Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terör örgütlerinin ve uzantılarının sömürü ve yağma düzenini bozduk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Hakkari İl Başkanlığınca Cumhuriyet Caddesi’nde düzenlenen mitingde vatandaşlara hitabında, Hakkari’nin tüm ilçelerini tek tek sayarak selamladı ve 1,5 yıllık aranın ardından kente tekrar geldiğini söyledi.

“İstikbalimiz için çok kritik bir seçim arifesinde yine Hakkari’nin misafiriyiz.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bugün çok farklı bir Hakkari. Size Şırnak’ın selamını getirdim. Şırnak’ta da bir coşku ve heyecan vardı. Bir başkasınız, bambaşkasınız. Dolayısıyla seçime 20 gün var, el ele vereceğiz. İnşallah kalkınma yolunda kısa zamanda çok büyük mesafe almış Hakkari’yi daha da ileriye taşıyacağız. Çukur terörünün izlerini silmiş, geleceğine umutla bakan bir Hakkari gördüm bugün. Kayyumlarımız ve kamu kurumlarımız gerçekten Hakkari’ye güzel hizmetler yaptılar. Teröristlerin adeta enkaza çevirdiği bu güzel şehri, hamdolsun süratle ayağa kaldırdılar. Altyapı yatırımlarından sokak aydınlatmalarına, temizlikten parklara, spor alanlarından bahçelere, kaldırımlara kadar Hakkarili kardeşlerimin ihtiyaç duyduğu tüm hizmetleri hayata geçirdiler. Sadece kamu yatırımlarında değil belediyecilikte de Hakkari, uzun yıllar hasretini çektiği yatırımlara kavuştu. Kandil’e peşkeş çekilen o paraların sizin için harcandığında, şehrimizin nasıl güzelleştiğini gördünüz mü?”

“Ağlayan anaların gözyaşlarını dindiriyor muyuz?”
Belediye kamyonlarının teröristlere mühimmat taşımak yerine Hakkarili vatandaşlara hizmet etmek için kullanıldığında nelerin başarılabileceğinin görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, “Kepçelerin teröristler için çukur kazmak yerine yol yapmakta, altyapı inşa etmekte kullanıldığında hangi sıkıntıların çözüldüğünü gördünüz mü? Bu süreçte kimlik siyaseti yapanlarla eser siyaseti yapanlar arasındaki bu büyük farkın ortaya çıktığına inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Erdoğan, mitinge katılanlara yönelttiği, “Özellikle Kandil’e çalışanlara, 12-13 yaşındaki kızlarımızı, yavrularımızı Kandil’e kaldıranlara, 31 Mart’ta bir hesap sorulur mu? Ağlayan anaların gözyaşlarını dindiriyor muyuz?” sorularına, “Evet” yanıtını aldı.

Kandil’deki terör baronlarına hizmet edenlerle devletinin ve milletinin emrinde, Hakkarililere hizmet etmek için çalışanlar arasındaki ayrımın farkına varıldığına inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“31 Mart 2014’ten bu yana geçen sürede Hakkarili kardeşim hem ihaneti, terörü, yıkımı gördü hem de ehil ellerde, dürüst ellerde, liyakatli ellerde nereden nereye gelebileceğine şahit oldu. Son 5 senede Hakkari neler gördü neler. Aydınlığı da gördü, terör karanlığını da. Özgürlüğü de gördü, bölücü örgütün zulmünü de. Emniyet ve huzuru da gördü, sokak çetelerinin baskısını da. Hasılı, son 5 senede benim Hakkarili kardeşim, iki zihniyet arasındaki derin uçurumu bizzat yaşadı, bizzat tecrübe etti. İnşallah bu güzel şehrin üzerine bir daha terör gölgesi düşürülmeyecek. Dağıyla, ovasıyla, vadisiyle insanı büyüleyen şu güzelliğin Kandil’in kapı kulları tarafından kirletilmesine müsaade etmeyeceğiz. Hakkari’nin sokaklarına, esnafına, işçisine, bölücü örgütün başı bozuk çetelerinin musallat olmasına izin vermeyeceğiz.

Kayyumlar aracılığıyla zirveye taşıdığımız bu hizmet yolculuğunu el birliği, gönül birliği içinde inşallah 31 Mart’tan sonra devam ettireceğiz. Hakkari’nin 31 Mart’ta karanlık yerine aydınlığı, yıkım yerine yatırımı, baskı yerine özgürlüğü tercih edeceğine inanıyorum. 31 Mart’ta Hakkarili kardeşlerimin mührü istismar siyasetine değil, hizmet ve eser siyasetine vuracaklarına inanıyorum. 31 Mart’ta Hakkari’nin, benim Kürt kardeşimin iradesini 3-5 marjinale peşkeş çekenlere esaslı bir ders vereceğine inanıyorum.”

Bazı kişilerin, “Cumhurbaşkanı, HDP’ye oy verenlere teröristtir.” dediğini hatırlatan Erdoğan, alandakilere “Benim ağzımdan hiçbir yerde böyle bir şey duydunuz mu?” sorusunu yöneltti ve “Hayır” cevabını aldı.

