyet döneminin tamamında yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katını 17 yılda gerçekleştirdik.

Sadece 2019 yılında 280 milyon adet fidanı toprakla buluşturduk. Yeni bir adım daha atarak, 11 Kasım’ı az önce söyledim, “Milli Ağaçlandırma Günü” ilan ettik. “Geleceğe Nefes” kampanyasına destek veren 1,2 milyon vatandaşımızla birlikte 13,8 milyon fidanı toprakla buluşturduk.

Orman varlığımızı 2020 yılı sonunda 22,9 milyon hektara ulaştıracağız.

“Hidroelektrik santrallerimizin sayısını 681’e çıkardık”

Barajlarımızın sayısını 276’dan 861’e, hidroelektrik santrallerimizin sayısını 105’ten 681’e, içme suyu tesislerimizin sayısını 84’den 331’e çıkardık.

Bitkisel üretimimizi önümüzdeki yıl yüzde 5 artırarak 123 milyon tona yükseltiyoruz. Sertifikalı tohum üretimimizi yine yüzde 5 artırarak 1,2 milyon tona, tohum sektörümüzün pazar büyüklüğünü 1,4 milyar dolara çıkarmayı planlıyoruz.

“Et ithalatını 2022’de tamamen sıfırlayacağız”

Son 17 yılda hayvancılık desteklerimiz 60 kat artışla 33 milyar lirayı buldu. Bu yıl 6,6 milyar lira hayvancılık desteği vereceğiz. Küçükbaş sürü büyütme projesi kapsamında sürüye katılan hayvan başına ilave 100 lira destek sağlıyoruz.

Bu yıl et ithalatını daha da azaltacak ve inşallah 2022 yılında tamamen sıfırlayacağız.

Küçükbaş hayvan varlığını artırarak, 56 milyon rakamını yakalamak istiyoruz. Ülkemizin tavukçuluk üretimini garanti altına alacak bir sistemle, yılda 220 bin yerli et ve yumurta amaçlı damızlık civciv üretimi yapılmasını sağlıyoruz. Bu damızlıklar kullanılarak yılda 30 milyon tavuk üretilebilecek. Kırsal Kalkınma Destekleme Programı kapsamında toplam 4,1 milyar lira destek verecek ve 16 bin ilave istihdam sağlayacağız.

“Yaklaşık 339 milyar lira sosyal yardım yaptık”

Sosyal yardımları, devlet geleneğimizin, medeniyetimizin en önemli değeri olarak görüyoruz. Bugüne kadar ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 339 milyar lira sosyal yardım yaptık. Sadece geçtiğimiz yıl 55 milyar lira sosyal yardım ödemesi gerçekleştirdik.

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Raporu’na göre Türkiye, 2019 yılı itibariyle “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde bulunan ülkeler arasına girdi.

Aile Sosyal Destek Programı kapsamda 2,1 milyon hanede 4,7 milyon vatandaşımıza ulaştık. Vefa Projesi’yle 21 bin yaşlı vatandaşımızın günlük bakımlarını ve temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz.

“7 binin üzerinde çocuğumuzu sıcak bir aile ortamına kavuşturduk”

Kadının, şiddete maruz kalma dahil, her alanda korunarak güçlendirilmesi için çalışıyoruz. Aktif İşgücü Programları kapsamındaki kurs ve programlarla bu yıl en az 261 bin kadınımıza ulaşacağız.

Koruyucu aile modeli ile 6 bine yakın aile yanında 7 binin üzerinde çocuğumuzu sıcak bir aile ortamına kavuşturduk. Sokakta işçi olarak çocukların çalıştırılmasıyla mücadele ettik ve 18 bin 516 çocuğumuza ulaştık.

“Engelli memur sayısı 56 bin 500 kişiye ulaştı”

Engellilere yönelik gündüz yaşam merkezi sayımızı 7’den 69’a çıkardık. Geçtiğimiz yıl yapılan 2 bin 845 kişilik atamalarla birlikte toplam 26 bin 684 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamını sağladık. Bu yılın ilk yarısında 600 kişiyi daha istihdam edeceğiz.

Ülkemizdeki engelli memur sayısı bizden önceki döneme göre yaklaşık 10 kat artışla 56 bin 500 kişiye ulaştı. Devlet korumasında yetişen gençlerimizden 2002’den bugüne kadar kamuya yerleştirdiklerimizin sayısı 29 bini buldu.

Geçtiğimiz hafta her eğitim seviyesinden bin 304 engelli vatandaşımız ile bin 561 devlet korumasında yetişen gencimizin daha atamasını gerçekleştirdik.

“2005’te 21,7 milyon olan iş gücümüz bugün 33 milyonu aşmış durumda”

Çalışma hayatımızda da önemli iyileşmeler sağladık. 2005 yılında 21,7 milyon olan iş gücümüz bugün 33 milyonu aşmış durumda. Türkiye, OECD ülkeleri arasında son 12 yılda işgücüne katılım oranı en fazla artan ülkedir. 2002’de 24 bin kişi İŞKUR aracılığıyla işe yerleşmişken, 2019 yılında bu rakam 1 milyon 325 bine ulaştı.

Geçtiğimiz yıl özellikle genç, kadın ve engelli kardeşlerimiz için İŞKUR kanalıyla yapılan kurs ve eğitim programlarından toplam 568 bin kişi faydalandı.

2020’nin ilk yarısında 125 bin vatandaşımızın daha İŞKUR’un kurs ve programlarından yararlanmasını hedefliyoruz.

“Asgari ücret desteğini bu yıl da sürdüreceğiz”

Geçtiğimiz yılın ilk 8 ayında 1,6 milyon işyerimize ve 11 milyon sigortalımıza toplam 38,5 milyar lira tutarında istihdam desteği sağladık. İşverenlerimizin yükünü hafifletmek için, 2016 yılından beri uyguladığımız asgari ücret desteğini bu yıl da sürdüreceğiz.

Kadın, genç ve engelli istihdamında teşvik süresini 2019 yılında 18 aya çıkardık. İmalat ve bilişim sektöründe çalışanlara kişi başı 2 bin 558 lira, diğer sektörlerde çalışanlara 959 lira prim desteği sağladık.”

www.yenicag.info

761