HDP’ye oy verenlere değil, yönetenlere terörist dediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neden? Çünkü onlar benim vatandaşımı aldattılar, kandırdılar. Dağa kaçıranlar onlar değil mi? O yavrularımızı maalesef oralarda, art niyetleri için kullananlar onlar değil mi?” ifadelerini kullandı.

‘Ezan düşmanlığı, bayrak düşmanlığı, ahlak düşmanlığı yapan edepsizlere..’
Erdoğan, Taksim’deki Kadınlar Günü kutlamasıyla ilgili görüntüleri izleterek şunları söyledi:

“İstanbul’un göbeğinde ezan düşmanlığı, bayrak düşmanlığı, ahlak düşmanlığı yapan edepsizlere Hakkari’nin ‘artık yeter’ demesini bekliyoruz. Ezanı yuhala, ıslıkla, düdük sesiyle bastırmaya çalışan, edepsiz pankartlarıyla, sloganlarıyla saygısızlıkta sınır tanımayan o güruhun arkasında kim var? CHP. Kim var? HDP. Ezanımıza, bayrağımıza saygı göstermeyene, hiç kimse kusura bakmasın biz saygı da duymayız fırsat da vermeyiz.”

Söz konusu yürüyüşün izinsiz olduğunu belirten Erdoğan, “8 Mart Kadınlar Günü dediler, Taksim’e yürüdüler. Dert, seçim öncesi ülkeyi karıştırmak.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, HDP’nin kongrelerinde İstiklal Marşı’nı okutmadığını ve bölücü terör örgütü sempatizanlarının Türk Bayrağı yaktığını anımsatarak şunları kaydetti:

“Onlar bayrağımızı yaktı, biz ise bayrağımızla yürüdük ve yürüyoruz. Ben Hakkarili kardeşlerimi şu ortaya koydukları tablo sebebiyle alkışlıyorum. Kendilerine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Ezanımızla ilgili İstiklal Marşı’mızda ne diyor; ‘Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli. Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli’. Şehadetleri dinimizin temeli olan ezanlarımızın, yurdumuzun üzerinde ebediyen okunmasına kimse engel olamayacak. Ezana düşmanlık eden bu ülkenin ve milletin tüm değerlerine de düşman demektir. Benim tanıdığım Hakkarili kardeşim meydanı bunlara bırakmaz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adı sanı unvanı ne olursa olsun hiç kimsenin bu çizgileri çiğneme hakkı bulunmadığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Hiç kimsenin kutsallarımıza, ortak değerlerimize hakaret etme lüksü yok. Her kim bunları yok sayarsa her kim bunlara dil uzatırsa hukuk ve demokrasi içerisinde mücadele etmek bizim namus borcumuzdur. Biz 17 yıldır bu anlayışla çalışıyor, koşturuyor mücadele ediyoruz. AK Parti olarak 81 vilayetimize 82 milyon vatandaşımızın her birine aynı samimiyetle yaklaşıyoruz. Bu ülkenin her bir ferdinin derdini, kederini, ihtiyacını, arzusunu, talebini dinliyor hamdolsun her birine çözümler üretiyoruz.”

“Teröristler rahatsız olsa da biz et ile tırnak gibiyiz”
“Biz bu ülkeyi hep birlikte kurduk. Çanakkale’yi yedi düvele beraber geçilmez kıldık. Dünyanın en güçlü ordularına Anadolu’yu biz kabristan yaptık. İstiklal Savaşı’mızı hep birlikte zafere taşıdık. Biz aynı topraklarda yaşıyor, aynı kaderi paylaşıyoruz.” diyen Erdoğan şöyle konuştu:

“Diyarbakır’ı Adana’dan, Gaziantep’i Malatya’dan kim ayırabilir? Yozgat’ı İzmir’den, Çorum’u Urfa’dan kim koparabilir? Hakkari ile Hatay’ın, Şırnak ile Kars’ın arasına kim girebilir? Her gün beş kez aynı kıbleye yönelen kalpleri kim bölebilir? Benim için Türk, Kürt aynı. Niye? Kardeşlerimiz yıllar yılı siyasetin içerisindeyim, meydanlarda hep şunu söyledim; ‘Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik’. Zira Rabb’imiz ne buyuruyor; ‘Biz sizi kavimler halinde yarattık, birbirinizle iyi anlaşasınız, tanışasınız diye’. Hiçbir kavimin bir diğerine üstünlüğü yok. Kim Allah’a daha yakınsa o daha üstündür. Onun için Arap, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza…

Bizim aramıza nifak sokmak isteyenler bunları söylüyor. Bizde asla böyle bir şey yok. Teröristler rahatsız olsa da biz et ile tırnak gibiyiz. Bölücüler rahatsız olsa da hep birlikte Türkiye’yiz. Hiç kimse bizim kardeşliğimizi, kaderdaşlığımızı hafife alamaz. Hiç kimse Türk ile Kürt’ün, Arap ile Türkmen’in arasına fitne sokamaz. Hiç kimse Türkiye’yi kompartımanlara bölemez, topraklarımız üzerinde ameliyat yapamaz.”

‘Demokrasimize asla halel getirmedik’
Yüksekova’da aynı gün 150 yataklı bir hastanenin açılışını yaptıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Niye? Biz sizi Allah için seviyoruz. Buralarda hastane yoktu ve Yüksekova’daki hastanenin açılışına tehdit ettiler, kimseyi oraya o gün açılışa getirtmediler. Hakkari’de aynı şekilde getirtmediler. Düşünebiliyor musunuz? Tehdit ediyorlar. Kim için bunu yaptık ya? Hakkari’deki kardeşlerimiz için yaptık. Bunların böyle vatandaşın hayrına yapılan şeyleri de desteklemek diye bir dertleri yok. Son 17 yılda demokrasimizin paçasından çeken, ülkemizin demokrasi kalitesini düşüren yasaklara son verdik. Klavyeler, kelimeler, harfler, düşünceler, tabelalar üzerindeki baskıları bir daha geri gelmemek üzere biz kaldırdık. Hiç kimseyi dışlamadık, ötelemedik, ötekileştirmedik, birilerine şirin gözükmek için Doğu’da ayrı Batı’da ayrı bir dil kullanmadık.

‘Ordu göreve’ pankartı açan darbe severlere, esnafın malını yağmalayan gezici çapulculara, Pensilvanya’daki şarlatana, iradelerini FETÖ’ye teslim etmiş alçaklara rağmen demokrasimize asla halel getirmedik. Hakkarili kardeşimin sandıkta bize emanet ettiği her bir oyun hakkını 15 Temmuz gecesi olduğu gibi gerektiğinde canımız pahasına savunduk. Bugün HDP ile kol kola yürüyen CHP’ye rağmen son 17 yılda hak ve özgürlükler alanında pek çok reforma, yatırıma, esere imza attık. Bölgelerimiz, vilayetlerimiz arasındaki gelişmişlik farkını daha önce hiç olmadığı kadar azalttık.”

‘CHP demokrasiyi insanımıza lüks gördüyse HDP’li eş başkanlar da..’
Hakkari’ye üniversite yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Benim Hakkarili kardeşlerim, üniversite için evladını nereye gönderecekti, Ankara’ya İstanbul’a. Biz ne yaptık? Üniversiteyi ayağına getirdik. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Bunların nazarında cami de Kur’an kursu da park, bahçe, gençlik merkezi de gereksizdir. Bunlar sadece yatırıma değil, öğretmene, doktora, hemşireye, imama da karşı çıktılar. Kaçırmadılar mı bizim doktorlarımızı, mühendislerimizi kaçırmadılar mı? Nasıl CHP özgürlüğü bu millete çok gördüyse HDP’li eş başkanlar da benim Kürt kardeşime her türlü hizmeti her türlü eseri çok görüyor. Nasıl CHP demokrasiyi insanımıza lüks gördüyse HDP’li eş başkanlar da benim Kürt kardeşime huzuru, konforu çok görüyor. Bunlar tıpkı ittifak ortakları CHP gibi istismar vasıtalarını ellerinden alan her şeye, her yatırıma, her reforma, her hakka karşı çıktılar.

Sadece karşı çıkmakla da kalmadılar, bölücü terör örgütüne iş makinelerini yaktırdılar, rızkının peşindeki işçileri katlettiler. Sadece yatırımları engellemekle kalmadılar, aynı zamanda bölgeye gelen iş adamlarını, girişimcileri de tehdit ettiler. Sadece yıkmadılar, devletin bölgeye gönderdiği kamu görevlisini, doktoru, öğretmeni, kaymakamı, polisi de şehit ettiler. Senelerce Hakkari’de, Şırnak’ta yaşayan kardeşimi geri kalmışlığa, yokluğa, yoksulluğa, şiddete mahkum ettiler. Niçin biliyor musunuz? Çünkü terörün amacı budur, gayesi budur, beslenme kaynağı budur. ”

‘Terör örgütlerinin ve uzantılarının sömürü ve yağma düzenini bozduk’
Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Caddesi’nde düzenlenen mitingindeki konuşmasında, terörün özgürlükten değil, yasaklardan beslendiğini, terörün eğitimden değil, cahillikten beslendiğini söyledi.

“Terör yatırımdan değil, imkansızlıktan beslenir. Terör huzurdan değil, çatışmadan beslenir. Terör, kandan, acıdan, zulümden beslenir. Terör annelerin göz yaşından, ciğer parelerini kara topağa veren anaların arşı titreten feryatlarından beslenir. Terör çözümden değil, sorunların birikmesinden daha da ağırlaşmasından beslenir.” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son 17 yılda terör örgütlerinin ve uzantılarının sömürü ve yağma düzenini bozduk. Sadece terörle değil, terörü besleyen, teröre istismar zemini hazırlayan meselelerle de mücadele ettik. Yatırım siyasetimizle, kardeşlik siyasetimizle ve hizmet siyasetimizle en büyük darbeyi, terör örgütünün beslenme kaynaklarına indirdik.”

www.yenicag.info

1.1 K